|
|
Önce tek haneli enflasyon sonra Kıbrıs ve AB rüyası
Paranın nereden kazanıldığı belli. Enflasyonun beklenenden da düşmesiyle reel getiriler yükseldi ve tasarruf sahipleri bol kazançlı bir yaşadı. Bonoya, repoya, TL mevduata, yatırım fonlarına ve hisse senetlerine, kısaca TL enstrümanlara yatırım yapanlar kazandı. Dövize ve altına yatırım ise yüksek kayıplara uğradı. 2004 yılı büyüme, enflasyon ve kamu borçlanması açısından normalde 2003 yılının devamı niteliğinde olduğundan mali piyasalarda da 2003'ün benzeri yaşanabilir. Borsada başlayan yükselişin devamı gelebilir. Bono faizlerindeki düşüş sürebilir. karşılık enflasyondaki düşüş süreceği için, bono faizlerinin getirisi pozitif kalabilir. Döviz kuru yine öngörülemezliğini sürdürebilir. Geçen cuma günkü ve bugün aşağıda yer alan yazılarda 2004 yılının kaderini belirleyecek olayları ele aldık.
Kıbrıs'la yatıp kalkmak - 2004 yılında ekonomiye en büyük Kıbrıs, AB, ABD ve Kuzey Irak'taki gelişmelerden kaynaklacak gibi. Adeta Kıbrıs'la yatıp Kıbrıs'la kalkacağız, hayatımız Kıbrıs ve olacak. Kıbrıs'ta çözüm veya çözümsüzlük, siyasette, mali piyasalarda, ekonomide kırılmaların başlangıcı olacak. Çözüme bağlı olarak bu kırılma aşağıya doğru da olabilir, yukarıya doğru da.
ABD ziyareti - Ancak Kıbrıs'taki çözümden önce Başbakan'ın bu ay sonunda ABD'ye yapacağı ziyaret önemli bir beklenti yaratıyor. Kuzey Irak ve Kuzey Kıbrıs konusunda olmasa bile 8.5 milyar dolarlık kredinin kaderi konusunda bir beklenti var.
Tek hane rüyası - Mali piyasaları yılsonuna doğru canlı tutan ve yeni yıla da iyi girmesini sağlayan gelişmelerden bir diğeri enflasyonun tek haneye doğru hızla yaklaşması. Aralık ayı rakamları tahmin edilenin de altında geldi. Toptan fiyatlar yıllık bazda yüzde 13.9'u gördü. Yüksek ocak ayı rakamlarının endeksten çıkmasıyla toptan fiyatlar muhtemelen bu ay tek haneye düşebilir. Eğer ocak ayı enflasyonu yüzde 1.9'u aşmazsa yıllık toptan enflasyon yüzde 9.9'a iniyor. Ocak enflasyonunun yüzde 2 ve üzerinde çıkması halinde bu kez tek haneli enflasyonu şubatta görebileceğiz. Son 20 yılın ocak ortalaması yüzde 5.5, son 10 yılın yüzde 5.4, son beş yılın yüzde 4.0 düzeyinde. Yani beş yıllık ortalamanın yarısından aşağıya inilmesi gerekiyor. Enflasyonun trendi bunun mümkün olabileceğini gösteriyor. Bu ihtimal, borsadaki canlılığın, faizlerdeki düşüşün, kurdaki gelişmelerin ana kaynağı ve yakın vadedeki en önemli beklenti niteliğinde. Ocak sonrası kritik - Kıbrıs'ta çözüm için çalışılmaya başlanması, Başbakan'ın ABD ziyareti, dış borçlanmaya çıkılacak olması, tek haneli enflasyon, Çukurova Grubu hisselerinde borç geri ödeme teklifinden dolayı yaşanan canlılık, borsada asgari yüzde 20 temettü zorunluluğunun getirilmesi gibi olumlu faktörler, asgari ücretteki artışı görmeyi bir süre engelleyebilir. Borsada yılsonu canlılığını uzatabilir. Kur ve faiz düşüşünün devamını getirebilir. Ocak sonrasında kurulan dengelerin korunabilmesi için, başka iyi gelişmelerin devreye girmesi ve seçim ekonomisinin getireceği olumsuzlukları dengelenmesi gerekir. Aksi taktirde güçlü bir kar realizasyonu gündeme gelebilir.
Sonuç- " Hangi büyük rüya tamamlanmıştır?" Ahmet Hamdi Tanpınar
|