kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Altın Palmiye'nin sürpriz filmi

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
27.11.2008
Bir tür okul belgeseli. Fransızların usta olduğu bir tür, belgesel yalınlığında ve gerçekliğinde konulu/dramatik filmler yapmak. Yani, Hollywood'un tam tersi... Ama Amerikalılar da seviyor, en azından takdir ediyor: Sean Penn başkanlığındaki jüriden gelen Altın Palmiye'nin gösterdiği gibi...
Sanki sınıfa bir kamera konmuş ve sürekli çalışmış. Aylar boyu yapılan provalar ve ön hazırlıklar, olağanüstü bir doğaçlamaya ulaşmış. Denenmiş bir formül, ama burada sanki zirvesine ulaşıyor. Cantet adına büyük başarı...
Filmin bir özelliği, tümüyle Fransız eğitim sisteminine ve giderek toplumsal yapısına yaslanması.. Örneğin o öğretmen-öğrenci ilişkisi bizde yok. ABD'de daha da beter oranda olduğunu biliyoruz, en azından filmlerden veya TV dizilerinden... Ama bizde yok. Belki Allah'tan da yok! Böyle bir disiplinsizlik içinde bizim eğitim sistemimiz ne olurdu? Sanırım tümüyle göçer giderdi.
Ama bu, her şeye karşın sadece ve tipik olarak Fransız değil. En azından sınıftaki ırksal sorunlar ve çatışmalar açısından... Çünkü o ayrımcılık, o hoşgörüsüzlük bizde de var, her yerde de: Farklı ırklar, kültürler, diller ve inançlar hep bir şeylere çarpıyor, hoş karşılanmıyor. Üstelik bizde, filmdekinin tersine, yönetim ve hocalar düzeyinde de hoşgörü yok. Filmin kahramanı öğretmen, sanki Hıristiyanlık penceresinden görülmüş bir tür modern İsa gibi. Öylesine cefakar ve fedakar, öylesine öbür yanağını çevirmeyi biliyor. Bu, okullardaki genel hoca davranışı mı, yoksa yönetmen gerçekten de modern bir İsa figürü mü yaratmak istedi, bilmiyorum.
Film sonuç olarak çok uzun, çok geveze, çok lafazan. Konuşmalar hiç durmuyor, sinema sanatı bir an bile durup lirik bir nefes alamıyor. Kendi adıma, filme büyük saygı duydum, Altın Palmiyesi'ni onayladım. Üstelik öğretmen-öğrenci ilişkileri gibi hayatımızı belirleyen bir alanda, eskinin o Sevgili Öğretmenim ya da Ölü Ozanlar Derneği gibi filmlerinin tipik Amerikan, aşırı duygusal çerçevesinden çıkılmasına da sevindim.
Ama benim bir ölçütüm vardır: Bir zaman sonra bir kez daha görmek ister miyim, DVD'sinin peşine düşer miyim diye... Bunları kendime sordum. Yanıtlar olumsuz çıktı. Artık siz bilirsiniz!

Sınıf * * *
( Le Entre les Murs / The Class)
Yönetmen: Laurent Cantet
Senaryo: L. Cantet, Robin Campillo, François Begaudeau
Görüntü: Pierre Milon
Oyuncular: François Begaudaud, amatörler/ Fransız filmi.