Yatırım yapacak başka borsa iş yapacak başka banka mı yok?
TBMM'den geçen ve Cumhurbaşkanı'na onaya gönderilen Yeni Bankalar Kanunu, ekonominin en kayıtlı sektörü olan finans piyasalarını karaparacı konuma düşürüyor. Kanun geriye yönelik de çalıştırılacak, suçlanan kişilerin mallarının müsaderesi otomatik olacak, mahkemenin sonucu beklenmeyecek. Suçsuz olduğunu ispatlama suçlanana ait olacak. Kanunun temel hedef kitlesi ise özel yerli bankalar. Çünkü yabancı bankaların büyük çoğunluğunun merkezi Türkiye'de değil ve yaptırım sınırlı, özel finans kurumları da kapsam dışı tutulmuş. Kamu bankalarına Bankalar Kanunu zaten uygulanmıyor. Bu durumda geriye sadece ulusal özel bankalar kalıyor.
Çarpıcı tablo - SPK eski Başkanı Ali İhsan Karacan bir süre önce Türkiye Barolar Birliği'nde yaptığı konuşmada bu konuyu vurguladı ve şöyle bir sonuca vardı: "Ortaya çarpıcı bir tablo çıkıyor. Gelecekte bankacılık, büyük bir olasılıkla devlet bankaları ile yabancı bankaların egemen olduğu, küçük bankaların piyasadan çekildiği, sistemdeki payları küçülmüş iki üç özel ulusal bankanın belki kaldığı, özel finans kurumlarının etkinliğinin ve piyasa payının arttığı bir piyasa modeline gidecek. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu sistemindeki radikal bir değişiklik bu gelişmeyi daha da hızlandırabilir." Yeni kanun sermaye piyasasındaki insider trading, manipülasyon, izinsiz faaliyet, örtülü kazanç dağıtımı, bilgi ve yorum suçları, emniyeti suistimal ve karşılıksız repo suçlarını karapara aklama suçu kapsamına alıyor. Elbette bu tür işlemleri geçmişe yönelik de kılıyor. Bu haliyle dünyada örneği yok.
Yurtdışına göç başlatır - Manipülasyon zaten suç. Cezası 2-5 yıl hapis ve haksız elde edilen kazancın üç katı para cezası. Ancak burada mahkeme kararı olmadan, üstelik çok geniş yetkilerle donatılmış savcı tarafından suçlananın bütün malına el konuluyor. Üstelik bu, SPK'nın hazırlayacağı bir raporla yapılacak. Yani suçun işlendiğinin sabit olup olmamasına bakılmayacak, suç duyurusu esas alınacak. Kanunun uygulanmasıyla aracılar, al-satçılar, spekülatörler, manipülatörler, halka açık şirket yöneticileri, yorum yapan medya sektörü elemanları her an karapara suçlaması ile karşı karşıya kalabilecek. Kurunun yanında yaş da yanacak. Bugüne kadar piyasada olanlar piyasayı terkedecek. İşlemlerini yurtdışına çıkartır. Nasıl olsa dünyada yatırım yapacak başka borsalar var. Hangi ak para borsada işlem yaparken karapara damgası yemeyi ve bunun muamelesini göze alır? Türkiye piyasasına yatırım yapmayı bu kadar riskli hale getirirseniz, yerliyi de yabancıyı da kaçırtırsınız. Piyasanın likiditesi biter.
Özelleştirme yatar - Kanun hem ulusal özel bankaların hem de sermaye piyasası ve ulusal borsanın önünü kapatıyor. Ve uygulanmaya geçmesiyle finans sektöründe çok ciddi sıkıntıların ortaya çıkması işten bile değil. Bunun için 2000 yılının son aylarına bakmak yeterli. Böyle bir ortamda, ne yeni bir özelleştirme yapılabilir, ne de Tüpraş halka arz edilebilir. Borsa olmadan, borsa canlanması olmadan başarılı bir özelleştirme de yapılamaz. Bu da geçmiş deneyimlerle sabit. Türkiye'de bugüne kadar en büyük soygunu yapmış bir gruba önlem amacıyla yola çıkılınca böyle sonuçlara varılabiliyor.
Sonuç- "Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider" Charles Bruno
|