|
|
Şirket kuruluşunda Avrupa birincisiyiz
Başlığı görünce, "Aman ne kadar iyi, demek Avrupa ülkeleri içinde en çok şirket Türkiye'de kuruluyormuş" diye düşünmeyin. Şirketlerle ilgili olarak, Avrupa'da ilk sıradayız ancak bu farklı bir ilk sıra; şirket kuruluşu için gerekli formalite sayısı bakımından, Avrupa'da ilk sıradayız.*..
Örneğin, bir anonim şirketin kurulması ile ilgili olarak; şirket anasözleşmesinin hazırlanması, kurucu ortaklarca imzalanması, noterce onanması, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na başvurulması ve ardından izin alınması, Kuruluşun Ticaret Siciline tescili, Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilanı, vergi dairesine işe başlama dilekçesinin verilmesi ve ardından vergi hesap numaralarının alınması, SSK'dan işyeri sicil numaralarının alınması, işçilerin bildirilmesi, ilgili ticaret odasına (gerekiyorsa ayrıca sanayi odasına) kayıt yaptırılması... gibi çok sayıda formalite var.
Diğer Avrupa ülkeleri
Türkiye'de, bir şirketin kuruluşu için gerekli formalite sayısı 19 olarak belirlenmiş. Bu sayı şirketin özelliğine göre bu sayıyı da aşabiliyor. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun, geçtiğimiz günlerde yayımladığı "Vergi ve Bürokrasi Reformları" adlı kitapta, şirket kuruluşu için gereken formalite sayısı, Avrupa ülkeleriyle de kıyaslamalı olarak, aşağıdaki gibi.
Yatırımcı zorda
Yatırım yapmak isteyen girişimcilerin durumu ise, yürekler acısı. Bir girişimci, şirket kurup yatırıma başlayabilmek ve gerekli izinlerle birlikte teşvikleri alabilmek için, bürokrasi de 172 imzayı tamamlamayı gerektiren, çok çetin bir sürece katlanmak zorunda. Kuşkusuz, bu yorucu süreci aşabilmek için zaman zaman da rüşvet vermek gerekebiliyor. Oysa, diğer yabancı ülkelerde, özellikle yatırım yapmak isteyen girişimcilere, özel kolaylıklar sağlanıyor. Örneğin İrlanda'da yatırımcı bir tek büroya müracaat ediyor ve çeşitli Bakanlıklar ile kamu kurumlarını ilgilendiren "tüm resmi işlemler" onun adına, büro tarafından yapılıyor.
Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerde ise, ayrıca 10-15 yıl vergi muafiyeti, bedava arsa-arazi tahsisi başta olmak üzere çok sayıda ilave avantajlar sağlanıyor.
Ekonomik krizi aşabilmek için, üretimi ve yatırımları artırmak zorundayız. Bunun için de, üretim yapanı ürettiğinden, girişimciyi de yatırım yaptığından dolayı pişman eden formaliteleri ve mevzuatı gözden geçirmemiz gerekiyor. Yabancı sermayeli yatırımcıların Türkiye'ye gelmesine teşvik etmek, yerli yatırımcıların da, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelere gitmelerini engellemek için, bunu yapmak zorundayız.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|