| |
|
|
Yarasa büyüsü nasıl yapılır?
Uzan ile Salkım'ın büyü tartışması
Kara büyü 4 milyon, hayat ne kadar da pahalı... Bu cümle bir başlık. Bugün Başbakan Erdoğan'ın basın müşaviri olan Ahmet Tezcan, fi tarihinde Güneş gazetesinde çalışırken köşe yazısına bu başlığı koymuştu. Tabii siz şimdi onu milyar' diye okuyun: "Kara büyü 4 milyar, hayat ne kadar da pahalı."
*** Tezcan'ın başlığını aklıma getiren Cem Uzan ile Yeşim Salkım arasındaki konuşmaların medyaya yansıması oldu. (Milliyet, 16 Ocak)
Yeşim Salkım, Hakan Uzan ile birliktedir. Ancak Uzan ailesi bu ilişkiye karşıdır. Cem Uzan aile adına Salkım'a telefon eder. Salkım da bu görüşmeyi banda alır. Yıllar sonra bu konuşma Şişli Savcısı Mecit Ceylan'ın dosyasına girer. Nedim Şener'in haberine göre 'diyalog' şöyle başlıyor:
Cem Uzan: Benim adım Hakan değil, Cem dedim ama sende hala jeton düşmedi. Bilge'nin ve senin büyülerini ... (ses kesiliyor)
Yeşim Salkım: ... Hocaya gidelim beraber.
CU: Ben bunu kamuoyuna duyuracağım.
YS: Tamam birlikte gidelim, ben hazırım.
CU: Bunu kamuoyu önünde seyretmeye hazır mısın? Çamaşırlarını yıkamaya hazır mısın Yeşim hanım?
YS: İstediğin büyücüye gidelim. Eğer benim kirli çamaşırlarım varsa bunları yaptıysam tamam beni istediğin yere rezil et.
CU: Ben senden daha şeytanım unutma.
*** Yeşim Salkım ya da Bilge hanım büyüye başvurdu mu? Bilmiyorum. Diyelim ki yaptılar. Ve bu da kameralarca saptandı. Peki acaba kamerada görünen neydi?
Mesela 'Yarasa Büyüsü' olabilir mi? Şöyle: Yarasa kesilerek kanı sevilen kişinin eşyasına veya kendisine sürülür. Ya da bu kanın bir iki damlası istenen kişinin içeceğine karıştırılır. Yarasanın ölüsü de o kimsenin kapısının eşiğine gömülür. Böylece büyülenen kişi bir daha ayrılamaz. Ya da 'Sicim Büyüsü': Bir sicime hedef kişinin adı söylenerek 41 düğüm atılır. Bu sicim kişinin geçtiği kapının önündeki paspasın altına yerleştirilir. Bastığı an bir daha ayrılmayı düşünemez.
*** Neyse... Bence önemli olan bu değil, Cem Uzan'ın yaklaşımı... Burjuvaziyi nasıl bilirsiniz? Parayla, kârla, zararla, üretimle haşır neşir olduğu için rasyonel, mantıklı, gerçekçi hatta 'aşırı' gerçekçi bir sınıf olarak değil mi?
Ama şu hâle bakın. Daha konuşmanın ilk cümlesinde büyüden söz ediliyor! Kadının erkeği kendine bağlamasının makişe yarar, pratik bir yolu olarak büyü!..
Cem Uzan, mesela, "Kardeşimi kandırdın", "Kendine âşık ettin", "Hakan'ın zayıflıklarından faydalandın" filan diyebilirdi. Salkım da ilişkisini aşkın kimyasından ya da elektromanyetizmasından bahsederek savunabilirdi. Hayır öyle olmuyor. Biri bastırıyor: "Büyü yaptınız, bahçedeki kameralarda görünüyor." Diğeri "İstediğin büyücüye gidelim" diye meydan okuyor. Yani büyünün varlığı ve etkisi kabul edilmiş durumda da... Yapılıp yapılmadığı tartışmalı. Ne diyeyim? Allah akıl fikir versin.
|