| |
|
|
Çay, kahve, gazoz!..
Sevgili Savaş Abi, Malumunuzdur bu tip yazılar öncelikle methiyeyle başlar, ben de bu geleneği bozmak hükmüne sahip değilim... Elbette ki bu giriş bir hak edişe istinadendir. Uzun yıllardır sizi gerek yazılı, gerekse görsel medyadan takip etmekteyim. Takdire şayan bir basın mensubusunuz. Halkın Savaş Abisi olarak siz, elbette ki tırnaklarınızla geldiğiniz bu gönül mertebesinde kalmak için; halkın size sunduğu altın anahtara çok iyi sahip çıkmanız gerekmektedir.
Tibet'te mi?.. Ancak... Bugün geç bir saatte elime aldığım Sabah gazetesine göz gezdirirken, köşenizde bir yazı beni hem çok şaşırttı, hem de çok üzdü. Tanıtmış olduğunuz kişinin bizim tanıdığımız Kemal Alemdaroğlu ile yakından uzaktan bir ilişkisi yok diye düşünüyorum. Hayır, Kemal Bey can yoldaşı, dava arkadaşı Sn. Gürüz'ün emekliye ayrılmasından sonra yeni eğitim yılına değin Tibet'in ruhsal eğitim merkezlerinde kaldıysa bu farklı Kemal Alemdaroğlu'nu elbette anlayışla karşılarım.
Naçizane sorular Ancak ironiden öteye gitmeyecek yukarıdaki tahminimi bir kenara bırakarak size bir iki naçizane soru yöneltmek isterim izninle Savaş Abi:
Kemal Bey halkın gözünde imaj mı tazelemeye çalışıyor? Gazetelerde uzun süre takip ettiğimiz, baş örtülü olduğu için pamuk ninelerimizden birisinin tedavisi yapılmayarak vefat ettiği İstanbul Üniversitesi'nin hastanesi değil miydi? Bu soruyu çay içerken neden sormadınız Savaş Abi? Peki, bu kadar harika bir şahsiyet olarak lanse ettiğiniz Kemal Bey'e, kendisine ait olmayan bilimsel eseri kullanmaktan pişman olup olmadığını sordunuz mu Savaş Abi?
Mimari ameliyat Anıtkabir'e "Ordu Göreve" pankartları önünde giderken , bu çağrıyı kınayıp kınamadığını sordunuz mu? Sevgili Savaş Abi, Kemal Bey'in size bahsettiği Hasan Paşa Medresesi'ne yönelik mimari ameliyatı bize de açıklar mısınız? İstanbul Üniversitesi öğretim görevlilerinin yeni içkili lokali mi olacak yoksa? Savaş Abi; inanın bu satırları yazarken içim buruk. Benim bildiğim Savaş Abi realiteye atıfta bulunur, sürrealiteyle işi olmaz. İki çaya methiye yazmaz... T.T.... Sonuç itibariyle İşte böyle yazanlar da var. Onlar adlarını veriyor ama, ben açıklamayı uygun görmüyorum. Burada kısmen yayınladıklarım arasında önceden adalete intikal eden iddialar var malum. Bu konuda yorum yapmak, işi daha da karıştırmak, yasal olarak da etik olarak da doğru değil. Ama eminim ki Alemdaroğlu Hoca, yine bu köşeden yanıtlanması makve uygun olanları yanıtlayacaktır. Hepimize yakışan; beklemek, görmek ve seviyeli bir tarzda fikir güreştirmektir. Öyle değil mi?..
|