Aria ile Turkcell roaming konusundaki tartışmalarını gazete sayfalarına taşıdı.
Hangisi haklı?
Bir defa roaming sadece Aria ile Turkcell arasındaki bir konu değildir. Tartışma, Telsim ve cep telefonu piyasasının en genç ve küçük üyesi olan Aycell'i de ilgilendiriyor. Konunun telekomünikasyon sektörünün dışına taşan, Türkiye'nin ne kadar hukuk devleti olduğu, denizaşırı yatırımlar açısından ne kadar güvenilir bir çevre oluşturduğuyla ilgili yönleri de var.
Roaming, Telekomünikasyon Kurumu (TK) için de ilk önemli sınavdır.
Telekomünikasyon, çağımızın gelişme potansiyeli en büyük olan sektörlerinden biridir. Nasıl bir gelişme göstereceği, Kurumun sahayı nasıl düzenleyeceği, ne kadar bilgelik, ekspertiz, öngörü ve ticari zekâ göstereceğiyle yakından ilişkilidir.
Bugüne kadar Kurum konuyu çözümlemekte başarılı olamadı. Roaming mahkeme mahkeme dolaşıyor. TK, bütün taraflarla görüştükten ve uluslararası danışmanlarından akıl aldıktan sonra "Ulusal Dolaşım (Roaming) Anlaşması Yapılması ile İlgili Uyuşmazlıklarda Uygulanacak Uzlaştırma İşlemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında (bir) Yönetmelik" hazırladı. Güvenilir kaynaklara göre yönetmelik Resmi Gazete'de yayınlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi. Geçen hafta yayınlanması bekleniyordu. Bu olmadığı gibi, yönetmelik esrarengiz bir biçimde, TK'nın web sitesinden kaldırıldı.
Yayınlanacak mı yayınlanmayacak mı, yayınlanırsa sorunu çözecek mi, meçhul.
Roaming -bu konuda bir Turkcell yetkilisi ile yaptığı ilginç söyleşi pazar günü yayımlanan Ekonomi Servisi Şefimiz Yavuz Semerci'nin tarifi ile- bir operatörün diğer bir operatöre altyapısını "belli bir bedel karşılığında" kullandırması anlamına geliyor.
Diyelim ki Aria'nın alanı şu anda Türkiye'nin %0'ini, Turkcell'inki yüzde 100'ünü kapsıyor. Her gün konuşmazsanız öleceğiniz dedeniz, Kızılçakçak'ta ikamet ediyor. Burası Turkcell'in kapsama alanına giriyor. Aria'nın kapsama alanına girmiyor. Mecburen (servis kötü ve pahalı olsa bile -ki eminim değildir,) Turkcell abonesi oluyorsunuz. Halbuki Turkcell Aria ile roaming anlaşması imzalasa,fkapsamadığı yüzde 30'luk alanı ona kiralasa, sizin ve Kızılçakçak'taki dedenizin iki seçeneği olacak. Turkcell ve Aria'danf hangisi daha ucuz, kaliteli ve sevimli ise onu seçebileceksiniz. Şu anda Turkcell'e mahkumsunuz (teorik olarak tabii).
Diyeceksiniz ki, "Turkcell manyak mı? Neden rakibine kiralasın altyapısını ve ona kendini yakalama şansı versin?"
Turkcell de aynı şeyi düşünüyor. Bundan dolayı konuyu uluslararası tahkime götürdü.
Ama Turkcell için iyi olan Türkiye için iyi olmayabilir. Ayrıca 4502 Sayılı Yasa'nınf6'ıncı maddesi Turkcell (ve Telsim'i) Aria'nın sahibi olan İş-Tim'in ulusal roaming talebini karşılamakla yükümlü kılmaktadır.
Burada söz konusu olan şu veya bu şirketin değil; tüketicinin, benim, sizin, Kızılçakçak'taki ihtiyarın ve sektörün çıkarlarıdır. Türkiye konuyu yasalara, uluslararası normlara, ve sektörün çıkarlarına göre düzenlemek durumundadır.
Şirketler kendi çıkarlarını düşünür -bunda da haklıdırlar. Kurum ve ardında duran hükümet isef ülkenin ve tüketicinin çıkarlarını düşünmek zorundadır.
Teorik olarak tabii. Bizde bu işler genellikle en güçlü lobinin çıkarına uygun bir şekilde biçimlenir. Bu defa da böyle olup olmadığını eninde sonunda anlayacağız. Hem biz, hem de dünya.