| |
2003'e not vermem gerekirse...
Yılı eskitip çöpe atmadan son kez rantını yeme çabası medya aleminin mutat işlerindendir. Bir yıl boyunca ne oldu? En iyiler, en kötüler, gelecek vaat edenler, hayal kırıklığına uğratanlar, nefret ettirenler, kalbimizden vuranlar... Liste uzayıp gider ve özellikle dergiler bu konuya ağırlık verirler. Aktüel'in her yıl sonu verdiği yıllığı biriktiririm mesela. Light bir arşiv niteliğindedir. Yıllar sonra baktığınızda ister bilgilenir, ister hafif bir nostaljiye bırakırsınız kendinizi. Yılın son gününde ben de böyle bir liste yapmak istedim. Sübjektif olmaması için araştırdım. Konusunda söz sahibi mecraların belirlediği listelere bir baktım. Aslına bakarsanız bu işin pirini yıllardır GQ dergisinin İngiliz versiyonu yapar. En iyi filmden en iyi restorana, en iyi aşçıdan, en iyi arabaya kadar çoğunluğun fikir birliğine varabileceği bir koleksiyon hazırlarlar. Gelin bakalım 2003'te en iyiler nasıl sıralanmış. Yılın en iyi lafını GQ'dan seçtim: Palavradan seçimler sonucu palavradan başkan seçtiğimiz bir dönemdeyiz. Ve yine palavradan sebeplerle başkan tarafından savaşa gidiyoruz. Bu savaşa karşıyız Bay Bush. Utanmalısın... Film yapımcısı Michael Moore sanırım yeterince çakmış mevzuya. En iyi film hangisi diye soracak olursanız cevabını New York Sinema Eleştirmenleri Birliği'nin yıllık bültenlerinde buldum: Babalar yılın en iyi filmini Yüzüklerin Efendisi olarak seçmiş. Yılın en iyi erkek oyuncusu makamını da Lost In Translation adlı filmde aldığı rolle Bill Murray'a vermişler. Film ülkemizde gösterime girmedi. En iyi yabancı film olarak City Of God'u seçmişler ki, benim de yıl içinde izlediğim en iyi film. Cennet vatan yapımı filmlerden beni etkileyen İnşaat oldu. İzlemediyseniz kaçırmayın derim. Yılın albümünü Rolling Stones dergisi seçsin bir itirazınız yoksa. Benim tarzım değil. Yani beyaz adam neden hip-hop dinler anlamış değilim ama sandıktan çıkana da saygım var. 50 Cent'in Get Rich Or Die Tryin albümünü bir numara olarak vermişler. Benim favorim Darkness'ın Permission To Land albümü. 80'leri geri getirdiği için retro dahi vokalist Justin Hawkins'ten Allah razı olsun. Yılın buluşuna gelelim. Time dergisi bir dizi zihni sinir projelerini ele almış. Mesela radyolu şnorkel. Su altında radyo dinlemek isteyenlere dev hizmet. Ama beni en çok kızıştıran buluş dünyanın en iyi gitarlarını yapan Gibson'dan. Gibson 2003'te ilk dijital elektro gitarı üretti. Analog olarak çıkan ses dijitale dönüştüğünde çok daha temiz bir ses çıktığı söyleniyor. Rock'un elektronik müzikle buluşması bence önemli bir gelişme. Kendi minik dünyama dönecek olursam, 2003'ün en iyileri bence aşağıdaki gibidir: En iyi cafe, House Cafe, en iyi esnaf restoranı, Subaşı, en sevdiğim restoran Borsa, en iyi dizi Coupling, en sevdiğim kanal VH1, en sevdiğim kitap, Simon Kuper'in Futbol Asla Sadece Futbol Değildir'i, dibimin düştüğü konser, Roskilde'de izlediğim Iron Maiden, yaptığım en hayırlı alışveriş, McIntosh radyo... Bütün sayfayı doldurabilirim ama yerim dar. Son olarak 2003'e not vermem gerekirse on üzerinden yedi verebilirim kendi adıma. Herkese mutlu yıllar...
|