Bush'un parasıyla demokratlık (1)
Bazen, "Acaba ben de muhafazakar mıyım?" diyorum. Muhafaza etmeye çalıştığımız birtakım ilkeler çok mu dinozorca, çağın epey gerisinde mi kalıyor, amaçların kıymeti ve önemi karşısında araçların bir kıymeti yok mu gerçekten? Bu ülkede demokrasinin gelişmesi, maddi, siyasi yahut askeri pozisyonlarından ötürü sesi çok çıkanların karşısına alternatif sesler çıkarılması, çok sesliğinin, hukuk devletinin, insan haklarının, açık toplumun tesisi için uğraşanlara da soruyorum belki. Kullanılan araçların, edinilen kaynakların hiç mi ahlaki-demokratik önemi yok? Başkalarını eleştirirken "ilke" diye tutturulanların, kendimizce "ulvi, meşru, haklı, insani, demokratik" amaçlar söz konusu olduğunda hiç mi hatırlanmaması, sorgulanmaması gerekiyor? Sanırım, başka bir niyetle yola çıkan bu yazı, başka yerlere de sürüklenecek. Bunu daha sonra tartışmak üzere.
*** ABD Başkanı Bush "Büyük Ortadoğu İnisiyatifi"ni sofraya koyarken (ve bizimkileri de heyecanlandırırken), geçen ay "Ulusa Sesleniş"te, demokrasi, özgürlük, piyasa cilalarının yanında bir kurumu ön plana koydu ve "Bütçesini iki katına çıkaracağız" dedi. İki katına çıkacak ve böylece, özellikle "Büyük Ortadoğu"da demokratikleşmeye katkı, "demokrasi odakları"na fon açısından daha büyük imkanlara kavuşacaktı. Nitekim, kuruluşundan beri başında bulunan Carl Gershman da, "Ortadoğu'da çok değişiklik oluyor. Biz, doğru insanları nasıl destekleyeceğimizi biliriz" dedi. Bu kurumun adı "National Endowment for Democracy (NED)." 1983'te Reagan döneminde, Kongre kararıyla, "yönetim dışı, tarafsız" bir sivil örgüt olarak kuruldu ve amacı, "Dünyanın her yerinde demokrasinin geliştirilmesine, demokratik kurumların güçlendirilmesine hizmet" diye ifade edildi. Ancak daha o zamandan anlaşıldı ki, NED, "CIA'nın örtülü faaliyetlerinin açığa çıkması, ABD'de rahatsızlık yaratması üzerine, bir açık faaliyet örgütü olarak tasarlanmıştı." Görünüşte bir sivil toplum örgütüydü, Kongre'ye hesap vermiyordu ama kaynaklarını federal yönetim sağlıyordu. Yani, devletin bir uzantısıydı; "derin devlet" demesek de! Diyebiliriz de! Zaten, NED'in kuruluşunu hazırlayanlardan Allen Weinstein da, "Bugün bizim yaptıklarımızın çoğu, bir zamanlar CIA tarafından örtülü biçimde yapılmıştı" diyordu.
*** NED, şimdi 40 milyon dolardan 80 milyon dolara çıkacak bütçesinin yarısını dört kuruluşa dağıtıyor. Tarafsız ya, biri Cumhuriyetçi Parti'nin uzantısı "Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitü (IRI)", diğeri Demokratlar'a yakın "Uluslararası Meseleler için Milli Demokratik Enstitü", ayrıca sendikal konfederasyon AFL-CIO'nun uzantısı "Amerikan Uluslararası İşçi Dayanışması Merkezi" ve Ticaret Odası'nın uzantısı "Uluslararası Özel Girişim Merkezi." Onlar da dünyanın çeşitli yörelerine. Geri kalan para ise, birtakım bursların yanı sıra, çeşitli ülkelerde, "demokrasi için", sivil toplum örgütlerine, sendikalara, öğrenci örgütlerine, muhalif gruplara, kitap yayıncılarına, gazetelere, diğer medyaya ve sonradan doğrudan destek yasaklandığı için, dolaylı yollardan partilere. Bu destekler ortalama 50 bin dolar civarında olup 200-300 bin dolara da çıkıyor. Devletten aldığının yanı sıra, "Journal of Democracy" adlı etkin yayına desteği ise, Olin, Scaife, Heritage, Bradley gibi, ABD sermayesinin en tutucu, en bağnaz, en azgın vakıflarında buluyor. Para elbette boşuna verilmiyor. İlgi duyanlar ve duyması gerekenler için yarın devam edeyim. Yarın: Demokrasiden yana, demokrasiye karşı.
|