Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Ağustos 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
TAYYİP Erdoğan'ın kafasına koyduğu onca büyük proje arasında bir tanesi çok özeldi ve yakın çevresi dışında bu hayalini bilen pek fazla insan yoktu. İstanbul Belediye Sarayı'nın hemen yanında olan ve Edirnekapı'ya kadar uzanan Fevzi Paşa Caddesi'ni Fransa'nın başkenti Paris'teki dünyaca ünlü Champs-Elysees Caddesi ayarında bir bulvar yapmak istiyordu. Dönemin İGDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Bilal Aslan, bu konuyla Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde çok ilgilendiğini ancak caddede onarım yapan müteahhidin projeyi Erdoğan'ın hayal ettiği şekilde yapmayı beceremediğini söylüyor.

HAPİSHANEDE 4 AY İNGİLİZCE ÇALIŞTI
Üsküdar'daki evinin önünde kendisini uğurlamaya gelenlere Erdoğan "Bu bir veda değil. Her zaman söylediğim gibi, inşallah bitmeyen şarkının besteleri içindeki bir 'es'tir" dedi. Hapishane sadece ziyaretçilerin kabul edildiği siyasi projelerin yapıldığı bir mekân değildi Tayyip Erdoğan için. O tarihlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı olan İlker Aycı ve bir İngilizce öğretmeninden haftada 3-4 gün İngilizce dersi aldı. Hapishane günlerini gelecek için bir hazırlanma, istasyon yeri olarak betimleyen Aycı, daha önceden bir miktar İngilizce bilen Erdoğan'ın 4 aylık hapishane hayatı sonrasında da İngilizce derslerine devam ettiğini söylüyor. Erdoğan, İngilizce'nin yanı sıra hapishanede Türk ve dünya siyasetini ilgilendiren konularda kitap okudu. Kısacası kurmaylarıyla yeni bir siyasi projenin temellerini Pınarhisar Cezaevi'nde attı.

TEŞKİLAT YALNIZ BIRAKTI MİLYONLAR SAHİP ÇIKTI
Pınarhisar'a ön kapıdan giren Erdoğan, bir gece vakti arka kapıdan tahliye edildi. Hapisten çıktıktan sonra Milli Görüş teşkilatı Erdoğan'a sahip çıkmadı. Belediyede bıraktığı izler silinmeye çalışıldı, atadığı bürokratlar görevden alındı. Teşkilat anlamında yalnız kalmıştı ama milyonlar onu bağrına basmaya hazırdı. İlk planı yeni bir parti kurmaktan ziyade Fazilet Partisi'ni kendi gibi değişimi savunan arkadaşlarıyla içerden ele geçirmekti. 14 Mayıs 2000 tarihinde 1. FP kongresinde kozlar paylaşılacaktı. Erbakan'a mutlak itaat üzerine kurulan 30 yıllık Milli Görüş geleneğinde ilk kez bir kongrede iki aday yarışacaktı. Yasaklı Erbakan'ın adayı "gelenekçi" Recai Kutan ile yine yasaklı olan Erdoğan'ın adayı "yenilikçi" Abdullah Gül. Erdoğan'ın adayı Gül seçimi çok az bir farkla kaybetti. Artık yeni bir parti kurmanın vaktiydi.