Gündem

18 kez müebbetleri isteniyor

Giriş Saati : 17.12.2008 16:27
Güncelleme : 17.12.2008 19:33

Güngören'de meydana gelen ve 17 kişi ile bir doğmamış bebeğin ölümü, 154 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan terörist saldırıya ilişkin haklarında dava açılan sanıklardan Hüseyin Türeli ve Nusret Tebiş'in 18'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Yönder'in hazırladığı 35 sayfalık iddianamede, Menderes Caddesi'nde 28 Temmuz 2008 tarihinde meydana gelen patlamada ölenlerin 16 yakını ''müşteki'', yaralanan 90 kişi ile evi, iş yeri ya da otomobilinde hasar oluşan 95 kişi ''mağdur'' sıfatıyla yer aldı.

Dosyadaki ekspertiz raporuna değinilen iddianamede, bu rapora göre 10 dakika arayla meydana gelen iki ayrı patlamaya, parça ve basınç etkili, 2 cep telefonu ile anahtar sistemi bulunan ve patlayıcı madde olarak TNT kullanılan el yapımı bombaların yol açtığı belirtildi.

İddianamede, soruşturma sürecinde, yasa dışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün üst düzey sorumluları ile bağlantı halinde olan ve örgütün talimatları doğrultusunda eylem gerçekleştirmek amacıyla İstanbul'a geldiğine dair istihbarat bilgisi olan kişinin tespit edilmesi amacıyla teknik takip çalışması başlatıldığı belirtildi.

Dinlenilen telefonlar konuşmalarında şüphelilerin Güngören'deki patlamayla ilgili konuştuklarının değerlendirildiği anlatılan iddianamede, şüphelilerden Hüseyin Türeli'nin patlama olayı ve bu eylemi gerçekleştirdiği ileri sürülen şahıs ile irtibatlı olduğu kaydedildi.

"FOTOĞRAFLI İHBAR MAİLİ"

İstanbul Emniyet Müdürlüğüne 31 Temmuz 2008'de elektronik postayla gönderilen ihbarda da olaya karıştığı ileri sürülen ''Nusret'' isimli kişi hakkında detaylı bilgi ve fotoğraflar bulunduğu belirtilen iddianamede, yapılan incelemede de bu kişinin Nusret Tebiş olduğunun tespit edildiği anlatıldı.
İddianamede, gönderilen elektronik postadaki fotoğrafta Güngören'deki 2 patlamanın şüphelilerinden Nusret Tebiş'in yanında bulunan kişinin de ''İrfan'', ''Sedat'', ''Selçuk'' ve ''Azat'' kod isimlerini kullandığının saptandığı bildirilerek, davanın diğer sanıkları ve ''gizli tanık'' beyanlarına göre, bu kişinin her iki patlamanın da gerçek faili olduğu kaydedildi.

GERÇEK FAALİN DOSYASI AYRILDI

İddianamede, açık kimliği tespit edilemeyen bu kişi hakkında soruşturma evrakı ayrılarak, yeni soruşturma dosyası üzerinden kimlik tespiti, arama, yakalama gibi işlemlerin devam ettiği kaydedildi.
Davanın sanıklarının bu kişiyi farklı kod adları ile tanıdığı belirtilen iddianamede, bu kişinin Tebiş tarafından diğer sanık Şerafettin Kara'ya misafir olarak getirildiği de ifade edildi.

PATLAMA ÖNCESİ TOPLANTI YAPTILAR

Bu kişinin diğer bazı sanıkları evinde de kaldığı kaydedilen iddianamede, sanıkların dinlemeye karşı ankesörlü telefon ile irtibat kurdukları vurgulanan iddianamede, söz konusu 4 kod adını kullanan örgüt mensubu ile sanıklardan Hüseyin Türeli'nin, Mehmet Salih Yanak'ın evinde 20 dakika süreyle baş başa görüştüğü ve bu evden ayrıldıkları günün akşamı, Güngören'de 10 dakika arayla iki patlamanın meydana geldiği belirtildi.

İddianamede, patlamada hayatını kaybedenlerden Filiz İkiz'in eşi İlhan İkiz'in olaydan iki ay sonra Tebiş ve Türeli'yi olay yerinde gördüğü kişiler olarak teşhis ettiği kaydedildi.

SANIKLARIN KONUMU

İddianamede, Türeli'nin, PKK/KONGRA-GEL örgütü içerisinde kırsal alandan gelen örgüt mensuplarına yer temin etmek, ihtiyaçlarını karşılamak, diğer örgüt mensupları ile kırsal alandaki üst düzey sorumluları ile irtibatlarını sağlamak konusunda faaliyet gösterdiği belirtildi.

Türeli'nin diğer sanıklardan Ziya Kiraç ve Abdurrahman Oral ile örgüte eleman kazandırmak ve kırsal alana aktarmak konusunda çalıştığı anlatılan iddianamede, Türeli'nin, 4 kod ismi kullanan kişiyi olay yerine götürdüğü ve bombaların yerleştirilmesi sırasında gözcülük yaptığı ifade edildi.

İddianamede, Türeli'nin 17 kişinin ölmesine, bir kısmı çok ağır olan 90 kişinin yaralanmasına, 95 kişinin de maddi zarara uğramasına neden olduğu kaydedilerek, bu kişinin, öldürücü etkiye sahip iki farklı bombayı olabildiği kadar etkili şekilde kullanarak çok sayıda insanın ölümünü amaçladığı da belirtildi.

Tebiş'in de bombaların yerleştirilmesi sırasında diğer şüphelilere gözcülük yaptığı kaydedilen iddianamede, Kiraç'ın da kırsal alandan eylem amacıyla gelen örgüt mensuplarına lojistik destek sağladığı bildirildi. Oral'ın da örgütün gençlik yapılanması içinde faaliyet gösterirken kırsal alana gittiği belirtildi.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, sanıklardan Hüseyin Türeli, Nusret Tebiş hakkında, ''Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak'' ve 17 kere uygulanmak üzere ''kasten adam öldürmek'' suçlarından 18'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Türeli ve Tebiş'in ''PKK/KONGRA-GEL üyesi olmak'', ''bomba patlatmak'', 90 kez ''kasten adam öldürmeye teşebbüs'', 95 kez ''bomba patlaması sonucu ev, iş yeri ve araçlara zarar vermek'' suçlarından da 1962 yıldan 4455'er yıla kadar hapsi talep edildi.
İddianamede, diğer sanıklar Ziya Kiraç, Abdurrahman Oral, Şerafettin Kara, Cevat Aydın, Aydın Ağlar ve Mehmet Salih Yanak'ın da ''yasa dışı örgüte üye olmak'', ''sahte kimlik kullanmak'', ''bomba imal etmek'' suçlarından 7,5 yıl ile 45 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları öngörüldü.

İddianamede, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen tutuksuz sanık Şaban Güneş hakkında ise benzer suçlardan 6 yıldan ile 11,5 yıla kadar hapis istendi.

Yayın tarihi: 17 Aralık 2008, Çarşamba
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/12/17//haber,056284503B7A4A848C46A6B07347B9EC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.