Devlet Bahçeli'nin penceresi
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli "Yavuz Bey" diye söze başladı. Ve siyasi analizleri ile ilgili "temel referansının" ne olduğunu söyledi:
- Tarih.
Devlet Bey'in doktora konusu "ekonomi."
Üniversitede iken okuttuğu ders "İktisat Politikası."
Ama bugün, "siyasetçi Bahçeli'nin" iktisatçılıktan daha ağır basan yönü, "tarihçiliği."
Bu nedenledir ki...
MHP'nin tavrı ve Bahçeli'nin söylemleri değerlendirilirken "bu pencerenin" gözardı edilmemesi gerekiyor.
***
Yavuz Bey.
MHP olarak bir tarih şuuru ile hareket ediyoruz.
Burada ortak noktamız Misak-ı Milli.
Bütün siyasi olayları tarihin tecrübesinin ışığı ile değerlendiriyoruz.
Böyle değerlendirince, tabii olarak, bazı hassasiyetlerimiz ön plana çıkıyor.
Eğer bu hassasiyetimiz çağdışılık olarak sunulursa, yanlış bir değerlendirme yapılmış olur.
***
Yavuz Bey.
Osmanlı İmparatorluğu dağıldı.
Bir milli devlet kuruldu:
Türkiye Cumhuriyeti.
Bu devletin felsefesi, Türk milliyetçiliğidir.
Üniter bir yapı, cumhuriyet ve demokrasi ile şekillenmiştir.
Demek ki, hassasiyetimizin, bunlar olması lazımdır.
Ayrıca...
Laikliği ve sosyal hukuk devleti anlayışını koruyarak değerlendirmelerimizi yapmak zorundayız.
İdam cezasında da, diğer konularda da, bakış penceremiz budur.
***
Yavuz Bey.
Osmanlı, toprak kaybetti ve küçüldü.
Sahip olduğu nüfusun bir bölümü, kaybettiği topraklarda kaldı.
Bir bölümü de Misak-ı Milli'nin içine geldi.
Bu manada, Balkanlar'dan gelenler var.
Boşnak gibi, Arnavut gibi.
Yani Türkiye 1930'lu yıllardan beri göç alan bir ülke.
Bu göçün çok azı oranında da, göç veren bir ülke.
***
Yavuz Bey.
Bu göç alış göç verişler, tabii ki bazı dil ve lehçe farkları olan bir topluluğu meydana getirdi.
Bu topluluk, vatandaşlık hukuku ile Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlıdır.
Herkes eşit hak, fırsat ve imkâna sahiptir.
Kim, ne olmak istiyorsa olmuştur.
"Sen şusun... Olamazsın" denilmemiştir.
Ve bu durumda üç azınlık tespit edilmiştir.
Diğerleri, Osmanlı'dan miras kalan ve Türk milleti olarak kucakladığımız kardeşlerimizdir.
İsteyen evinde dilini ve lehçesini kullanır.
***
Yavuz Bey.
Şimdi şuna dikkatinizi çekmek istiyorum.
Osmanlı'dan devraldığımız insanlar üzerinde, etnik şuur oluşturmak suretiyle, etnik temele dayalı bir demokratikleşme stratejisi uygulanmaya çalışılıyor.
Yani Türkiye'yi bir yerlere taşıma gayretleri mevcut.
Türkiye'nin evrensel değerlere ulaşmak gibi saygın bir amacı vardır.
Ama bazı çevreler bu saygın amacı, PKK'nın hedefleri ile örtüştürmek gibi yanlış davranışlar sergilemektedir.
Hassasiyetim bundandır.
Uyarılarımın sebebi de budur.
***
İşte "Bahçeli'nin penceresi."
Bahçeli ne "koalisyonun yapısıyla" oynamak niyetinde.
Ne de "koalisyon liderleriyle kavga etmek."
"Temel amacı" ise...
Bu pencereden görünenleri "herkese gösterebilmek."
Ve AB'ye "bu pencereden girmek."
|