| |
|
|
Eczanelerin ve eczacıların artık değişmesi gerekiyor
SALİH Memecan zihnini kurcalayan konuları dile getirip "Şu meseleyi kendi açından bir yazsana" der. Bunlardan biri de eczanelerin pazar günleri kapalı olmasıdır. Sahi: Eczaneler niye pazar günleri kapalı? Niye ilaç ya da başka bir şeyi almak için nöbetçi eczane arayıp dururuz? İhtiyaçlarımızı karşıladığımız diğer dükkanlar açık: Bakkal açık. Manav açık. Nalbur açık. Ama eczaneler kaplı. Tuhaf değil mi?
*** Eczaneler deyince aklıma geldi... Geçen yıl, Terra İlaç ve Kimya Sanayii'nin sponsorluğunda, "Eczacı ve Eczanelerin Sorunlarına Karikatürcü Olarak Yaklaşım" adlı bir yarışma düzenlendi. Dereceye girenler başta olmak üzere ilginç bulunan karikatürler bir albümde toplandı.
Geçen gün bu kitabı karıştırırken şunu fark ettim: Birçok sanatçı aynı temayı işlemişti: Eczanelerin marketleşmesi. Bu fikir en çok 'alışveriş arabası ile eczanede dolaşan müşteriler' biçiminde çizgiye yansıtılmıştı. Ayrıca alışveriş arabasını çocuk bezi, emzik, kolonya, tırnak makası ile dolduranları da görüyorduk. Bir başka karikatürde ise hasta reçeteyle eczanenin önünde durmaktadır. Eczacı yüzlerce oyuncak arasından bulduğu ilacı ona uzatmaktadır.
*** Aslına bakılırsa bu yeni bir durum değil. Yuvarlak hesap 30 yıldır benzeri karikatürler çizilmekte: Adam ya da kadın yıllarca fakültede eğitim görüp eczacı çıkmıştır... Ama heyhat, neticede 'okumuş bakkal', 'diplomalı marketçi' olmuştur. Biliyorsunuz eskiden böyle değildi. Doktorun yazdığı birçok ilaç, merhem filan piyasada bulunmazdı. Eczacı üniversitede öğrendiği bilgi ve beceriyi kullanarak bunları üretir, hastaya teslim ederdi. Bu yüzden eczanelerin arkasında küçük bir laboratuvar olurdu.
*** Şimdi ise durum çok farklı. İlaç sektörü dev bir sanayi haline geldi. Üretim son derece ayrıntılı bir prosedüre bağlandı. Bugün bulunan bir 'etkin madde'nin, testlerden geçirilip ilaç olarak piyasaya sürülmesi bazen 10 yılı alıyor. Dolayısıyla eczacıların ilaç yapması neredeyse mümkün değil. Ayrıca eczanedeki o küçük laboratuvarın da işlevini kaybettiğini biliyoruz. Birçok eczacı talep geldiğinde ilacı fason olarak yaptırıyor. Yani reçeteyi önceden anlaştığı donanımlı bir laboratuvara gönderiyor. Bir nokta daha: Kimse kendini kandırmasın, diplomasını 'kiraya' veren eczacılar olduğunu da biliyoruz.
*** Eğer durum buysa... Sormak gerekir: * Eczacılık eğitimini gözden geçirmek ve yeniden yapılandırmak gerekmez mi?..
* Niye yeni ilaçlar bulmak ve geliştirmek üzere örneğin bir laboratuvarda, bir araştırma merkezinde çalışan eczacı ile eczane açan (açacak) bir eczacıyı aynı eğitimden geçiriyoruz?.. Böyle yapmak kaynak (para, emek vs.) israfı değil mi? Ne dersiniz?
|