| |
|
|
Agos orta, Hürriyet şut, ofsaaayt!
Emin Çölaşan abimdir, ahbabımdır, sevdiğim bir meslek erbabıdır. Kendisiyle yemiş içmişliğimiz, oturup kalkmışlığımız, aynı gazetede çalışıp, ortaklaşa iş üretmişliğimiz vardır. Yani onun bana benim ona sitem etme, "nettin?" deme, "yanlış oldu be gardaş!" deme hakkımız vardır. Şimdi hem sevgilerimi iletip hem de "Nettin abi? Yanlış ettin abi!" deme hakkımı kullanıyorum. Nedeni dünkü yazısı. Bakın ne diyor o yazının bir bölümünde Emin Abi: Mışlar mişler "Dünya Ermenileri'nin bir bölümü bugün bile Türk ve Türkiye düşmanlığını sürdürüyor. Çeşitli ülkelerde soykırım iddialarıyla zavallı Ermeniler (!) için anıtlar dikiliyor, parlamentolar Türkiye'yi kınayan kararlar alıyor... İşte böyle bir ortamda yaşlı bir Ermeni kadını ortaya çıkıp 'Sabiha Gökçen Ermeni'ydi' diyor ve İstanbul'da yayınlanan bir Ermeni gazetesi bu dayanaksız, tutarsız sözleri gündeme taşımayı başarıyor. Hadise hep "mış mişlerle" anlatılıyor!.."
Oldu mu ya abi? Olayı sadece dünkü Hürriyet'ten, Emin Çölaşan'ın bu yazısından okuyan birinin ne düşüneceği gayet açık: "Vay gidinin İstanbul'da yayınlanan Ermeni gazetesi vaaay!.. Bu dayanaksız tutarsız sözleri gündeme taşırsın haaa?.." diyecek, tepki koyacak o okuyucu di mi?.. Ama böyle değil maalesef. Çölaşan'ın bu yazıyı yazdığı, "dünkü Hürriyet" varsa, "evveli günkü Hürriyet" de var. Yani olsa olsa 3-5 bin satan Agos gazetesinin, Çölaşan tarafından bile; "dayanaksız, tutarsız iddialar" diye nitelenen bir haberini manşetine taşıyan, böylelikle milyonların okumasını sağlayan Türkiye'nin büyük gazetesi Hürriyet de var...
Keskin kalem Emin Abi'nin, yazarı olduğu kendi gazetesini okumamış olma ihtimali var mı? Peki neden 2-3 satırla karşı çıkmıyor? Mademki tutarsız ve dayanaksız bir haberdir, koskoca Hürriyet böyle ne idüğü belirsiz böyle bir haberi nasıl manşetine çekiyor? O nesnel kalem, o cesur yürek, adaletin keskin cengaveri, dürüstlük ve erdem abidesi o Emin Çölaşan abimiz, iğnesini neden kendi gazetesine batırmıyor, neden "Agos ortaladı, Hürriyet vurdu ama ofsayt oldu!" demiyor, yanıtlarsa sevinirim.
Muamma durumlar Çölaşan yazısının devamında; "Bir kez daha yineliyorum: Ermeni olmak suç değildir, ayıp değildir. Ama ortaya böyle belgesiz iddialarla çıkmak ayıptır. Yakışık almaz. Ölmüş insanlar yalanlara, iftiralara yanıt veremez. Onların üzerinden oyun oynamak en kolay yoldur. Yazık, ayıp, günah. Şimdi bu haberler birilerinin ekmeğine yağ sürecek. Kimlerin nasıl yapacağını bilemem ama bunun tantanası mutlaka yapılacak..." diyor. Düşüncesi yerden göğe doğrudur. Ama eminim ki bu meselede; Hürriyet'in bu kez doğru bir iş yapmadığından, Emin Abim de adı gibi emindir. Siz de emin olun ki; bunun tantanası elbette ki yapılacak, "muamması" elbet çözülecektir...
|