|
|
Baykal meydanlarda Derviş gizli toplantıda
Can alıcı soru: Derviş Avrupai bir politikacı mı?
CHP oylarının 3 Kasım'a göre daha düşük çıkması durumunda Erdoğan'dan daha çok Kemal Derviş sevinecektir. Bunu bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Derviş, CHP'nin oylarının düşük çıkmasını o kadar büyük bir özlemle bekliyor ki, harekete geçmek için sandıkların açılmasını bile bekleyemedi. AKP'nin ezip geçeceğini gösteren anketlerin açıklanmasını yeterli bulan Derviş, tatlı bir heyecan ve sevinçli bir telaş içinde İstanbul'da 'gizli toplantı' yaptı.
YÖNTEM ALATURKA CHP'deki gidişattan memnun olmayan muhalif isimlerle bir araya gelen Derviş, şimdiden düğmeye bastı yani.. Seçime bir hafta var, parti örgütleri, seçim kazanmak için canla başla çalışıyor, Genel Başkan günde iki üç miting yaparak örgütün moralini canlı tutmaya çalışıyor.. Ve böyle bir ortamda CHP'nin önde gelen ismi Kemal Derviş, aralarında CHP için "faşizan" suçlaması yapan sosyal demokrat teorisyenlerle gizli toplantı yapıyor. Amacı belli: CHP az oy alsın, Baykal gitsin ve yerine kendisi geçsin. Türk siyasetinin en alaturka yöntemlerinden biridir bu.. Yakın tarihte parti içi mücadelelere bakın, orada buna benzer bir çok olayı görürsünüz. Ve şimdi Türk siyasetinin en Avrupai yüzü, en Batılı siyasetçi,
NEDEN MEYDANLARDA YOK siyasi ahlak açısından çok sorunlu yöntemi, kendi liderliğini sağlama almak için kullanıyor. Merak ediyorum: Derviş'te bu tür yöntemlere başvurma potansiyeli baştan beri mi vardı, yoksa Türkiye'deki deneyimler mi onu bu hale getirdi? Derviş, Baykal'a göre daha AB'ci, daha sivil, daha özgürlükçü olabilir. Sorun bu değil.. Sorun, onun CHP'nin başına geçmek için seçtiği yöntem.. Derviş, şu seçim sürecinde, partisi için içtenlikle çalışsaydı, partisinin oylarını arttırmak için elinden geleni yapsaydı ve buna rağmen CHP az oy alsaydı, o zaman bir hesaplaşma içine girmeye hakkı olabilirdi.. Ama o uzakta durup seyretmeyi tercih etti. Görüntüyü kurtaracak bir iki çıkış dışında Derviş'in parti için çalıştığını söyleyebilir miyiz?
|