kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Aralık 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Beni modayı takip eden gençler dinliyor

EYLEM BİLGİÇ
15.12.2008
'Love is the Answer' adlı İngilizce albümünde ABBA'nın prodüktörü Anders Hansson ile çalışan Aylin Livaneli, müziğinin modayı takip eden, gece kulüplerine giden ve dansı seven gençlere hitap ettiğini söylüyor..
Daha 20'li yaşlarına gelmeden müziğe adım atan ama kısa süre sonra her şeyden elini ayağını çekip Türkiye'den ayrılan Aylin Livaneli, 'Love is the Answer' adlı İngilizce albümüyle yeniden karşımızda... Her ne kadar o, "Bu albümü hobi olarak yaptım, müziğe geri dönmüyorum" dese de gidişat onu rahat bırakmayacağa benziyor. Çünkü albüm o kadar çok beğenildi ki, daha piyasaya çıktığı ilk gün hepsi satıldı. Albümü yeniden basmak zorunda kaldıklarını söyleyen Livaneli; şarkılarını, babası Zülfü Livaneli'yle ilişkisini ve gözlerden uzakta olduğu dönemde yaşadıklarını anlattı.

AYLİN LİVANELİ'NİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ

* Nasıl bir konsept oluşturdunuz bu albüm için?
Biz bu albümü İsveç'in başkenti Stockholm'de kaydettik. Prodüktörlüğünü ABBA'nın prodüktörü Anders Hansson yaptı. Albümdeki bestelerin ve sözlerin tümü ona ait. Onun besteleriyle benim sesim çok iyi uyuştu diye düşünüyorum.

* İngilizce albüm yapmak gibi bir hayaliniz var mıydı?
Evet, hep vardı. Çünkü ben İngilizce şarkı söylemeyi çok seviyorum. Belki de yurtdışında büyüdüğüm için. O yüzden hep gündemimde vardı. Aslında gerçekleşmesi biraz da tesadüfen, Anders'le tanışmam sayesinde oldu.

* Türkiye'deki şarkıcıların hemen hepsinin İngilizce albüm yapma hayali vardır. Birkaç deneme de oldu ama sizinki 'İngilizce albüm böyle yapılır' diyor adeta...
Bu belki de dışarıda büyümekle ilgili. Ben dışarıda kaydedilen albümleri dinleyerek, o sound'la büyüdüm çünkü. İlkokul 3'ten beri İngilizce eğitim veren okullarda okudum. Yani hep o kültürün, o müziğin, o dilin içinde yoğruluyorsunuz. Bu çok önemli. Sonradan İngilizce öğrenmek, o müzikaliteyi sonradan tanımak işleri zorlaştırıyor.

GAZEL BENİ ANLATTI
* Albüme daha çok house müzik hakim. Ama arada ney sesi ve gazel de duyuluyor. Doğu- Batı sentezi mi söz konusu?
Eskiden tarzlar çok net ayrılırdı. Artık öyle bir şey kalmadı, tarzlar biraz iç içe geçti. Bu da öyle bir albüm oldu. Acidjazz parçalar, dediğiniz gibi house dans parçaları var. Ama köklerimden gelen unsurları da katmak istedim albüme. Çünkü o ney sesi ve gazel; beni ifade eden, anlatan şeyler.

* Hiç babanız Zülfü Livaneli'nin tarzında müzik yapmayı düşünmediniz mi?
Onun müziğiyle büyüdüm. Ama o müzik yapmaya başladığı zaman ben daha küçüktüm ve İsveç'teydik. İsveç'te sürekli ABBA ve Boniem dinliyordum. Sonuçta gençler popüler müziğe daha meyilli oluyor. Bir de zaten babam bu müziğin en iyisini yapıyor, onunla rekabete girmenin bir anlamı yok bence!

TUZAĞA DÜŞMEM
* Yani 'babamla rekabete girmekten özellikle kaçındım' mı diyorsunuz?
Ben hiçbir zaman babamla rekabete girmedim ve giremem de. Ayrıca rekabet için benzer bir tarz gerekli. Bizim tarzlarımız çok farklı olduğundan dinleyici profillerimiz de çok farklı. Onu büyük halk kitleleri dinliyor, beni ise yurtdışında veya yabancı okullarda okumuş, modayı takip eden, gece kulüplerine giden, dans etmeyi seven gençler dinliyor.

* Siz babanızla rekabete girmiyorsunuz ama başkaları sokmaya çalışıyor...
Evet, sokmaya çalışıyorlar ama hiçbir zaman o tuzağa düşmemek lazım. Babamın en büyük hayranlarından biriyim.

* Peki babanızın albüm hakkındaki yorumları ne oldu?
Çok beğendi. "Kendi tarzında çok iyi bir albüm olmuş" yorumunda bulundu.

* Peki Zülfü Bey bu tarz müziklerde dans eder mi?
Yok, etmez. Zaten onun dinlediği tarzda bir müzik değil benim yaptığım. Benim sayemde dinliyor ve hoşuna gidiyor. Ama gidip de bir Madonna albümü koyup dinlemez.
Haberin fotoğrafları