|
|
|
|
Laiklik yoksa özgürlük hayal
Cumhurbaşkanı Sezer, laiklik ilkesinin kabulünün 67. yıldönümü mesajında "Laikliğin olmadığı yerde özgürlüklerden ve demokrasiden söz edilemez" dedi.
*** Laiklik zedelenirse demokrasi de biter
Cumhurbaşkanı, "Anayasal düzenin temelini oluşturan laikliğin korunması, dinin siyasi amaçlarla kullanılmasının önlenmesi için herkesi üzerine düşeni yapmaya" çağırdı..
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, laikliğin demokrasinin temeli olduğunu vurguladı, laik bir rejimde herkesin inanç özgürlüğünün korunduğunu, ancak bireylerin inançlarının siyasal amaçla kullanılmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. Sezer, laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na girişinin 67. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Sezer mesajında, "ulusu demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler gibi evrensel değerlerle buluşturan Yüce Atatürk önderliğindeki Cumhuriyet yönetiminin, bu yapısal dönüşüm sürecinin temeline laiklik ilkesini yerleştirdiğini" ifade etti. Laikliğin Atatürkçü düşünce sisteminin özünü oluşturan akılcı ve bilimsel yaklaşımın ayrılması parçası ve zorunlu sonucu olduğunu belirten Sezer, şöyle dedi: "Laikliğin temelinde ulusal egemenlik yatar. Laik sistemde, egemenlik ulusundur; dünya işleri dünyevi kurallarla düzenlenir; din ve devlet işleri birbirinden tümüyle ayrılmıştır; din vicdanlardaki kutsal ve özel yerinde korunur; devletin siyasal, sosyal, hukuksal, ekonomik hiçbir alanı din kurallarıyla düzenlenemez. Dinin vicdanlardaki özel yerinde korunması bağlamında laiklik, inanç ve ibadet özgürlüğünün güvencesidir. Laikliğin olmadığı yerde özgürlüklerden söz edilemez.''' Laikliğin aynı zamanda demokrasinin de temeli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Sezer, şöyle devam etti: "Laikliğin içeriği zedelenirse, demokrasiden de söz etmek olanaksızlaşır. Bu nedenle demokrasiler, sürekliliklerini sağlamak adına laikliği her türlü baskı ve anlam çarpıtmasına karşı korumak zorundadırlar. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra yönetimde, eğitimde, toplumsal yaşamda ve hukuk sisteminde aşama aşama gerçekleştirilen laiklik, 1937 yılında Anayasa'ya girmiş, 1961 ve 1982 Anayasalarında da devletin değiştirilemez temel nitelikleri arasında sayılmıştır. Laiklik ilkesinin benimsenmesi, özgür düşüncenin ve demokrasinin gelişmesine, aklı, düşüncesi ve vicdanı özgür kuşakların yetiştirilmesine olanak sağlamıştır.''
"BİR ARADA YAŞAMA" Cumhurbaşkanı Sezer, bireylerin hiçbir baskı ve yönlendirme altında kalmadan inançlarını yaşamalarını, farklı inançlara saygı duymalarını ve toplumsal yaşamın uyum içerisinde sürdürülmesini olanaklı kılan laikliğin, demokrasinin 'Farklılıkların bir arada yaşaması' anlayışına da katkıda bulunduğunu ifade etti. Laik bir rejimde herkesin inanç ve ibadet özgürlüğünün korunduğuna dikkat çeken Sezer, şunları kaydetti: "Ancak, bireylerin inançlarının siyasal amaçla kullanılması kabul edilemez. Bunun, din ve vicdan özgürlüğü, toplumsal barış ve demokratik rejim için büyük sakıncalar doğuracağı unutulmamalıdır. Anayasal düzenimizin temelini oluşturan laikliğin korunması ve dinin siyasal amaçlarla kullanılmasının önlenmesi konusunda her birey ve kurum, üzerine düşeni yapmayı sürdürmelidir. Ulusumuz, Atatürk ilke ve devrimlerinden, çağdaşlaşma ereğinden asla ödün vermeyecek, Cumhuriyet'i tüm kurum ve kurallarıyla sonsuza kadar yaşatacaktır.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|