Bağırmayın!
Havalar güzelleşmeye başladı. Baharın kokusu burnumda. Herkes gibi ben de etki altındayım. Dilimde Eliot ustanın o meşhur dizesi: "Nisan, ayların en zalimidir!" 'Zalim Nisan'a şurada ne kaldı ki? O bıktırıcı ve perspektif daraltıcı günlük haber koşusu içinde zaman zaman çalışma ofisimin penceresini açarak, baharın "insanlara yaptığı fenalıklar"a, şimdiden kendimi kaptırmaya çalışıyorum.. Mahvolmaya hazırım yani..
*** Ama olmuyor! Bırakmıyorlar. Güçlü ses düzenleriyle donatılmış aday otobüslerinden yapılan anonslardan başımı alıp da, "mevsimlerin insanlara yaptığı fenalıklar" bahsine kendimi kaptırmama imkan yok! Mesela tam da dışarıdan gelen ılık rüzgarla hemhal olmuşken, bir ses avazı çıktığı kadar bağırıyor: "Hayali projelere değil, gerçek projelere oy verin!" Fonda ise insanı dumura uğratacak bir müzik: "Padişahın kızı olsan da küstüm, yemeğimin tuzu olsan da küstüm!" Küsmüş ama oy istemeyi ihmal etmiyor! Neyse ki bu "arsız talep"in sinir bozucu etkisinden, otobüsün muhitimizden uzaklaşmasıyla kurtuluyorum. Biraz sakinleşiyorum ama bu sükunet tabii ki uzun sürmüyor. Bu kez çok kalın bir erkek ses, bir öncekine göre daha yaratıcı bir sloganla semtimizi inletiyor: "Rüzgara değil, insana oy verin!" Rüzgar dediği, "AKP'nin rüzgarı", "insan" dediği ise partisinin adayı.. Sloganın yaratıcılığı ve sevimliliği bile sinir katsayımın tavan yapmasına engel olamıyor. Pencereyi kapatıp, "merkezi klima sistemi"nin, insafsız ve gayri insani havasıyla baş başa kalıyorum.. Dilimde ise bir hapishane türküsü: "Dışarıda mevsim baharmış / Gezip dolaşanlar varmış / Günler su gibi akarmış / Geçmiyor günler geçmiyor!"
*** Bahara kendimi kaptırmak için giriştiğim bu talihsiz deneyimin ardından bütün belediye başkan adaylarımıza şöyle seslenmek isterim: Ey belediye başkan adaylarımız! Tamam, hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyorsunuz. Ulvi bir görev için yola çıktığınızın farkındayım. Ama ne olur, şu adaylık işini bu kadar abartmayın! Gündelik hay huyun ve koşuşturmanın içinde, etrafınızdakilerin dolduruşuna gelip, işin özünü elinizden kaçırmayın. Başkan olmak her şey değildir. Bu yüzden ne olur zorlamayın efendim. Şu otobüslerinizi daha az dolaştırın, anlamsız seçim şarkılarınızın vatandaşın keyfini yerine getirdiğini filan düşünmeyin, çarpıcı sloganlarınızla işi bitirdiğiniz yanılgısına düşmeyin.. Kısacası söylemek istediğim şu: Bırakın da baharın keyfini çıkaralım..
|