Ama yalnız değildim. Hayatımızın vazgeçilmezi olan sihirli kutu refakatçimdi. Boş vakit geçirme aracı da diyebiliriz. Zap zap zaplarken kanallar arasındaki turlarım bakın bende nasıl izler bıraktı.
"Hoş geldin."
"Hoş bulduk hayatım."
"Yine çok güzelsin."
- Halbuki gerçek hiç de öyle değil. Sunucu kadın hadi neyse de, konuk pek de iç açıcı görünmüyordu. Bir dizi estetik operasyon onu ancak kendine getirebilirdi-
"Yeni albümünü çok beğendim."
"Aaa... Çok teşekkür ederim. Gerçekten öyle mi?"
"Hem de nasıl."
"En çok hangi şarkımı sevdin?"
- Sunucu albüm kartonetini eline alarak, sevdiği şarkıların isimlerini tek tek okur. Buradan anlarız ki albüm aslında henüz dinlenmemiş, program öncesi sayın sunucuya şarkılarla ilgili kısa bir brifing verilmiştir. Ama sunucu, yeni albümü dinlemeden çok beğenmiş, zarif bir kadındır-
" '.......', benim de en çok sevdiğim şarkılarımdan biri."
"Artık bugün bize okursun."
"Sen istersen de olmaz mı? Tabii ki hemen."
- İstemem yan cebime koy. Elinde olsa tüm albümü okur, ama şartlar ancak birkaçına izin veriyor. Konuk, playback yaparken, sunucu ya dans ederek ya da alkışlayarak şarkıya eşlik ediyor. Onu bazen çok sevip, dinlemeye doyamadığı şarkının sözlerini mırıldanırken görüyorum. Ne yazık ki gafil avlanıyor. Yakın plan çekimlerde yalanı ortaya çıkıyor. Çünkü sunucu o çok sevdiği şarkının sözlerini bilmiyor.-
"Fotoğraflarını çok beğendim."
"Nihat Odabaşı çekti."
- Kadın aslında fotoğrafta göründüğü gibi değildir. Nihat, ustalığının yanına teknolojik nimetleri de katarak kadını adeta bir prenses, bir kraliçe yapmıştır. Başka ne yapsın ki... Kadın kendini her zaman prenses gibi görmek ister.-
"Kıyafetlerin de pek şık doğrusu."
"Dilek Hanif canım. O bir tane..."
- Sayın Hanif, iyi modacı olmanın gereğini yerine getirmiştir. Kadının prensesliği Dilek Hanif sayesinde bir kez daha belgelenmiştir.-
"Aranjör olarak yine...?"
"Prodüktörün bu albümde.....?"
"Düzenlemelerde yaylıların yerini davul soundu....?"
"Backvokallerde .......?"
Acaba bu soru işaretleri ile ne anlatılmak isteniyor.
Çok şey.
Çünkü bunlar sorulamayan sorular.
Anlamını ve içeriğini bilmiyor ki, sorsun.
Ama en bilgiç ifade ile yorum hazır.
"Albümün çok güzel olmuş."
Sanki mutfakta sahanda yumurta yapıyoruz.
Bu kadar kolay.
Programa kim gelirse gelsin... Bu kalıp cümle hiç değişmiyor.
"Albümün çok güzel olmuş."
Sunucu, kadın ya da erkek olsun, program sabah, akşam veya gece, gündüz yayınlansın hiç farketmiyor.
Hepsinde aynı hikaye.
Körler, sağırlar birbirlerini ağırlıyorlar.
Bu koca ülkede her çıkan albüm başarılı albüm, her ortaya çıkan şarkıcı iyi şarkıcı nasıl olabilir ki?
Bir türlü aklım almıyor.
Sezar'ın hakkı Sezar'a verilmiş bir kere.
Ama o hakkı herkes kafasına göre dağıtınca olmuyor.
Hak eden de var, etmeyen de.
Şafak KARAMAN