| |
|
|
Kadın romancıyı yakaladım!
Hadi biraz da roman okuyayım dedim geçenlerde. 'Da Vinci' şifresi gibi heyecanlı bir polisiyeden sonra bir aşk romanı iyi giderdi. Elimin altında Serazer Pekerman'ın yazdığı 'Kolay Bir Aşk' (İletişim Yay.) vardı.
Pekerman 1971 İzmir doğumlu. ODTÜ Mimarlık mezunu. Bir sürü işe girip çıkmış. Radikal Cumartesi'de (10 Ocak) okudum: Şimdilerde Bahçeşehir Üniversitesi'nde 'web tasarımı' dersleri veriyormuş. 'Kolay Bir Aşk'ı burada uzun uzun anlatmak istemiyorum.
Özetle 30 yaşlarındaki Başak'ın, İsveçli Ingmar'a olan tutkusunu konu edinmiş. Olaylar daha çok İstanbul'da geçiyor: Galata, Nevizade meyhaneleri, İstiklal Caddesi sinemaları, Harbiye Açık Hava'da konserler filan...
Bence romanın ilginçliği dilinde. Başak başından geçenleri 'pata küte' anlatıyor: Sokağa işemeler... Esrar içmeler... Kadınların birbirlerinin sevgililerini ayartma operasyonları... Oral seks sahneleri... Okurken eğlendim.
*** Bazı romanların baştan sona 'kurgu', 'hayal mahsulü' olduğunu bilirsiniz. Bu karşılık birçoğunda yazarın gerçek hayatından ipuçları vardır. Hissedersiniz, hatta bilirsiniz öyle olduğunu.
Peki acaba Pekerman'ın romanında gerçekle böyle bir bağlantı var mı? Var! Buldum... Kitabın 185'inci sayfası... Başak evine dönmektedir. Bölüm başkanı 'Veli Demirkan' ile karşılaşır. Okuldayken Başak'a, "Seni mezun etmeyeceğim" diye bas bas bağırmıştır. Öğrencilerin hoşlanmadığı ve dalga geçtiği bir hocadır.
Neyse. Eski hocası, Başak'a "Bir yazını okudum İzmir dergisinde... Yerellik üstüne, çok güzel, çok naif..." diyor. Merak ettim: Acaba gerçekten böyle bir yazı yayınlanmış mıydı? İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çıkardığı 'Kent Kültürü Dergisi İzmir'in birçok sayısı bende var. Güzel, dolu dolu bir dergidir. Aradım, buldum... Evet gerçekten de birinci sayıda Serazer Pekerman'ın yazısı çıkmış. Başlık: 'Aidiyet, Özgürlük ve Huzur'.
*** Hadi buyurun bakalım: Romanla gerçek hayat arasında bir örtüşme çıktı karşımıza: 'Serazer eşittir Başak'. O zaman ister istemez soruyorsunuz: Dördüncü sayfada, 'Romanda geçen olaylar ve kişiler hayal ürünüdür' diye yazmasına karşın bu 'cesur' kitabın ne kadarı kurgu, ne kadarı anı? Merak ettim!
|