|
|
21. yüzyılda tarımsal öğretim
Nitelikli insan gücü, ülkelerin sahip olduğu en önemli varlıktır. Dünyadaki gelişmiş ülkeler konumlarını büyük oranda insana yaptıkları yatırıma borçludur; bunu da çağdaş bir öğretim sistemi ile başarmışlardır. Tarım sektörü, çalışan nüfusun yüzde 40'nı istihdam etmesi ve GSMH'daki yüzde 14'lük payı ile ekonominin lokomotif sektörlerinden biridir.
Bu denli önemli bir sektörün sürekliliğinin sağlanması ve geliştirilmesi, iyi eğitim almış, üretken ve nitelikli ziraat mühendisleri ile mümkündür. Sektördeki istihdam sorununa üniversite giriş sistemindeki yanlışlıklar da eklenince ziraat fakültelerine istekli ve bilinçli öğrenciler yerine sadece yüksek öğrenim görmek isteyen düşük puanlı öğrenciler rastlantı sonucu yerleşmektedir. Bu öğrencilere de meslek bilinci yeterince verilememektedir.
İstihdam sorununun çözümünde akla gelen ilk olasılık 1.000 da'lık tarım alanına ya da 300 baş hayvana sahip üreticilerin danışman olarak ziraat mühendisi istihdam etmesini yasal zorunluluk haline getirmektir.
Diğer bir olasılık da uygulamaya geçirilmek üzere olan ve iyi bir başlangıç olarak gördüğümüz 1000 köye 1000 ziraat mühendisi projesinin kapsamı genişletilip içeriğinde bazı değişiklikler yapılarak 10.000 da'lık tarım arazisine sahip her köye bir ziraat mühendisini bakanlık organizasyon şeması içinde yine danışman olarak, asgari bir maaş ve üreticiye sağladığı ekstra kazanç üzerinden prim alması kaydı ile görevlendirmektir.
Bu uygulamalar istihdam sorununun çözümüne önemli bir katkı sağlayacağı gibi ülkemiz tarımsal üretiminin daha planlı ve verimli yapılmasını da sağlayacaktır. Günümüzde birkaç fakülte istisna tutulursa, uygulanan popülist politikalar nedeniyle ekolojik bakımdan tarıma pek de elverişli olmayan ve tarımsal olanakları sınırlı olan bölgelerde dahi ziraat fakülteleri kurulmuştur.
Sayıları hızla artan fiziki olanak ve akademik kadrolardan yoksun bu fakültelerle eğitim kalitesinde ciddi bir düşüş yaşanmaktadır. Ülkemiz tarımsal çeşitlilik bakımından farklı bölgelere ayrılmalı ve her bir bölgede mevcut fakültelerden akademik kadro ve fiziki olanakça en uygun olanı tarımsal öğretime devam etmeli ve kontenjanları işgücü gereksinimi dikkate alınarak objektif biçimde belirlenmelidir.
Amacımız tarım sektörünü 21. yüzyıla yaraşır bir seviyeye getirmek, sürdürülebilir tarımsal uygulamaları hayata geçirerek ülke ekonomisine katkıda bulunmak ve ziraat mühendislerini işsizler ordusunda bir nefer olmaktan çıkararak gözde meslekler arasına girmesini sağlamaktır. Öner DAĞSUYU (Çukurova Üniv. Ziraat Fakültesi Öğrenci Temsilcisi)
|