| |
Markiz
Açıldı açılacak derken Markiz geçtiğimiz günlerde hizmete girdi. Talimhanede geçmiş elantrik faturamın ödenmesini müteakiben Tünel'e doğru uzun yürüyüşüme başladım. Dört ay boyunca elantriği kesilmeyecek bir adamın huzuru içerisinde verdim kendimi İstiklal'in kalabalığına. Sevmem. Düzenli ödemeleri hiç sevmem. Ödeme dediğin aksak olmalı. Evvel Allah faiziyle verir düzene alet olmayız. Neyse biz dönelim Markiz'e. Ödemenin huzuru ana konuyu mundar etmesin. Yeni mekana girmenin hafif çaplı tereddüdünü aşıp pastaneye adım attığımda doğrusunu söylemek gerekirse çok hoşuma gitti. Bir orta Avrupa şehrinin hoş bir mekanındaymışım gibi oldum. Boş bir masaya çöktüm ve hemen mönüyü inceledim. Malum fatura ödedik, fiyatlar kazıksa arazi moduna çabuk geçerim diye düşündüm. Fiyatlar makul. Dadanılası. Tatlıyla pastayla aram iyi değildir ama yediğim ekler bir başyapıt niteliğinde. Kahve de güzel. O halde bu kadar tantananın karşılığı Markiz Pastanesi'nde mevcut diyebiliriz. Tek endişem buraya dadanacak kitleden yana. Hani "neresi in oraya bin" kitlesi var ya. Hani aynı gecede beş ayrı mekanda aynı anda olabilen, "aman kaçırmayayım"cılar var ya, inşallah onlar dadanmaz. Girişte kimlik kontrolü yapılsın. 1954 tevellüdlülerden daha genç alınmasın mesela. Sonuçta buranın gerçek sahipleri onlar. Sonra pasaj bölümüne geçtim. Olmamış! Yani ben sevmedim. Seveni çıkar mı da bilemiyorum. Daha doğrusu hayal kırıklığı. Tasavvur ettiğinizle karşılaşmıyorsunuz. Akmerkez ile Atatürk Hava Limanı Dış Hatlar Terminali'nin Freeshop bölümü sentezinde bir yer olmuş. "Okul kırıp, çökelim" enerjisi var. İnsanın gözü bir antikacı, kitapçı, bir saat tamircisi, iyi bir terzi falan arıyor. Ama karşılaştığınız bir iki butik ve spor giyim mağazaları. Buradan adamın Blue Jean alası gelmez. Daha ziyade pasaport kontrolü yaptırası, yurt dışı harç pulu alası falan gelir. Bir tek girişte sağlı sollu yerleşmiş iki kafe, Passage ve 27m2 (yazı ile yirmi yedi metre kare) heyecan verici. Bir de üst katta Buz var ki, zaten alemseverlerin tek geçtiği bir mekan. Bu üçlü ancak durumu kurtarabilir. Ticari kaygılar tabii ki olabilir. Tabii ki bir saat tamircisi oradaki mağazanın kirasını çıkartamaz. Ancak o zaman Markiz'i kimse tarihi bir mekanın yeniden canlanması olarak itelemesin. Hele hele geçmişle bugün arasında değişik bir konsept yarattık hiç demesin. Sonuç olarak önler iyi arkalar da "paranın satın alamayacağı bazı değerler vardır" olmamış.
|