kapat
06.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Hidayet'in 'suçu' yok, ama...

Boğaz'ın Anadolu yakasında ağır ağır sürüyorum arabamı. Güzel ikindi güneşi ağaçların ve ahşap binaların arasından geçip asfalta düşüyor.

Radyoyu açıyorum.

Anons şöyle: "Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi'ndeki temsilcimiz Hidayet Türkoğlu'nun takımı Sacramento Kings dün gece Portland'a yenildi. 107-95 biten maçta Hidayet Türkoğlu'nun çabaları takımının maçı kazanmasına yetmedi."

O son laf var ya, takılıyorum!

Sabahleyin bir televizyon kanalında da aynı sözleri işitmiştim çünkü: "34 dakika oynayan ve maçı 6 ribaund, 5 asist ve 11 sayıyla tamamlayan Hidayet Türkoğlu'nun çabası takımının maçı kazanmasına yetmedi."

Hey Allahım!

Sanki Sacramento Kings dedikleri bizim Hidayet ve onun yanına verilmiş figüranlardan kurulu bir takım...

Sanki sözü edilen Hidayet değil de, Amerikan basketbolunun efsane adamı Michael Jordan (ne yazık ki şimdi sakat!) ve takımı Wizards o olmazsa, imkânı yok maç kazanamıyor!

Sanki 30 sayı atmış da Hidayet, yine de yetmemiş işte!..

Hani son periyodun son dakikalarında "mutlak kurtarıcı" olarak sahaya girse Hidayet, o zaman anlayacağım bu "yetmedi" lafını...

Bu ne biçim haber sunmadır, diyeceğim ama o da anlamsız! Çünkü çoktandır başka alanlarda da "bu biçim" haber yazıp okuyoruz...

Sacramento grubunda lider. İyi bir takım. Ve Hidayet'in böyle bir takımda takır takır oynaması bizim için gerçekten gurur verici...

Kaldı ki, " Basketbol Yıldızları" karşılaşmalarına da seçilerek başarısını perçinledi Hidayet.

Ama böyle göğüs kabartan başarıları ulusça az yaşamış olmanın acısını çıkartmak için olguları çarpıtmanın alemi var mı?

Sanki başarısından asıl kuşkulanan bizleriz de, Sacramento'nun her maçından sonra bir kez daha sağlamasını yapıyoruz: "Çabaları takımının kazanmasına yetmedi!"

(Matematik kesinlikler de taşıyan basketbol böyle hamaset edebiyatına pek gelmez oysa! Sözgelimi bazı ABD'li basketbol yorumcuları oyuncumuzun Sacramento'nun son iki maçındaki performansına bakıp "Hidayet 13 serbest atıştan sadece 5'ini soktu. Kaçırdığı atışlar maçın skoru açısından ciddi bir kayıp" diye düşünüyorsa şu sıralarda, bunda hiçbir tuhaflık yok!

***
Artık şu kompleksli yaklaşımları bırakmalıyız.

Sporcularımızın sırtından kendi küçük hırslarımızı ve komplekslerimizi tatmin etmekten vazgeçmeliyiz.

Basketbolcularımız da, futbolcularımız da dünyanın her yerinde kendilerine ve yeteneklerine güvenerek oynuyor, başarılı oluyorlar.

Ancak dışarda oynayan her basketbolcumuzu Michael Jordan'mış gibi, her futbolcumuzu Maradona'ymış gibi yorumlamayı sürdürerek komik oluyoruz.

Sporda bin türlü başarı var, "iyi ve yetenekli sporcu " olmanın bin yüzü var. Bunu bilecek kadar "Dünyalı" olmalıyız artık...

Kendi aramızda en hamasi sözleri en yüksek sesle söyleyenlere prim vermeye devam edebiliriz. Fakat bilmeliyiz ki, dünya, gerçeği bilen ve değerini verenlere açıyor kapılarını... Yok! Kendimize yalandan bir dünya kurup içinde yuvarlanıp gitmek istiyorsak, o başka tabii.

ALTYAZI
Jacqueline: Sevgi yoksa, kötülüğün de bir anlamı yok demektir.

H. Poirot: Ne üzücü bir durum!

(J. Guillermin'in yönettiği Agatha Christie uyarlaması "Nil'de Ölüm"den bir diyalog. Gönderen M. Selçuk'a teşekkürler)



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır