| |
|
|
Erkan Mumcu'nun elini öpeceğim!..
Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu ile bir pazarlık yaptık, iki ay önce.. Taksim Meydanı'nın o elektrikleri kesik, ya da savaş dolayısı ile karartılmış gibi duran, o loş, o sönük, o ruhsuz, o iç karartan halini yazıp duruyordum.. Dünyanın en ünlü metropollerinin, en ünlü meydanlarının nasıl sabaha kadar ışıl ışıl, cıvıl cıvıl parlayarak kentlerinin sembolü haline geldiklerini anlatıyor, anlatıyor, anlatıyordum.. Mumcu aradı.. "Hıncal, dediklerini çok iyi anlıyorum. Başta bakanlığımızın Atatürk Kültür Merkezi, Taksim'i öyle bir aydınlatacağım ki, şaşacaksın.. Senden ricam, beni bugünkü başkanla muhatap etme.. Onunla anlaşmamız imkansız, seçimi bekle.. Yeni başkanla kolları sıvayacağız.." Bir saniye sustu, sonra asıl haberi verdi, genç bakan.. "Hani şu içine ukde olan Ayazağa Kültür Merkezi var ya, yıllardır Truva harabeleri gibi duran.. Seçimden sonra, burayı da bitireceğim.." Bir saniye tereddüt etmedim, yanıt verirken.. "Sevgili Mumcu kardeşim.. Bu dediklerini yaparsan, ben de o ışıl ışıl Taksim Meydanı'nın ortasında elini öperim.." "Estağfurullah.. Sen benim ağabeyimsin, falan filan" demeye kalktı.. "Yok" dedim, "Yok.. Bu Kültür Merkezi'ni İstanbul'a kazandırırsan eğer, eli öpülecek adam olursun, yaşı maşı boşver.." Ayazağa Merkezi, İstanbul'un en büyük, en önemli projelerinden biri idi. Adı her nasılsa kültür adamına çıkmış, ama kültüre yaptığı hizmet nedense görülmemiş Bülent Ecevit ve o zamanlar onun gözüne girmek için Kültür'e ihaneti bile göze alan bir hasbelkader Kültür Bakanı (Menfaati bitince Ecevit'i de terk etti, daha zengin olduğunu sandığı kapıya yanaştı.. Fıss.. Şimdilerde ne yapar bilen yok, adını da hatırlayan yok.. Gerek de yok zaten..) çalışmaları bıçak gibi durdurdular.. Yıllar önce açılacak ve İstanbul'un sembolü olacak bu muhteşem eser, yağmura, kara, fırtına ve çamura teslim edildi.. Dünyanın en büyük metropollerinden biri olarak böyle bir merkeze şiddetle ihtiyaç duyulurken, harcanan milyonlarca doları gömme pahasına, sırf ama sırf Bay Ecevit, kendisine minnacık bir sitem eden Şakir Eczacıbaşı'na kinlendiği için, Ayazağa Kültür Merkezi unutuldu.. Unutturulmaya çalışıldı. Başta Şakir Bey, ben, daha birkaç kültür meraklısı unutmadık.. Unutmayanlar arasında Erkan Mumcu da varmış meğer.. "Bu iş için Belediye desteğine de ihtiyacım var.. Bunun için seçimleri bekliyorum" dedi.. Şimdi Ayazağa'nın Başkanı Mustafa Sarıgül.. İstanbul'un Başkanı Kadir Topbaş.. İkisi ile de konuştum.. Her ikisi de, bu merkezin tamamlanması ve halka açılması için açılacak kampanyada her şeyi yapacaklarını söylediler.. Ben bunların arasına bir isim daha yazıyorum.. Haliç kenarında Minyatürk Mucizesini yaratan genç adam, Cengiz Özdemir.. İstanbul Belediyesi Kültür AŞ Genel Müdürü.. Bu iş, Özdemir'in sorumluluğuna verilirse, kısa zamanda en mükemmel şekilde biter..
*** Sevgili Mumcu, Seçimler bitti.. Sözler dönemi başladı.. Ben sözümü tutmak için seni Taksim Meydanı'nda beklemeye hazırım..
|