| |
|
|
Narsizm için yeni bir sözcük!..
Metroseksüel.. Tüm dünyanın bu arada bizim de dilimizde yeni bir sözcük.. Peki ne demek?..
Mustafa Sarıgül için "Metroseksüel" dediler.. "Ben Anadolu çocuğuyum, şiddetle reddederim" dediğine göre pek matah bir şey değil mi yoksa.. Homoseksüel ile kafiyeli olduğundan mı kızdı Sarıgül, yoksa bildiği başka şey mi var bilmem..
Ben sözcüğün kökenini araştırırken, New York Times Magazine'de haftada bir "Dil" başlıklı yazılar yazan William Safire'in bir makalesi elime geçti.. "Narsizmin için yeni bir sözcük" başlığı altında 'Metroseksüel'in kökenini araştırmış..
"Oh ne güzel.. Benden evvel biri yapmış bu işi" dedim ve bu köşemi William Safire'a bırakmaya karar verdim.
*** "Metrosekseksüel sözcüğünün sunumunu erkek modası yazarları yaptı" diye yazmış, 1994 yılında İndependent gazetesinde Mark Simpson. Ve de kehanette bulunmuş.. "Bu kelime yeni milenyumda sözlüklere girecektir.." Simpson anlatıyor:
"Bu moda ve style yazarları sütunlarını, dergilerini narsist (Kendine aşık) delikanlıların spor kıyafetler ve aksesuvarlardan oluşan imajları ile doldurdular. Böylece diğer delikanlıların bunlara, gıpta ve arzu karışımı bir duygu ile bakmalarına sebeb oldular."
Simpson'un yazısının başlığı "Ayna erkekleri geliyor" şeklindeydi ve mitolojideki hergün havuzun suyunda kendini seyretmekten zevk alan, sonunda da kendi adını taşıyan güzel çiceğe dönüşen (Narsist) delikanlıya atıf yapıyordu.
Geçen yıldan beri sözcük daha geniş anlamda kullanılmaya başlandı. "Tipik bir metroseksüel, harcayacak parası olan ve metropolise, yani en iyi dükkanların, gece kulüplerinin, fitness salonlarının ve kuaförlerin bulunduğu yere yakın yaşayan genç adamdır." (Metro Yunan dilindeki "Ana" sözcüğünden alınmadır. Ana vatan gibi.. Polis "Şehir" demektir. Metropolis ana şehir olur böylece.. Metropolitan ise, merkezin etrafında yer alan banliyöleri, uzak semtleri de kapsar.)
Peki metroseksüel, doğru mudur, gay mi?. "Resmen, eşcinsel, biseksüel de olabilir, doğru da" diye yazıyor, Simpson. "Ama bu aslında önemli değildir. Çünkü metroseksüelin aşk ve zevk hedefi açık seçik kendisidir. Belirli meslekler, örneğin manken ve modellik, medya, pop müzik ve şimdilerde spor onu fena halde cezbeder.
Terim bugün en azından bir spor megastarı için kullanılmaktadır. (Süperstar olmak artık önemli değil. Enflasyon bu hızla devam ederse, Gigastar'a hazır olun.)
Metroseksüel sözcüğü ile adı en çok birleştirilen sporcu ünlü David Beckham'dır.
Tapılan Beck, en ünlü terzilerin kıyafetlerini giyer. Malaya erkeklerinin etekleri içinde dahi görülür. Tırnakları manikürlü ve ojelidir. Saç stili her hafta değişir. Mağrurdur ve tartışmasız züppedir. Dişi yanının öne çıkmasından rahatsız olmaz. (Teoride her insanın dişi ve erkek özellikleri vardır.)
Peki her sınıf insanla muhatap olma durumundaki bir politikacı kendini Metroseksüel kabul edebilir mi?..
Muhtemelen etmez.
Amerika Başkan adaylarından Howard Dean Vermont valisi iken bir büyük LGTB (Lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüel) gurubu kendisini ülke çapında insan hakları ve özgürlükleri konusunda konuşmaya davet etmiş..
"Bu konuşmalardan birinin sonunda bana 'Metroseksüel' diye iltifat ettiler" diye anlatınca, bir gazeteci bunu büyütüp manşet haberi yapmış ve Dean fena halde çuvallayıp "Ben bu yeni narsizmi kabul ya da reddedecek bilgiye sahip değilim. Ben bir gerzeğim. Bu terimi duydum ama ne manaya geldiğini bilmem" diyivermişti.
*** Şişli Belediye Başkanı, Amerika Başkan Adayının önünde..
|