|
|
|
|
|
Erdoğan medyadan oto sansür istedi
|
|
Başbakan basın organlarından Kıbrıs'ta müzakerelerin olumsuz etkilenmemesi için yazılanları kendi kendilerine sansür etmelerini istedi.
Başbakan Erdoğan gazete ve televizyonların temsilcileri ile Ankara'da Devlet Konukevi'nde kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. 15 metreyi bulan uzun masada önce kahvaltısını yaptı. Ardından yanındaki Devlet Bakanı Beşir Atalay ve parti yöneticileriyle birlikte gazetecilere İzmir ve Ankara Çankaya'da belediye başkanlığı seçimini kazanma konusundaki kararlılıklarını aktardı. Daha sonra masanın etrafında sıralanmış gazetecilere, davetin gerekçesini aktardı: "Kıbrıs'taki gelişmeler sebebiyle, böyle bir toplantıyla bu işe başlayalım istedim." Başbakan Erdoğan, benzer toplantıların gelecek günlerde daha dar kapsamlı katılımlarla devam edeceğini, kendisinin fırsat bulamaması halinde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün bu toplantıları gerçekleştireceğini belirterek konuşmasına devam etti:
PEŞREV DÖNEMİ BAŞLADI "Bugün sizlerle bu kahvaltılı sohbet toplantımızda, dün (önceki gün) başlayan Kıbrıs müzakeresinin önemli safhasına ilişkin kısa da olsa bir ön çalışmayayı beraber yapalım istedim. Çünkü Kıbrıs'ta ilk 2 günlük çalışmayı adeta peşrev dönemi olarak kabul ediyorum." Sonra Kıbrıs'taki müzakere sürecini aktarmaya devam etti. 22 Mart gününe kadar Ada'daki tarafların görüşmelerini sürdüreceğini belirterek, "Bu dönemde görüşmelerin neticeye kavuşmasını istiyoruz" dedi. Uzlaşı olmazsa Türkiye ve Yunanistan'ın 29 Mart'a kadar müzakerelere eşlik edeceğini hatırlattı. Bu tarihe kadar bir sonuç alınmazsa BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın uzlaşı sağlanamayan boşlukları doldurup, planını Kıbrıs'ta her iki toplumun referandumuna sunmasına ilişkin süreci aktardı.
HASIM DEĞİL, SİYASİ HISIMIZ Erdoğan, ardından bu dönemde, medya, sivil toplum örgütleri ve muhalefet ile "stratejik olarak neler yapılması gerektiğine ilişkin" ortak bir politika geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bir süre önce KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile arasında bir sorun olduğuna ilişkin çıkan haberleri anımsatıp aynen şunları söyledi: "Öyle şeyler yazılıyor, çiziliyor ki adeta, örneğin, bizi Sayın Denktaş'la bir hasımmış gibi gösterme gayretleri oldu. Sayın Denktaş ile hasım olamayız olsa olsa biz Denktaş ile siyasi hısım olabiliriz."
BİR ADIM ÖNDEYİZ Başbakan, Davos'ta BM Genel Sekreteri Annan, Washington'da da ABD Başkanı Bush'la görüşmelerinde dile getirdiği sözleri aktardı. "KKTC her zaman Kıbrıs Rum yönetiminin bir adım önünde olacaktır. Ve bizler hala bu inançtayız, bu kararlılıktayız. 1 Mayıs'tan önce de bu işin doğrusu bitirilmesini istiyoruz" dedi. Erdoğan, sorunun çözümü halinde KKTC'nin devlet olarak tanınacağına işaret etti. Bunun sonucunda elde edilecek kazançların neler olacağının bilinmesi gerektiğini vurguladı. "Her şeyden önce KKTC sadece Türkiye'nin tanıdığı bir devlet durumundadır" anımsatmasında bulunup ekledi: "Ama Güney Kıbrıs'ın böyle bir sorunu yok. Güney Kıbrıs şu anda uluslararası devletler tarafından tanınıyor. AB'ye 1 Mayıs'ta biz istesek de istemezsek de artık tam üyesi oluyor. Eğer 1 Mayıs'tan önce bir mutabakat sağlanırsa, Kuzey ve Güney Kıbrıs bütünleşerek bir Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB'ye girme şansını yakalar. Yani artık uluslararası camiada bir devlet olacak. Biraz daha ileriye gidiyorum, G. Kıbrıs şu anda uluslararası camiada bir devlet olarak kabul ediliyor, dolayısıyla Kuzey Kıbrıs da o devlet yapısını paylaşmış olacak. Veya kaybedecek, yeni bir devlet ortaya çıkmış olacak."
|
|
|
|
|
|
|
|
|