Tanıtım faciası
Telefondaki ses "Bu projede ilginizi çekecek o kadar detay var ki" dedi ve başladı anlatmaya.. Ahmet Kaya'nın Fransa'ya gitmeden önce hazırladığı şarkılardan oluşan yeni bir albümünü yayınlamışlar.. Bu albüm "Ahmet Kaya ölmedi" diye bilinen şehir efsanesini yeniden tetiklemiş. Hele albüm kapağındaki "Ahmet Kaya'yı Taksim Meydanı'nda gösteren fotoğraf" herkesin dilindeymiş. Fotoğrafı görenler şaşıp kalıyormuş! Hatta "Yılbaşı gecesi Ahmet Kaya'yı Taksim'de gördüm" diyenler bile çıkıyormuş.. Bu hikayenin ilgimi pek çekmediğini gören "telefondaki ses", bu kez yeni bir hikâyeyle, "proje"yi benim gözümde ilgi çekici kılmaya çalıştı. Yeni hikâye politikti. Ahmet Kaya, Refahyol döneminde Erbakan-Çiller ikilisini eleştiren bir şarkı yapmış, albümde o taşlamaya da yer veriliyormuş. Tabi bu da ilgimi çekmedi. Ama telefondaki sesin yılmaya niyeti yoktu. Otomatiğe bağlanmış gibi "Efendim projemizin şu yönü de var" diye yine ilgimi çekecek bir başka hikaye anlatmaya başladı ki, kendisini susturmayı başardım.. Telefonu kapattığımda iyice yorulmuştum..
*** Sinirlendim tabi. Zaten "tanıtım faaliyeti" adı altında yapılanlardan bıkmışım.. Seyretmek istediğim filmden, gitmek istediğim oyundan, okumak istediğim kitaptan, dinlemek istediğim kasetten beni soğutan şu arsız tanıtım kampanyalarına kafayı takmışım ve karşıma çıkan şu tatsız, tuzsuz atraksiyona bakın! Üstelik bu faaliyet, ömrü boyunca bu tür yalapşap uğraşlardan uzak kalan ve bu tür işleri iyi kıvıranların yaptıkları kampanyayla ülkesini terk edip sürgünde son nefesini veren Ahmet Kaya gibi bir adam için yapılıyor.. Sinir katsayım tabi ki arttı.. Şunları düşündüm: Ahmet Kaya gibi bir adamın yeni albümüne "proje" denir mi? Onun gibi birinin yeni şarkılarına ilgiyi çekmek için abuk sabuk hikayeler anlatılır mı? O şarkılara medyatik bir ilgi sağlamak amacıyla şarkılardan birinin kimleri taşladığından söz edilir mi? Ahmet Kaya'nın yaşadığı dönemlerde yaptığı ve gün yüzüne çıkmamış şarkıları dinleyicileriyle buluşuyor! Bu cümle yetmez mi? Hadi başkaları için yapılıyor ve onlar için sakil kaçmıyor ama Ahmet Kaya'ya yapılır mı bu? Hemen söyleyeyim: Nadir de olsa birlikte sohbet ettiğimiz ve Ahmet Kaya'nın adını "onurlu bir şekilde" yaşatmaktan başka bir şey düşünmeyen Gülten Kaya'nın böyle bir şeyden haberdar olmadığından adım gibi eminim.
*** Kesif sigara dumanları içinde kendimi Ahmet Kaya şarkılarına vurduğum öğrencilik dönemlerimin anısını yeniden canlandırmak için elimdeki albümü dinlemeye başladım. Bağlama eşliğinde söylenen "Çökertme" türküsünden, Attila İlhan şiirinden yapılan besteye kadar sayısız sürprizle karşılaştım.. Ahmet Kaya şarkılarını özlediğimi fark ettim.. Biraz sakinleşmiş, yatışmıştım..
|