kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Aralık 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Bu modern dönemde hayatlar da değişti

MUSTAFA KIZIL
15.12.2008
Bugün ikinci bölümü yayınlanacak olan 'Cennetin Çocukları'nda rol alan Emel Çölgeçen dizide canlandırdığı 'Ahu' karakterinin hemen pes edip boşanmak istemesine karşı çıkıyor..
atv'de yayınlanan 'Cennetin Çocukları' dizisinde Ahu karakteriyle izleyicinin karşısına çıkan Emel Çölgeçen izleyiciden tam not aldı. Dizide, sevdiği adamla evlenen, ondan çocuk yapan ama buna rağmen eşi kendisine aşık olmadığı için ayrılmak isteyen bir kadını canlandıran Çölgeçen, "Modern dünyada bu olay çok daha fazla olmaya başladı. Eskiden bizim anneannelerimiz ne olursa olsun ilişkiyi devam ettirmeye çalışırlardı. Çocuk varsa ayrılmazlardı zaten. Modern çağ ile beraber hayatlar çok daha farklı yaşanıyor" diyor.

* Dizinin ilk bölümü geçen hafta yayınlandı... Nasıl tepkiler aldınız?
İnsanlar Ahu'nun boşanmasına hak vermiş çünkü kadın evinde düzgün bir şekilde annelik yapıyor, eve bakıyor ama kocası ona, "Sana aşık değilim" diyor. Bu yüzden kadının ayrılmak istemesi normal. Ahu, Ömer'e çok aşık olmuş zamanında. Üniversitede beraberlermiş ve sonunda evlenmişler. Ömer, Ahu'ya, "Benim işim her zaman ön planda olacak" demiş. Ahu da bunu kabul etmiş. Ahu sonrasında aşk da beklemiş. Çocukları var, bir aile olmuşlar. Kadın çalışmamış. Ama o da üniversite mezunu. Bir süre sonra çalışmak istemiş, 'sen eve bakacaksın, çalışmayacaksın' denmiş. Adam düzgün biri, eşini aldatmıyor ama kadının da bir açlığı var. Aşık ve sevilmek istiyor.

SEVGİ KARŞILIKLI OLMALI
* Bir kadın ne kadar çok sevse de onu sevmeyen bir adamla evlenir mi?
Bilmiyorum... Benim başıma böyle bir şey gelmedi. Sevginin karşılıklı olması gerektiğini düşünüyorum. Ama Ömer'in de eşini sevmediğini düşünmüyorum. Sevmiş o da ama aşka inanmadığı için kardeşini, arkadaşını sever gibi sevmiş. O başka bir sevgi... Ahu da bunu söylüyor. Ahu romantik aşk filmlerini izleyip, oradaki aşklar gibi bir ilişki aramış. 'Beni ne olursa olsun sevsin, bunu da bana hissettirsin' istiyor.

* Ahu herhalde filmlerdeki aşkların etkisinde kalmış...
Olabilir... Bugün yayınlanacak olan bölümde daha net bir şekilde anlaşılacak. Ömer, Ahu'ya kadın olduğunu hissettirmemiş hiç.

* Ahu'ya gelen tepkilerden bahsettiniz... Diziyle ilgili nasıl tepkiler aldınız?
İlk bölüm aslında sert ve yürek acıtan bir bölümdü. İnsanlar merak da etmişler. Çünkü Ahu Ömer'den neden boşanıyor belli değil. 'Cennet'in durumu ne olacak?', 'Çocukların durumu ne olacak?', 'Ömer'le Cennet ne olacak?' hep sorularla dolu bir bölüm oldu. İlerleyen bölümlerde bu soruların cevapları olacak.

BEN FARKLI BİR ÇÖZÜM BULURDUM
* Ahu duygusal bir karakter. Siz böyle bir evlilik yapsaydınız nasıl davranırdınız?
Ben de duygusalım aslında. Ama herhalde öyle bir evliliğin içerisinde olsam başka bir şekilde çözüme ulaşmaya çalışabilirim. Ömer pek konuşmaya yanaşmamış, Ahu'nun anlattıklarından bu anlaşılıyor. Ama o kadar sert değil de, başka türlü çözülebilirdi. Boşanma celbinden sonra kadın adamın 'niye?' diye sormasını beklemiş. O da 'çünkü...' diye cevap vermek istiyor...

* Başka türlü çözmeyi denerdim, dediniz?
Modern bir insan olarak, çocuk da varsa o aileyi kurtarılmak üzere hareket edilmeli. Onun için danışmanlar var onlardan fikir alabilirdim. 'Benim böyle bir derdim var' diye anlatırım. Belki ben de yanlış bakıyor olabilirim. İnsanlar aşık olduklarında bazen zaaflarıyla hareket ediyorlar. O yüzden aile ve arkadaş dışında bir dış gözden yardım alınabilir. Bir de profesyonel birinden destek alınabilir. O da olmuyorsa Emel olarak ben, en son boşanma olabilir diye düşünüyorum.

* Ahu'yu sevdiniz mi?
Sevdim, Ahu'nun karakterinde ben de onu haklı gördüm. Ahu gibi karakterleri dizilerde genelde kötü karakter olarak görürüz ama bu öyle değil. İnsanlar genelde, 'kötü kadın o, tabii ki boşanacak' diye algılıyor. Buradaki karakter bana çok gerçek geldi. İlla birinin kötü olması ya da onu aldatması gerekmiyor aşkın ve evliliğin bitmesi için. Modern dünyada bu olay çok daha fazla. Anneannelerimiz zamanında ne olursa olsun ilişkiyi devam ettirmeye çalışırlardı. Hele çocuk varsa, ayrılmazlardı zaten. Modern çağ ile beraber hayatlar çok daha farklı yaşanıyor. Hayat böyle ve ilişkiler de öyle gidiyor. O yüzden hikayede gerçek bir şey buldum.

SENDİKAMIZ OLSUN İSTİYORUM
* Oyuncu olarak sıkıntılarınız var mı?
Benim derdim çok. (gülüyor) Kendi işimle alakalı konuşayım, bütün oyuncuların derdi aynıdır. Dizilerin dakikaları çok uzun. Her hafta bir sinema filmi çekiyoruz. 80 dakikalık sinema filmini çekmek bir ayı geçebiliyor. Biz o bir ayı, bir haftaya sıkıştırıyoruz. ABD'deki dizilerle buradakiler arasında tabii ki farklar olur. Onlar 35-40 dakikalık dizi çekiyorlar. Biz bir haftada iki katını çekiyoruz. Bir de oyuncu olarak en önemli sorunlarımızdan biri de sendikamızın olmaması. Bir sendikamızın olması gerektiğini düşünüyorum artık.

* Sendikanın çok önce kurulması gerekmiyor muydu?
Evet, ama özellikle son dönemde bu sektör çok ilerledi. Artık çok sayıda kişi sinema ve dizi sektöründen ekmek yiyor. Bu sektörün artık muhakkak sendikalaşması ve herkesi koruyan kanuni bir sistemi oturtması gerekiyor. Yurtdışında sendikasız bir filmde çalışamazsın. Orada her şey daha temiz ve huzurlu gidiyor. Düzen var. Benim Türkiye'de bir oyuncu olarak en büyük derdim bu. Oyunculuk okudum, oyuncuyum. Benim mesleğim bu, başka bir iş yapamam.