| 21 Aralık 2008, Pazar |
Pantolon üzerine tişört giyer, yine seksi olurum
19.12.2008
Stüdyo 54'te '2008 The Turkish Delight' adıyla program yapan Nez: Seksi imajını yıkmak için elimden geleni yaptım. Ama bu seksi değilim demek değil. Ben ölene kadar neysem oyum!..
Bir süre önce eşi Berna Süer'den boşanan Nez, sahnelere geri dönme kararı aldı. Stüdyo 54'te sahne almaya hazırlanan Nez'in şovlarını DJ Kaan Gökmen hazırlıyor. Nez yeni görüntüsüyle yeni projelerini Maxim dergisine anlattı.
* Stüdyo 54'te yeni bir projeye başlıyorsunuz. Nasıl doğdu bu sahne şovu?
Kaan Gökmen: 2001 yılında değişik bir işe başladık. Hem dans, hem görsel hem de duygusal bir proje yarattık. Aslında biraz tesadüf eseri oldu diyebilirim. Biz Nez ile kendi aramızda zevk için, eğlence için yapıyorduk böyle şeyleri. Ritim buluyorduk bir tane. Nez'de üzerine vokal yapıyordu.
Nez: Kaan beni bir gün Park Orman'daki konserlerine davet etti, dinlemem için. Orada değişti aslında her şey.
K.G.: Harem ile sahneye çıkıyordum. Nez de dinleyici olarak oradaydı. O esnada ne olduysa oldu.
Nez: Sound check yapıyorlardı sahnede. Benim önümde bir mikrofon vardı. Kaan da o anda çalıyordu. Ben duramam mikrofonu görünce. Çıktım sahneye doğaçlama bir şeyler söylemeye başladım. Çok ilgi çekti. Birkaç gün sonra bütün gazetelere çıktık. Beraber çalışmaya başladık ve çok iyi oldu. İnsanın yakın bir dostuyla çalışma fırsatı bulabilmesi çok güzel bir şey.
Q KIZLARI SEÇİMİ BİZİ YÜCELTTİ
* İlk ünlü olduğunuz zamanki Shakira benzetmeleri için ne diyeceksiniz?
Nez: Neden Türkiye'den bir isim olduğu zaman hemen biriyle karşılaştırma moduna giriliyor anlamıyorum. Ne gerek var ki? Neden bir de sıfırdan bir isim olmayalım ve böylelikle başkaları bizimle kıyaslasın kendini.
* Q kızları vardı bir de...
Nez: Ben ayrılınca dediler ki; "Türkiye'de binlerce Nez vardır." Yapalım yarışmayı bulalım başka birini. Gördük zaten, buldular...
K.G.: Aslında bu projeyi kendileri büyüttüklerini sandılar. Yenisini de buluruz nasıl olsa diye düşündüler. Kaba tabiriyle ellerinde patladı.
Nez: Aslında bizi yücelttiler. Türkiye'de bir tane Kaan var, bir tane Tarkan, bir tane Sezen Aksu, bir tane Nez var. Örneğin "Yeni Barış Manço kim olacak?" diye bir yarışma yapılması ne kadar saçma olur... O yapılan yarışmaya katılan herkesi de kınıyorum ayrıca, çünkü ben olsaydım derdim ki; "Hayır kardeşim benim adım 'Hale', ben kendim olarak çıkacağım!" Programlara çıkıp vücutlarını ölçtürüyorlardı. Bizi yücelttiler, başka bir şey olmadı.
K.G.: Ben bir erkek olarak da çok üzüldüm, genç kızların ünlü olma sevdasıyla yaptıkları falan çok vahim görüntülerdi bence.
* Yeni mekanınız Stüdyo 54 için ne diyeceksiniz, nasıl bir mekan oldu?
Nez: Stüdyo 54 bizim için sıfır kilometre bir mekan. Daha yeni açıldı. Daha önce hiç böyle bir performans yapılmadı. Bizim için de mekan, özellikle de Q'dan sonra çok önemliydi. Bize gereken zaten bizimle birlikte büyüyecek bir mekandı. Stüdyo 54 çok beğendi bu projemizi ve beraber çalışmaya başladık.
KALICI OLMAK ÖNEMLİ
* Türkiye'de biraz güzel ve seksi biraz da iyi dans ediyorsa 'müziği kötüdür' diye bir algı var. Sanki hepsi bir arada olamazmış gibi... Hepsini bir arada yapabilen pek olmadığı için mi böyle algılanıyor? Nez: İş sadece güzel olup da, birazcık da sesi olsunla bitmiyor. Kalıcı olmak önemli olan, ben de bunun için çalışıyorum. Yeteneğime inancım olmasaydı, gerçekten üzerinde çok çalışmasaydım kesinlikle bu sahnelere çıkmazdım. Çıkanlara da şaşıyorum, bence büyük bir cesaret. Ertesi yıl hatırlanmayacak bile olsa, bir yıl boyunca tanınmak o kadar önemliyse ne diyebilirim ki...
* Magazin camiası herkesi etkiliyor... Size de 'seksi kız' etiketi yapıştırıldı...
Nez: Bir yerde canlı şarkı söylerken gören insanlar inanamıyor. Üst üste her magazin programında bir şekilde sadece dans ederkenki görüntülerim kullanılırsa, insanlar bilemezler tabii ki bunu. Ben yıllarca eğitimini almışım bu işin, her şarkıyı da okurum iddia ediyorum. Türk Sanat Müziği de okurum, nağme de yaparım, müzikalden de bir şarkı söyleyebilirim, Batı gırtlağı da yaparım. Türkiye'de o dönem ne tutuyordu; biraz daha seksi imaj. Ne oldu? Ben kendi kendime savaştım, bu imajı yıkmak için elimden geleni yaptım. Bu demek değil ki ben seksi değilim. Ben ölene kadar neysem o olacağım. Bir pantolon, üzerine bir de tişört giyerim yine seksi olurum. Önemli olan ikisini de eşit bir şekilde çıkarabilmek.
ERKEKLER İTİCİ OLABİLİRLER
* Erkek adam dans etmeli mi size göre?
Nez: Ricky Martin'e yakışıyordu mesela. Bizim Türkiye'de dans tarzımız biraz daha farklı. Kıvırma falan hoş gelmiyor tabii. 'Dans etmeyin' demek değil söylediğim ama herkes bana baksın diye dans edildiğinde çok itici oluyor.
* Stüdyo 54'te yeni bir projeye başlıyorsunuz. Nasıl doğdu bu sahne şovu?
Kaan Gökmen: 2001 yılında değişik bir işe başladık. Hem dans, hem görsel hem de duygusal bir proje yarattık. Aslında biraz tesadüf eseri oldu diyebilirim. Biz Nez ile kendi aramızda zevk için, eğlence için yapıyorduk böyle şeyleri. Ritim buluyorduk bir tane. Nez'de üzerine vokal yapıyordu.
Nez: Kaan beni bir gün Park Orman'daki konserlerine davet etti, dinlemem için. Orada değişti aslında her şey.
K.G.: Harem ile sahneye çıkıyordum. Nez de dinleyici olarak oradaydı. O esnada ne olduysa oldu.
Nez: Sound check yapıyorlardı sahnede. Benim önümde bir mikrofon vardı. Kaan da o anda çalıyordu. Ben duramam mikrofonu görünce. Çıktım sahneye doğaçlama bir şeyler söylemeye başladım. Çok ilgi çekti. Birkaç gün sonra bütün gazetelere çıktık. Beraber çalışmaya başladık ve çok iyi oldu. İnsanın yakın bir dostuyla çalışma fırsatı bulabilmesi çok güzel bir şey.
Q KIZLARI SEÇİMİ BİZİ YÜCELTTİ
* İlk ünlü olduğunuz zamanki Shakira benzetmeleri için ne diyeceksiniz?
Nez: Neden Türkiye'den bir isim olduğu zaman hemen biriyle karşılaştırma moduna giriliyor anlamıyorum. Ne gerek var ki? Neden bir de sıfırdan bir isim olmayalım ve böylelikle başkaları bizimle kıyaslasın kendini.
* Q kızları vardı bir de...
Nez: Ben ayrılınca dediler ki; "Türkiye'de binlerce Nez vardır." Yapalım yarışmayı bulalım başka birini. Gördük zaten, buldular...
K.G.: Aslında bu projeyi kendileri büyüttüklerini sandılar. Yenisini de buluruz nasıl olsa diye düşündüler. Kaba tabiriyle ellerinde patladı.
Nez: Aslında bizi yücelttiler. Türkiye'de bir tane Kaan var, bir tane Tarkan, bir tane Sezen Aksu, bir tane Nez var. Örneğin "Yeni Barış Manço kim olacak?" diye bir yarışma yapılması ne kadar saçma olur... O yapılan yarışmaya katılan herkesi de kınıyorum ayrıca, çünkü ben olsaydım derdim ki; "Hayır kardeşim benim adım 'Hale', ben kendim olarak çıkacağım!" Programlara çıkıp vücutlarını ölçtürüyorlardı. Bizi yücelttiler, başka bir şey olmadı.
K.G.: Ben bir erkek olarak da çok üzüldüm, genç kızların ünlü olma sevdasıyla yaptıkları falan çok vahim görüntülerdi bence.
* Yeni mekanınız Stüdyo 54 için ne diyeceksiniz, nasıl bir mekan oldu?
Nez: Stüdyo 54 bizim için sıfır kilometre bir mekan. Daha yeni açıldı. Daha önce hiç böyle bir performans yapılmadı. Bizim için de mekan, özellikle de Q'dan sonra çok önemliydi. Bize gereken zaten bizimle birlikte büyüyecek bir mekandı. Stüdyo 54 çok beğendi bu projemizi ve beraber çalışmaya başladık.
KALICI OLMAK ÖNEMLİ
* Türkiye'de biraz güzel ve seksi biraz da iyi dans ediyorsa 'müziği kötüdür' diye bir algı var. Sanki hepsi bir arada olamazmış gibi... Hepsini bir arada yapabilen pek olmadığı için mi böyle algılanıyor? Nez: İş sadece güzel olup da, birazcık da sesi olsunla bitmiyor. Kalıcı olmak önemli olan, ben de bunun için çalışıyorum. Yeteneğime inancım olmasaydı, gerçekten üzerinde çok çalışmasaydım kesinlikle bu sahnelere çıkmazdım. Çıkanlara da şaşıyorum, bence büyük bir cesaret. Ertesi yıl hatırlanmayacak bile olsa, bir yıl boyunca tanınmak o kadar önemliyse ne diyebilirim ki...
* Magazin camiası herkesi etkiliyor... Size de 'seksi kız' etiketi yapıştırıldı...
Nez: Bir yerde canlı şarkı söylerken gören insanlar inanamıyor. Üst üste her magazin programında bir şekilde sadece dans ederkenki görüntülerim kullanılırsa, insanlar bilemezler tabii ki bunu. Ben yıllarca eğitimini almışım bu işin, her şarkıyı da okurum iddia ediyorum. Türk Sanat Müziği de okurum, nağme de yaparım, müzikalden de bir şarkı söyleyebilirim, Batı gırtlağı da yaparım. Türkiye'de o dönem ne tutuyordu; biraz daha seksi imaj. Ne oldu? Ben kendi kendime savaştım, bu imajı yıkmak için elimden geleni yaptım. Bu demek değil ki ben seksi değilim. Ben ölene kadar neysem o olacağım. Bir pantolon, üzerine bir de tişört giyerim yine seksi olurum. Önemli olan ikisini de eşit bir şekilde çıkarabilmek.
ERKEKLER İTİCİ OLABİLİRLER
* Erkek adam dans etmeli mi size göre?
Nez: Ricky Martin'e yakışıyordu mesela. Bizim Türkiye'de dans tarzımız biraz daha farklı. Kıvırma falan hoş gelmiyor tabii. 'Dans etmeyin' demek değil söylediğim ama herkes bana baksın diye dans edildiğinde çok itici oluyor.
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 21 Aralık 2008, Pazar
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/12/21/gny/haber,E528200D4C6D4361955BDE07A848005E.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|