kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Aralık 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Şiddetin sosyal statüyle bağlantısı

Giriş Saati : 29.12.2008 11:33
Güncelleme : 29.12.2008 23:30
Yeni Haber
İşsiz ve iş güvencesi olmayan insanlarda şiddet potansiyelinin daha yüksek olduğu, şiddet eğilimi ile sosyal statü arasında bağlantı bulunduğu bildirildi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Boyacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şiddette en çok maruz kalan grubun kadın ve çocuklar olduğunu söyledi.

Türkiye'deki erkek egemen toplum anlayışının değişmesiyle, kadın ve çocuklara uygulanan şiddetin azalacağına inandığını anlatan Boyacıoğlu, şöyle devam etti.

''Günümüzde cinsiyetçi zihniyetin hakim olduğu, kadın ve çocuklar üzerinde uygulamayı kendini hak gören zihniyet değişmedikçe şiddetin oranı azalmayacak ve sona ermeyecektir. Sorunların şiddetle çözmenin hiç kimseye faydası olamaz. Güç ve saygı asla şiddetle sağlanamaz.''

Şiddeti yalnızca ''kaba kuvvet'' olarak tanımlamanın şiddetin boyutunu açıklamakta yetersiz kalacağını ifade eden Boyacıoğlu, ''Şiddet yalnızca kaba kuvvet değildir. Böyle algılandığı zaman şiddetin boyutunu küçümsemiş oluruz. sürekli eleştirmek, aşağılamak, iletişimi reddetmek, evin masraflarını karşılamamak, paranın nereye harcandığını kontrol etmek, tecavüz etmek, cinsel ilişkiye zorlamak, kötü sözler söylemek, kıskançlık, sosyal ilişkilerini kısıtlamak, iş yerinde baskı da şiddetin farklı boyutlarıdır'' dedi.

''İŞPORTACILAR VE GÜNDELİK İŞÇİLER DAHA FAZLA ŞİDDET EĞİLİMLİ''

Boyacıoğlu, yapılan araştırmaların şiddet ve sosyal statüyle bağlantılarını açıkça koyduğunu bildirerek, şunları söyledi:

''Yapılan araştırmalarda toplumda işsiz ve iş güvencesi olmayan insanlarda şiddet potansiyelinin daha yüksek olduğu görülüyor. Aynı zamanda işportacılık yapan ve gündelik işlerle çalışan kişilerin daha fazla şiddet eğilimine sahip olduğu tespit edilen bir başka gerçek.

Şiddet uygulama oranlarına bakıldığında yüzde 89 oranında erkeklerin kadınlara oranla daha fazla şiddet yanlısı olduğu ve bu dilimdeki yüzde 45'lik dilimi lise ve üniversite mezunu erkeklerin oluşturduğu araştırmaların çarpıcı sonuçları olarak karşımıza çıkıyor.''

Alınan tüm önlemlere rağmen 2007 yılında 10 bine yakın ölümün meydana geldiğini kaydeden Boyacıoğlu, ''Tüm alınan önlemlere rağmen Türkiye'de 2007 yılında 9 bin 274 aile içi şiddet sonucu ölümler ve 5 bin 749 yaralanma yaşanmıştır. Üstelik bunlar resmi rakamlar, ulaşılamayan rakamların daha da ürkütücü olduğu kanısındayız.''

(AA)