| |
|
|
Hey Koca Rezmi!..
Sevgİlİ editörüm Fikret düzeltmeye davranmıştır bile.. "Hıncal ağbi atlamış.. Remzi olacak" diye.. Yarım yüzyıl kadar önce Yeni Gün'de gazeteciliğe başlamışız. Akdeniz Oyunları Beyrut'ta.. Yeni Gün kim, oraya adam yollamak kim. M. Ali Ağabeyin arkadaşı bir eskrimci de kafiledeymiş.. Telefon edip günü gününe "Bizden" haberler verecekmiş. Tepeye "Remzi Üstel bildiriyor" diye yazdım. Kışlalı ertesi sabah tepemde bitti... "Remzi değil, Rezmi" dedi.. Aynen öyle yazdım.. Sabah gazeteyi aldım.. "Remzi.." Bre aman.. Koşuşturduk. Öyle yazılmış, öyle dizilmiş, ama ser müsahhih, yani baş düzeltmen el koymuş.. "Remzi" diye.. Gidip ona da anlattım. Sabah gazeteyi aldık.. "Remzi.." "Baba ne yaptın" diye müsahhihe koştum.. "Vallahi ben dokunmadım.." Dokunmamış. Açtık tashihleri.. Rezmi.. Peki bu ne?.. Rufailer mi değiştiriyor yahu?.. Efendim o zaman başlıklar elle dizilir ya.. "Çırak sayfaya taşırken düşürmüş, yeniden sıralarken harfleri yanlış koymuştur" diyen ve düzelten mürettip. Her iş bittikten sonra kalıba yollarken okumuş sayfayı.. "Vay hıyar çırak" diye bir de sövmüş.. Yapmış "Remzi.." Akdeniz Oyunları'nın bitmesine birkaç gün kala "Rezmi" yazmayı başardık gazetede.. Bu defa okur mektup ve telefonları.. "Ayıp değil mi?.. Kendi muhabirinizin adına bile özen göstermiyorsunuz. Hadi bir gün tashih hatası affedelim. Ama kaç gündür Rezmi diye çıkıyor.. Dikkat eden yok mu?.." Rezmi bir keyif, bir neşe adamı idi. O zamanlar çok canlı, çok faal Eskrim Kulübü gecelerinin organizatörü ve neşesi oydu. Benim gibi İstanbul'a taşındı. Ortaköy'de demlenirdi. Sık sık karşılaşır eski günleri anardık. Bir gün kayboldu.. Soruşturdum.. "Bodrum'a yerleşti" dediler.. Hafta sonu ilanı gördüm.. Ölmüş!.. Hey koca Rezmi.. Hey benim aslan kardeşim.. Nur içinde yat!..
|