Dün sabah bir dostumla buluşmak üzere Bebek Kahve'ye gittim. Bu mekanın benim hayatımdaki önemi farklı. Yani genelde piyasa yapmak için gidilen bu mekana ben lise yıllarında okulu kırdığım zaman giderdim. Hangi akla hizmetse orada ders çalışmaya çalışırdım. Ama yeteneklerim daha ziyade blöflü pişti ve artı sonsuz miktarda çay içmek üzerine gelişti. İşin garip tarafı en az benim kadar oraya takılan arkadaşlarım bir yolunu bulur, kazasız belasız sınıfı geçmeyi başarırdı. Bütünlemeye kalan ben olurdum hep. Kanaryam'ın Bordeaux ile eşleştiği yıldı. Hatta o gün İnönü'de rövanş maçı vardı. Calculus'ten çakmıştım ve bütünleme sınavının olduğu sabah yine Bebek Kahve'de ders çalışıyordum /gibi yapıyordum. Gözüm gazetelere daldı. Kanaryam üzerine gaz manşetler kızışmama neden oldu ve kararımı verdim. Sınava girip acı çekmektense maça gidip Kanaryam'ı izleyecektim. Yarım saat sonra Dolmabahçe'deydim. Eski açığa girdiğim an sınıfta kalma belgemi de imzalamış oldum. Kanaryam'ın sebebiyet verdiği ilk ciddi sorun olarak tarihimdeki yerini almıştır bu olay. Dün sabah çayımı içerken integral çözesim geldi. Ve o gün bu gündür "Ne olacak bu Fener'in hali" ile ezik yıllar geçirdim. Galiba devir değişti. Galiba "Ne olacak bu Galatasaray'ın hali" dönemi başladı. Futbolda en sevdiğim şey, dün yoktur bugün vardır. Nedense bu Kanaryam için geçerli değil. Yani biz 6-0'ın tiridine yıllarca banarız. Ancak Galatasaray'ın UEFA şampiyonluğu artık çok eskilerde kaldı. Kimse hatırlamıyor... Dürüst olmak gerekirse üzülüyorum. Yani Galatasaray'ı çok güçlüyken keselemek ayrı bir keyifti. Şimdi böyle bir ortamı uzun süre yakalayabileceğimizi sanmıyorum. Önerilerim var: De Boer ile beş yıllık anlaşma yapılsın. Genç yıldızın ciddi bir özgüven sorunu var çünkü. Uyum sağlayamadı. Bunu aşması şart. Bunun için takımın sahip çıkması ve hemen oyuncuyu kazanması şart. Daha vermesi gereken çok gol pası var. Prates gördüğüm en sempatik oyuncu. Minik Prates bebekleri yapılsın ve merchandise ürünü olarak satışa sunulsun. Ekonomik krizi bu projeyle aşabilir, Kanaryam gibi istedikleri zaman istedikleri oyuncuyu alabilirler. Dahası sezon başlarında Fener taraftarlarının da kombine bilet almalarına izin versinler ki kasalarına ciddi bir para girsin. Kanaryam dostluk elini her zaman uzatmaya hazırdır. Ben kendi adıma böyle bir kampanya başlatıp Fener taraftarını Olimpiyat Stadı kombinesi almaya teşvik ettirebilirim eğer Ali Sami Yen'e dönmeyeceklerse. Fatih Terim dünyanın en sempatik insanı olmayabilir ama çok iyi bir hoca olduğu kesin. Eğer Galatasaray'ın bu kötü gidişine birileri dur diyecekse o da Fatih Hoca'dır. Kaldı ki Kanaryam en şanlı zaferlerini onun döneminde yaşadı. Fatih hoca bir iç hesaplaşma yapıp "eye of the tiger" olup eski günleri getirecek tek isimdir. Önerilerim dikkate alınır mı bilemem ama yazdıklarım Galatasaraylı dostlarımla eğlenirken ortaya çıktı. Biz eğlendik. Bu arada eğlenemeyip beni küfre boğmak isteyen Galatasaraylı sporseverler için bir mail adresi veriyorum: mansurakufur@ ibis.com. Veya beş kelimeyi aşmamak kaydıyla küfrünüzü yazın 2828'e gönderin. Üç talihliyi Barcelona-Real Sociedad maçına göndereyim. Bir Bebek Kahve ziyareti bana neler düşündürttü...