| |
Terim Terim'i bitiriyor...
Ne oluyor G.Saray'a da, böyle bir futbol ve sonuç ortaya çıkıyor? Deveye sormuşlar, "Boynun niye eğri?" diye.. "Nerem doğru ki?" demiş. Dünkü maç başından sonuna bir yanlışlar komedyası.
Birinci yanlışın stadyum olduğu nihayet ortaya çıktı. Kış koşullarında buraya kimsenin gelmeyeceğini bas bas bağıranlara "Görürsünüz" diyorlardı. Gördük. Galatasaray'ın son Avrupa ümidi kupa..
Tek maç.. İstanbul'da ve 2 bin kişi var. Cebinde bedava kartı olanlar dahi gitmemiş maça.. Düşünebiliyor musunuz? Böyle bir stadda saha avantajı olur mu? Rize'de oynansa, civardan en az 5 bin G.Saraylı gelirdi stada. İki, bu stada beş yıldız veren UEFA, gelip bu rezaleti gördü mü?
Böyle bir fırtına alan, böyle tarla gibi bir saha.. İyi futbol oynamak imkansız. İyi futbol oynanmayan koşullar daima evsahibinin aleyhinedir. Çünkü futbolu evsahibi oynamak ister. Olimpiyat Stadı G.Saray'ı tüketen bir tuzak. Ve G.Saray bu rada oynamakta ısrar ediyor.
Gelelim başlığımıza.. "Terim Terim'i bitiriyor" dedik. Dünyada hiçkimse haftalardan beri Fatih Terim'in Fatih Terim'e yaptığı kötülüğü yapamaz. Takıntılarında ısrar ediyor. Bu onu yanlışlara sürüklüyor. Daha kötüsü G.Saray'da giderek azalan Terim sempatizanlarının, Terim'e inananların, Terim'e güvenenlerin sayısını sıfıra yaklaştırmak için elinden geleni yapıyor.
Camia inancını yitirdi Üç tane Rumen'i takıma monte etme takıntısı yüzünden, G.Saray camiasının büyük bir kısmı Terim'e inancını yitirdi. Bu seyirci, Tamas'tan nefret ediyor. Ve Terim akla mantığa sığmaz bir şekilde futbolun f'sini oynamayan bu adamı kazanmak için camiayı karşısına alıyor.
D.Bakır maçı, takıma canlılık getiren futbolcunun 15 dakika oynamasına karşın Prates olduğunu ortaya koydu. Tamas hayranı Terim, Prates'ten nefret ediyor. Prates taçta, duran topta, 25 metreden frikikte tehlike yaratıyor. Çok hızlı akınlarla tehlike yaratıyor. Ama takımda yok.
Futbol özürlü Tamas ve pas özürlü Sabri ısrarla oynuyorlar. Terim, ikinci yarıda sağ ayağının baş parmağı ağrıdığı için haftalardır ortalarda görünmeyen Hakan Şükür'ü oyuna alırken sahada varlığı yokluğu ancak gol kaçırınca ortaya çıkan Bratu'yu değil, gene sevmediği Ümit Karan'ı çıkarıyor.
Geçen sene bütün bir ilk yarı boyu Ümit'e güvenmediği için şampiyonluğu kaybetti. Ümit Karan nefreti hala sürüyor. Çünkü bu üç Rumen onun sevgili çocukları. İnsan, kendi oğluna bu kadar iltimas yapmaz. G.Saray mağlup, G.Saray eksik, bu muhakkak kazanılması gereken bir kupa maçı. Beraberlik de işe yaramaz.
Ve Fatih Terim'in kurtarıcı diye oyuna aldığı adam, D.Bakır maçının en kötü oyuncusu olduğu için yuhalanarak oyundan çıkan Ayhan! Fatih Terim, hiç mi G.Saray'ı izlemiyor, hiç mi olup bitenin farkında değil? Fatih Terim'in yanında oturan Müfit Hoca'nın, Eser Hoca'nın işi ne? Ağızlarını açıp "Hocam bu Ayhan'da ne gördün de oyuna sokuyorsun?" diyemiyorlar mı? Zaten diyecek güçte olsalar G.Saray bu halde olmaz.
Bugün "G.Saray'ı gene Fatih kurtaracaktır" diyebilen ve bu yüzden ağır eleştiriler alan ender adamlardan biriyim. Ama D.Bakır ve Rize maçları gösterdi ki, Terim'in G.Saray'dan önce kendini kurtarması gerek. Ünlü filozof "Homo homini lupus" demiş. İnsan, insanın kurdudur. Terim, Terim'in saygınlığını sıfırlamak için elinden geleni yapıyor. Bundan sonra onu ve G.Saray'ı ne kurtarır bilemiyorum. Çünkü G.Saray'da durumu kontrol edecek bir yönetim de yok. Zaten G.Saray'ın bu hallere düşmesinin en büyük sebebi de, yönetim zaafı. Olmayan başkan ve olmayan yönetim kurulu.
Adam olma şansı az Son bir notum Mondragon üzerine.. Bütün bu rezalet onunla başladı. Mondragon bu sene adeta G.Saray'ın kuyusunu kazmakla görevli bir casus. Beşiktaş maçının 5 kırmızı kartından sonra durumun ne kadar kritik olduğunu Kolombiya Milli Takımı'nın kalecisi bilmezse ve yan hakeme söverse onun takımı iflah eder mi? Mondragon topu rahatça taca atacakken aptalca bir riske giriyor, ondan sonra kızıp hakeme konuşuyor. Kırmızı kartı alnına yersin. Yersin de, olan sana değil, G.Saray'a olur. G.Saray, Mondragon'dan da kurtulmalı. Çünkü adam olma şansı çok az.
|