kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Şubat 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Erdoğan, Nasır olabilir mi?

Cengiz Çandar'ın, cumartesi günü Radikal'de çıkan yazısından bazı cümleler, muhtemel gelişmelere ışık tutuyor. Çandar, Davos olayını, (kimine göre skandalını) şöyle değerlendiriyor: "Türkiye'nin Başbakanı, gücünü sadece Türkiye'deki yandaşlarından alan bir siyaset adamı değil artık. İsmi, Ortadoğu'nun sokaklarında; Gazze'nin mülteci kamplarındaki, bir İsrail bombardımanıyla yarın yerlerinde yeller esebilecek evlerin küçük odalarında, Filistin'in her köşesinde, İslâm dünyasının sathında dalgalanan bir bayrak haline geldi... Evet, Nasır'ın 1970'ten beri yetim bıraktığı on milyonlarca Arap, altına sığınacakları ismi, Tayyip Erdoğan'ın şahsında önceki geceden itibaren buldular."
Türkiye Başbakanı'nın, Arap dünyasındaki prestijini, Batı bir fırsat olarak değerlendirirse, Ortadoğu'da barışın temelleri atılabilir. Netice itibariyle, Türkiye, Batı dünyasının müttefikidir; ABD'nin stratejik ortağıdır. Her ne kadar, ülkemizdeki muhalefet "Hamas'ın sözcüsü" diye Erdoğan'ı etkisizleştirmek istiyorsa da, gerçek farklıdır. Erdoğan, sadece, 2006 genel seçimlerini kazanmış olan Hamas ihmal edilerek, Filistin'de barış sağlanamayacağını söylemektedir.
Obama, Ortadoğu politikasında taze bir başlangıç yaparken, herhalde Erdoğan'ın bu yeni konumunu görmezden gelmeyecektir. Tayyip Erdoğan'ın İsrail Cumhurbaşkanı'na "Siz adam öldürmesini bilirsiniz" mealindeki sözleri, bir "diplomatik kabalık" olarak değerlendirilebilir. Ama bölgedeki sarsıcı tesiri dolayısıyla bu kriz, barış fırsatına da dönüşebilir. "Ermeni soykırımı tasarısı ABD parlamentosuna geldiğinde, Musevi lobisi Türkiye'yi desteklemez" uyarısı, büyük fotoğrafı göremeyenlerin takıldığı bir teferruattan ibarettir. Türkiye, Ortadoğu'daki politikasını, sürekli böyle bir ihtimalin ipoteği altında mı yürütecek? Üstelik İsrail, bu kadar keyfi hareket ederken; bunca haksızlık yaparken...
Erdoğan, uluslararası zeminde doğan bu yeni durumu, 29 Mart seçimleri ve iç politika hesabıyla istismar etmez, soğukkanlı bir devlet adamı hüviyetiyle çok yönlü ilişkileri geliştirirse, sonunda Türkiye kârlı çıkacaktır.
Buna inanıyoruz ve umuyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın