kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Sanayi toplumlarının sessiz köleleri

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
27.11.2008
Festivaller yanıltıcı olabiliyor. Son Cannes şenliğinin telaşı içinde aslında beğendiğim, ama 'minör' bir Dardenne kardeşler filmi diye baktığım Lorna'nın Sesizliği'ni burada bir kez daha görünce, fikir değiştirdim: Bu da tam bir başyapıt.
Kardeşlerin yeni filmi, diğerleri gibi son derece gösterişsiz, süslerinden (bu arada müzikten) arındırılmış bir sinemayla, günümüzün gerçeklerine ödünsüz bir dalış yapıyor. Dekor yine Belçika, ortam yine emekçilerin, hatta bu kez göçmenlerin ve onların sırtından acımasızca para kazanmaya çalışan örgütlerin sefil ve acıklı dünyası. Tıpkı son Ken Loach filmi İşte Özgür Dünya gibi, Dardenne'ler de çağdaş Avrupa'nın bağrında, siyasal ve ekonomik nedenlerle vatanlarından kopmuş ve sanayi toplumları içinde kendilerine bir yer bulup, ayakta kalmaya çalışan bir avuç zavallının hikâyesini veriyor.
Güzel ve alımlı Arnavut kadını Lorna, aslında zayıf değil. Hatta bir hayli güçlü olduğu söylenebilir. Bir yandan gündüzleri bir temizleyicide çalışırken, geceleri de ulusal Mafya geleneklerini bu ülkeye taşımış olan Fabio'nun yönettiği bir çete için çalışıyor ve yabancılarla kâğıt üzerinde evlilikler yapıyor.
Öte yandan, vatandaşı Sokol'la tutkulu bir ilişki yaşıyor ve bir bar açmak için birlikte para biriktiriyorlar. Film, Lorna'nın öncelikle kendisinin Belçika vatandaşlığına geçmesi için bir Belçikalı gençle yaptığı evlilikle açılıyor. Genç adam eroin tutkunu bir keştir ve çetenin planına göre, aşırı dozdan ölüp gidecek, Lorna da Belçika vatandaşı olmak için sıra bekleyen zengin bir Rusla evlenecektir. Ama evdeki hesap çarşıya uymuyor. Ve Lorna giderek, önceden acıdığı ve küçümsediği genç adama aşık olmaya başlıyor. Ama çete ona özgürce davranma hakkı verecek değildir ve bu maceranın sonu trajedi olabilir.
Çağdaş Avrupa'nın göbeğinde zorunlu göçün ve onun kurbanlarının oluşturduğu can pazarı, filmde tüm haşmetiyle yansıyor. Her şey para içindir; en insancıl davalar, en soylu duygular, en içten ilişkiler bile bu çerçevede tuzla buz olmaya mahkumdur. Hikâyenin tüm erkekleri (Lorna'nın sevgilisi dahil) para için her şeyi yapmaya ve insan hayatına kıymaya hazırdırlar. Kapitalizmin çöpleri içinde boy atan bu kurtlar sofrasında, insancıl duygulara yer yoktur. Hele göçmenler için umut tam anlamıyla Kaf Dağı'nın ardındadır. Bu güzel film, sadeliğin ağır bastığı sineması, birinci sınıf oyuncu seçimi ve yönetimiyle seyircisinde derin bir iz bırakıyor. Genç Arnavut oyuncu Arto Dobroshi, hem duru güzelliği ve oyun gücüyle, hem de birkaç haftada konuşmayı öğrendiği belirtilen Fransızcasıyla hayranlığımızı topluyor. Çağımızın kimi gerçeklerini en kestirme yolda verirken, sanat katına ulaşmayı da başaran ender filmlerden...

Lorna'nın Sessizliği

( Le Silence de Lorna)
Yönetim ve senaryo: Jean-Pierre ve Luc Dardenne kardeşler
Görüntü: Alain Marcoen
Oyuncular: Arta Dobroshi, Jeremie Renier, Fabrizio Ronguine, Alban Ukaj, Morgan Marinne, Olivier Gourmet/ Belçika filmi.
Haberin fotoğrafları