| 20 Nisan 2009, Pazartesi |
Hedef 2 milyon izleyici
AA
Giriş Saati : 20.04.2009 10:49
Güncelleme : 20.04.2009 22:46
Güncelleme : 20.04.2009 22:46
Geçen sanat sezonunda 1 milyon 400 binin üzerinde izleyiciye ulaşan Devlet Tiyatroları (DT), bu sezon için hedefini büyüttü. ..
DT, sezon sonuna değin 500 bini çocuk olmak üzere 2 milyon seyirciye ulaşmayı planlıyor.
DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanat sezonları için önlerine büyük hedefler koyduklarını ve bu hedefler için çaba gösterdiklerini söyledi. Konulan hedefe ulaşılamadığında bunun başarısızlık gibi kabul edildiğini, ancak böyle düşünmenin yanlış olduğunu vurgulayan Bilgin, ''Halbuki asıl başarı, hedefe ulaşmak için kat ettiğiniz yoldadır. O zaman hedeflerinizi küçük tutarsınız, bir korku oluşur, 'ben hedefi küçük tutayım, böyle bir eleştiriye maruz kalmayayım' dersiniz. Ben ise tam tersini düşünüyorum'' dedi.
Hedef ne kadar büyük tutulursa alınacak yolun da o kadar fazla olduğuna işaret eden Bilgin, seyirci ve sahne sayılarıyla ilgili yeni hedeflerini de şöyle özetledi:
''Biz, geçen sezon '1.5 milyon seyirci' demiştik. Sonunda seyirci sayısı olarak 1 milyon 400 bine ulaştık, yine geçen yıl önemli bir hedef koyduk, bizim 50-60 bin çocuk seyircimiz varken, 500 bin çocuk hedefledik. Çocuk oyunlarımızın ve temsillerin sayısını, sahne sayılarımızı artırdık. Çocuk oyunu sahne sayısını da artırırken, neredeyse 10 katına kadar da seyirci sayısını da çoğalttık.
Hedefimizi büyük tutarsak, enerjimiz ve çabamız ile aldığımız yol da ona göre fazla oluyor. Onun için ben biraz iddialı hedefler koyuyorum. DT için 60 sahne de 500 bin çocuk hedefi de öyle... Şimdi de 2 milyon seyirci hedefini koyuyoruz. Neredeyse 2 yıl içinde iki katına kadar çıkarma gibi bir hedef var. Tabii açılan sahne sayılarının da orantısı var. Böyle bir 2 milyon seyirci hedefi koyduk.''
Devlet Tiyatroları'nın seyirci sıkıntısı bulunmadığını vurgulayan Lemi Bilgin, ''Türkiye'de problem, seyircinin tiyatroya gelip gelmemesi değil. Seyirci tiyatroya gerçekten ilgili ve geliyor. Türkiye'de problem koltuk ve tiyatro sayısının yeterli olmamasıdır. Çabamız, hem koltuk, hem de temsil sayısını artırarak seyirci sayısını artırmaktır'' diye konuştu.
BÜYÜK TİYATRO'NUN TADİLATA ALINMASI
Ankara Devlet Opera ve Balesi ile ortak olarak kullandıkları Büyük Tiyatro'nun da tadilata alınacağını anımsatan Bilgin, 60 yıldır izleyici karşısına çıktıkları binanın Türk tiyatro tarihine tanıklık ettiğini söyledi.
Küçük sahnelerde de tiyatro yapılabildiğini ifade eden Bilgin, ''Ama bu demek değil ki büyük sahnelere ihtiyaç yok. Asıl onlara ihtiyaç var'' dedi.
Kendi çaba, ısrar ve emekleriyle sahne sayılarını Ankara'da 11'e çıkartmayı başardıklarını dile getiren Bilgin, Büyük Tiyatro'nun yalnızca opera ve bale temsillerine ayrılması fikrine ise katılmadığını belirtti. Bilgin, bu konuyla ilgili düşüncelerini şöyle aktardı:
''Gönlüm arzu ederdi ki Ankara'ya bir opera sahnesi de yapılabilsin. Ama yapılamadı. Kuşkusuz bu yapılamamasında herkesin bir ihmali vardır. Ama biz bu şartları genişletebildik. Bu, hiçbir zaman şu sonucu doğurmaz, 'siz çalıştınız, sizin fazla sahneleriniz oldu, hadi şimdi 60 yıl Türk tiyatrosunda, Ankara'da, Türkiye'de çok önemli bir yer tutan Büyük Tiyatro'yu kapatalım'. Böyle bir şey hiçbir şekilde kabul edilemez.
Biz iki kardeş kuruluşuz. Çok uzun yıllar aynı genel müdürlüğe bağlı olarak ortak projelerle de çok başarılı, seyirciyle buluşan, temsiller verdik. Böyle bir ayrışma, her şeyden önce Ankaralılar'a zarar verir, tiyatroya zarar verir, operaya zarar verir. Tiyatronun olmadığı bir yerde operanın olması düşünülemez. Tabii ki ben operacı meslektaşlarımı anlıyorum ve hak da veriyorum. Tek bir binada birkaç ayrı gösterinin yapılması, hem binayı, hem de insanları yoruyor. Ama şartlar böyleyse yorulacağız. Biz de yorulacağız, bina da yorulacak. Ama oradan çıkarsak bu Büyük Tiyatro kapanacak anlamına gelir.''
"OPERA BİNASI OLMAYAN BAŞKENT"
Büyük Tiyatro binasına DT olarak genişliği açısından da ihtiyaçlarının bulunduğunu aktaran Bilgin, ''Bizim Büyük Tiyatro'da oynadığımız eserlerin bir kısmı ancak belki, o da bir kısmı Çayyolu'nda oynanabilir. Çünkü ne yazık ki 'Ankara'da 11 sahnemiz var' diyoruz ama sahne yeterliliği olarak Ankara çok zayıf'' dedi.
''Ben sık sık söylüyorum, Ankara, kültür merkezi olmayan tek başkent. Yani, gerçekten bir tiyatro binası, gerçekten bir opera binası olmayan bir başkent ne yazık ki'' diyen Bilgin, 1940'larda Türkiye'nin o şartlarında Büyük Tiyatro gibi bir binanın yapıldığını, ancak geçen yıllarda ''gerçek bir opera binasının'' yapılmasındaki eksikliğin bir türlü kapatılamadığını söyledi. Ankara'ya bir kültür merkezi yapılması zorunluluğunun bulunduğuna dikkati çeken Lemi Bilgin, şöyle konuştu:
''Bir başkent, kültür merkezsiz, kültür saraysız olamaz. Böyle bir başkent yoktur, düşünülemez. Tarih öncesinden beri bu böyledir. Projeleri de var, çizildi, ama bunun bir an önce giderilmesi gerekir. Büyük Tiyatro'nun tadilatı süresince oralarda oynanan operalar, baleler, modern dans gösterileri için bizim tiyatrolarımız onlarındır. Bütün sahnelerimiz elbette onların emrindedir. Ben böyle bir ayrılık, gayrilik düşünemiyorum. Ama Büyük Tiyatro orada var olacaktır. Tabii ki işletme konusunda Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Sayın Rengim Gökmen ile konuşuyoruz, işletme konusunda problemler vardır, onları rahatlatabilmek için birlikte çözüm üretiyoruz. Ama Büyük Tiyatro'yu kapatalım. Bu, kimsenin aklından geçmez.''
DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanat sezonları için önlerine büyük hedefler koyduklarını ve bu hedefler için çaba gösterdiklerini söyledi. Konulan hedefe ulaşılamadığında bunun başarısızlık gibi kabul edildiğini, ancak böyle düşünmenin yanlış olduğunu vurgulayan Bilgin, ''Halbuki asıl başarı, hedefe ulaşmak için kat ettiğiniz yoldadır. O zaman hedeflerinizi küçük tutarsınız, bir korku oluşur, 'ben hedefi küçük tutayım, böyle bir eleştiriye maruz kalmayayım' dersiniz. Ben ise tam tersini düşünüyorum'' dedi.
Hedef ne kadar büyük tutulursa alınacak yolun da o kadar fazla olduğuna işaret eden Bilgin, seyirci ve sahne sayılarıyla ilgili yeni hedeflerini de şöyle özetledi:
''Biz, geçen sezon '1.5 milyon seyirci' demiştik. Sonunda seyirci sayısı olarak 1 milyon 400 bine ulaştık, yine geçen yıl önemli bir hedef koyduk, bizim 50-60 bin çocuk seyircimiz varken, 500 bin çocuk hedefledik. Çocuk oyunlarımızın ve temsillerin sayısını, sahne sayılarımızı artırdık. Çocuk oyunu sahne sayısını da artırırken, neredeyse 10 katına kadar da seyirci sayısını da çoğalttık.
Hedefimizi büyük tutarsak, enerjimiz ve çabamız ile aldığımız yol da ona göre fazla oluyor. Onun için ben biraz iddialı hedefler koyuyorum. DT için 60 sahne de 500 bin çocuk hedefi de öyle... Şimdi de 2 milyon seyirci hedefini koyuyoruz. Neredeyse 2 yıl içinde iki katına kadar çıkarma gibi bir hedef var. Tabii açılan sahne sayılarının da orantısı var. Böyle bir 2 milyon seyirci hedefi koyduk.''
Devlet Tiyatroları'nın seyirci sıkıntısı bulunmadığını vurgulayan Lemi Bilgin, ''Türkiye'de problem, seyircinin tiyatroya gelip gelmemesi değil. Seyirci tiyatroya gerçekten ilgili ve geliyor. Türkiye'de problem koltuk ve tiyatro sayısının yeterli olmamasıdır. Çabamız, hem koltuk, hem de temsil sayısını artırarak seyirci sayısını artırmaktır'' diye konuştu.
BÜYÜK TİYATRO'NUN TADİLATA ALINMASI
Ankara Devlet Opera ve Balesi ile ortak olarak kullandıkları Büyük Tiyatro'nun da tadilata alınacağını anımsatan Bilgin, 60 yıldır izleyici karşısına çıktıkları binanın Türk tiyatro tarihine tanıklık ettiğini söyledi.
Küçük sahnelerde de tiyatro yapılabildiğini ifade eden Bilgin, ''Ama bu demek değil ki büyük sahnelere ihtiyaç yok. Asıl onlara ihtiyaç var'' dedi.
Kendi çaba, ısrar ve emekleriyle sahne sayılarını Ankara'da 11'e çıkartmayı başardıklarını dile getiren Bilgin, Büyük Tiyatro'nun yalnızca opera ve bale temsillerine ayrılması fikrine ise katılmadığını belirtti. Bilgin, bu konuyla ilgili düşüncelerini şöyle aktardı:
''Gönlüm arzu ederdi ki Ankara'ya bir opera sahnesi de yapılabilsin. Ama yapılamadı. Kuşkusuz bu yapılamamasında herkesin bir ihmali vardır. Ama biz bu şartları genişletebildik. Bu, hiçbir zaman şu sonucu doğurmaz, 'siz çalıştınız, sizin fazla sahneleriniz oldu, hadi şimdi 60 yıl Türk tiyatrosunda, Ankara'da, Türkiye'de çok önemli bir yer tutan Büyük Tiyatro'yu kapatalım'. Böyle bir şey hiçbir şekilde kabul edilemez.
Biz iki kardeş kuruluşuz. Çok uzun yıllar aynı genel müdürlüğe bağlı olarak ortak projelerle de çok başarılı, seyirciyle buluşan, temsiller verdik. Böyle bir ayrışma, her şeyden önce Ankaralılar'a zarar verir, tiyatroya zarar verir, operaya zarar verir. Tiyatronun olmadığı bir yerde operanın olması düşünülemez. Tabii ki ben operacı meslektaşlarımı anlıyorum ve hak da veriyorum. Tek bir binada birkaç ayrı gösterinin yapılması, hem binayı, hem de insanları yoruyor. Ama şartlar böyleyse yorulacağız. Biz de yorulacağız, bina da yorulacak. Ama oradan çıkarsak bu Büyük Tiyatro kapanacak anlamına gelir.''
"OPERA BİNASI OLMAYAN BAŞKENT"
Büyük Tiyatro binasına DT olarak genişliği açısından da ihtiyaçlarının bulunduğunu aktaran Bilgin, ''Bizim Büyük Tiyatro'da oynadığımız eserlerin bir kısmı ancak belki, o da bir kısmı Çayyolu'nda oynanabilir. Çünkü ne yazık ki 'Ankara'da 11 sahnemiz var' diyoruz ama sahne yeterliliği olarak Ankara çok zayıf'' dedi.
''Ben sık sık söylüyorum, Ankara, kültür merkezi olmayan tek başkent. Yani, gerçekten bir tiyatro binası, gerçekten bir opera binası olmayan bir başkent ne yazık ki'' diyen Bilgin, 1940'larda Türkiye'nin o şartlarında Büyük Tiyatro gibi bir binanın yapıldığını, ancak geçen yıllarda ''gerçek bir opera binasının'' yapılmasındaki eksikliğin bir türlü kapatılamadığını söyledi. Ankara'ya bir kültür merkezi yapılması zorunluluğunun bulunduğuna dikkati çeken Lemi Bilgin, şöyle konuştu:
''Bir başkent, kültür merkezsiz, kültür saraysız olamaz. Böyle bir başkent yoktur, düşünülemez. Tarih öncesinden beri bu böyledir. Projeleri de var, çizildi, ama bunun bir an önce giderilmesi gerekir. Büyük Tiyatro'nun tadilatı süresince oralarda oynanan operalar, baleler, modern dans gösterileri için bizim tiyatrolarımız onlarındır. Bütün sahnelerimiz elbette onların emrindedir. Ben böyle bir ayrılık, gayrilik düşünemiyorum. Ama Büyük Tiyatro orada var olacaktır. Tabii ki işletme konusunda Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Sayın Rengim Gökmen ile konuşuyoruz, işletme konusunda problemler vardır, onları rahatlatabilmek için birlikte çözüm üretiyoruz. Ama Büyük Tiyatro'yu kapatalım. Bu, kimsenin aklından geçmez.''
Yayın tarihi: 20 Nisan 2009, Pazartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/04/20//haber,D093C392677A4E60BC772B9EE48BFB04.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Yaşam Haberleri
Diğer Yaşam Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|