Uçakta namaz
Kesin kararlıyım: Bundan böyle içinde "din, iman, İslam, namaz, oruç vs." gibi sözcüklerin geçtiği haberleri okur okumaz hemen bir yorum yazısı döşemeye kalkışmayacağım.. Şunu çok iyi anladım: Bu tür sözcükler, habercileri çığırından çıkarıyor.. Gazeteciler, özellikle son dönemde, "din, iman vs" söz konusu olduğunda "her şeyin olabileceğini" düşünür oldular.. Haberin içinde "din, iman, İslam, namaz, oruç vs." mi var, kaynağı isterse İngiliz basını olsun, en az bir hafta beklemeden kalem oynatmam arkadaş! Çünkü işin sonunda Ruhat Mengi'nin durumuna düşmek var ki, Allah hepimizi muhafaza etsin...
***
Efendim olay şu: Londra-İstanbul seferini yapan İngiliz uçağı, tam kalkış pistine doğru harekete geçtiği anda, birden yolcular arasında yer alan 7 Türk, "Olmaz efendim, bu uçağı kaldıramazsınız, zira biz toplu namaz kılacağız" demiş.. Bunun üzerine uçaktaki İngilizler, öyle bir paniğe kapılmışlar ki, böylesi bir panik ancak Üsame Bin Ladin'in uçaktaki yolcular arasında yer aldığının öğrenilmesi durumunda olur.. Uçak derhal durdurulmuş, 7 Türk polise teslim edilmiş, sonra bunların 'zararsız Türk' olduğu anlaşılmış ve uçak 2.5 saatlik rötarın ardından yola devam etmiş.. Haber bu.. Şimdi bu haberi okuyan laiklik konusunda duyarlı bir köşe yazarı ne yapar? Oturup hemen 'aşırı dinciler'e haddini bildiren bir yorum yazısı kaleme almaz mı? Ruhat Mengi de aynen böyle yapmış.. Haberin çıktığı günün ertesinde Uçakta namaz!" başlıklı bir yazı kaleme alan Ruhat Hanım, duyarlı bir Cumhuriyet kadını olarak şunları yazmış: "Demek ki kamuya açık alanlarda dinsel gösterilere, faaliyetlere izin verilirse bunlar olacak. Yani "Namaz vaktim geldi, ben uçak kalkıyor filan dinlemem" diyen kendini ortaya atabilecek. Eh, bunu yapan, hastane, pastane, mahkeme, büro demeden masasının yanında kılıverir namazını artık." Ruhat Hanım, görüldüğü gibi, okuduğu haberden yola çıkarak Türkiye gündeminde tartışılan konulara da gönderme yaparak, okurunun duyarlılıklarını arttırma çabası içinde.. Takdire şayan değil mi?
***
Ama durun! Haberin yayınlanmasının üzerinden sadece 4 gün geçtikten sonra yeni bir haber gazetelerin başlıklarını süslemesin mi? Haber şu: "Uçakta namaz haberi İngiliz palavrası çıktı!". Haberin metninde ise şu bilgi var: "Uçakta seyahat eden Türk yolcular, kimsenin namaz kılmaya yeltenmediğini, panik çıkmadığını, ancak birkaç Türk gencinin şüpheli davranışları nedeniyle bir süre sorgulandığını ve uçağın 2.5 saatlik rötarla kalktığını söylediler". İçinde "din, iman, İslam, namaz, oruç vs." gibi sözcüklerin geçtiği haberleri, en az bir hafta bekletme kararı almamın nedeni işte bu.. Gerçi ben, uçakta kimseyi rahatsız etmeden, oturduğu yerde namaz kılan dindarlara tanık oldum. Ayrıca Türkiye'deki dindarların, herhangi bir uçakta, kuralları hiçe sayıp toplu namaz girişiminde bulunmayacaklarını da biliyorum. Ama yine de ne olur olmaz.. İhtiyatı elden bırakmamak gerekir.. Çünkü Ruhat Mengi'nin durumuna düşmek istemem..
|