kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
31 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HAŞMET BABAOĞLU

Davos'a bakmak: Samimiyet testi!

Davos'ta olup biteni izlerken... İlk tepki olarak şu sözler dudaklarımdan döküldü: "Ohh! Nihayet!.."
Evet, nihayet birisi kalkıp dünyanın gözü önünde üzerindeki politikacı kılığını sıyırıp atmış ve içinden geldiği gibi; en doğal tavrıyla konuşmuştu...
O birisi, bizim Başbakan'dı.
Ne diplomatik nezaketin bizi yıllardır bıktıran sahtelikleri ne politikanın dolambaçlı anlatım yolları...
Peres'in muhataplarını küçümseyen yaklaşımı ve oturumun moderatörünün saygısız tutumu karşısında Başbakan düşüncelerini en sert biçimde dile getirmiş, sözü kesilmek istendiğinde de çekip gitmişti.
Bunları izlemenin yarattığı ferahlık duygusunu bilmeyene anlatmak zor.
Ama aradan bir saat geçtikten sonra...
İçimi dolduran heyecan ve hoşnutluğa daha mesafeli yaklaşmam gerektiğini düşünmeye başladım.
Acaba Başbakan'ın tavrı problemli miydi?
Sıradan insanlar, uzman tartışmacılar, gazeteciler tartışırken böyle isyan edip çekip gidebilirdi...
Ya başbakanlar?
Tam bunları aklımdan geçirirken...
Gecenin bir vakti çeşitli tv kanallarını dolaşmaya ve oralarda sıcağı sıcağına başbakanı eleştiren yorumcuları dinlemeye başladım.
Yorumların zavallılığı ve hesapçılığı inanılacak gibi değildi.
Hele bir kanalda uluslararası ilişkiler uzmanı diye bildiğimiz bir yorumcu vardı ki, zamanında Kıbrıs konusunda esip gürleme talimleri yapardı. Bakanlık bile yapmış ve pek milliyetçi geçinmişti.
Şimdiyse alaycı bir tavırla ve hiç sıkılmadan lafı "Erdoğan Peres'ten özür dilesin" noktasına götürmekteydi.
İşin ilginci o sırada Peres arayıp Erdoğan'dan özür dilemekteydi.
Onları dinledikçe...
Onların küçük hesapları ve zavallılıklarına tanık olunca...
Kalkıp Erdoğan'ın Davos konuşmasındaki eksik ve gediklerden, tavrındaki yanlışlardan söz açmanın anlamsızlığını kavradım.
Bir de CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in "Davos ve medeni dünya Erdoğan için bitmiştir" demesi vardı ki!..
O an mümkün olsa da, "medeni dünya" denilen her neyse, bir çöp torbasına koyup kapı önüne bıraksam istedim!
Gelelim gazeteci, politikacı veya dış politika uzmanı olmayan insanlara...
Erdoğan bunu yaptı diye kuşkuyla yaklaşan, burun kıvıran tanıdıklarım var. Onları anlıyorum.
Adım gibi eminim ki, uluslararası bir tartışma platformunda Obama benzer biçimde davransaydı mesela...
Bayılırlardı...
Obama'yı yere göğe koyamazlardı.
Sahte politikaların sona erdiğini, dünyanın yeni bir yola girdiğini iddia ederlerdi.
Bu tanıdıklarım hem saf insanlar hem de pek okumuş yazmışlar...
Ama dünyada olup bitenler ve kendi dilleri, dinleri, milletleri konusunda hiç samimi değiller!
Gerçek bu kadar yalın!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın