| |
|
|
saraylıya uyarsan
Serpil bizim ailenin saraylısıdır.. Tek kız.. Biz üç erkek, Anadolu çocuklarıyız.. Geçen gün "Hıncal ağbi gel bak bayılacaksın" dedi.. Kandık.. takıldık peşine, gittik Kapalı Çarşı'ya.. Banka hesabımızda binlerce dolar eksik yaratan bir gezi oldu.. Kaç yıl var, Kapalı Çarşı'yı şöyle alıcı gözle gezmediğim.. Dünyada benzeri olmayan bir güzellik bir gizem aslında.. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadım.. Ama eve döndüğümde dizlerimin nasıl tutmadığını, nasıl turşuya döndüğümü hissedince farkettim, kaç saat dolaştığımızı.. Aslında günlerce dolaşılacak yer Çarşı.. Karar verdim daha sık gitmeye.. İlk uzun durağımız Koç Deri Giysiler.. Deri ile aram iyi değildir. Bana sado mazoşişt fetişler olarak geldiğinden midir nedir?.. Ama burada deri hem de nasıl kumaş gibi işlenmiş.. Fiatlar da aklı başında.. Üç gömlek alıp çıkmışım.. İşin garip yanı.. İspanya "Deri" denince dünyanın bir numaralı ülkesi.. Oraya giden derici, derici dolaşır.. Bu dükkan İspanyol dolu.. Dericiye deri satıyoruz, iyi mi?. Sonra dünyaca ünlü Muhlis Günbatı'ya gittik.. Onun dükkanı bir müze.. Bir kayınvalide, gelinine çeyiz düzüyordu gittiğimizde.. İki saat seyrettik.. Suzeni diye bir işleme tarzı.. Orta Asya'dan Özbekistan'dan geliyormuş.. Masa, yatak, yastık örtülü.. Ama bu ne güzelliktir, görmeniz gerek.. Onlar bakıyorlar.. Ben uzaktan kesiyor, işaretliyorum.. Aile çıkar çıkmaz "Şu ikisi bana" dedim.. İki divan örtüsü.. Şimdi salonumu süslüyor.. Fiatlar da iyi.. 40- 50 dolar falan.. Sardıkdık.. Çıkıyoruz.. Şeytan dürttü. "Sizin kilimler de dünyaca ünlüdür. Zahmet olmazsa bir kaçına bakalım" diyecek oldum.. Demez olaydım.. Şimdi o kilimlerin en güzellerinden biri benim salonumda serili.. Bankayı eksilten de o zaten.. Kendime gelince, bir daha gideceğim çarşıya.. (Koç:0212 527 55 53 Muhlis: 0212 511 65 62)
|