kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Jason Statham şiddeti seviyor.

'Mortal Kombat' meraklıları için yeni bir eğlencelik

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
17.10.2008
Ölüm Yarışı'nı izlerken, yapımcı Roger Corman ve yönetmen Paul Bartel ikilisinin 1975 yapımı aynı adlı filmlerini ve onun zaman içinde bir mini-külte dönüşmüş olmasını anmamak mümkün değil. Yıllar boyu, zamanına göre hayli kan ve şiddet içeren, ama bunun yanısıra, çoğu zaman kendine özgü bir mizahı, bir zekâsı olan küçük bütçeli filmlerle adeta "B filmleri'nin babası" ünvanını hak eden ve bugün 82 yaşında olan Corman, eski filmin bu yeni çevrimine de 'yürütücü yapımcı' olarak katılmış.
Enerjisine şapka! Filme gelince... Nefret etmek için sayısız nedene sahip olduğunuz filmlerden biri bu...
Bunların arasında aşırı şiddet, bol bol akan kan, sürekli yok sayılan fizik yasaları, kulakları sağır edercesine çalan rap müziği, adeta frenetik, boşanmış bir hız taşıyan kurgu anlayışı gibi şeyler geliyor. Evet, kimi zaman şiddete katılıyor, şu veya bu kötü adamın haklanmasına adeta onay veriyorsunuz: Parmaklarını aşağı çevirip arenadaki mağlup gladyatörün ölümünü isteyen Romalılar gibi... Ama asıl tehlikeli, hatta vahim olan da bu değil mi? Şiddeti bir film boyunca da olsa kabul ettirmek, onaylatmak, hatta onunla zevk vermek? Film, 2012 yılında ekonomisi çöken ve kargaşaya teslim olmuş bir ABD tasviriyle açılıyor. (Galiba biraz geç kalmış olarak: Bu gelişme sanki günümüzde yaşanmıyor mu?) Bu arada her şey gibi hapishaneler de özelleştirilmiş ve bunların en acımasızı olan Terminal İsland'ı zarif, ojeli ve bakımlı bir sarışın hanımefendi yönetiyor. Bu hanım, içerdeki azılı mahkumlardan kimilerinin yönettiği, ağır silahlar ve aşılmaz zırhlarla donanmış arabaların ölümüne yarıştığı 'ölüm yarışları' düzenlemektedir. Amacı da, bunları elindeki 'pay-TV' (paralı kanallar) aracılığıyla yayınlayarak büyük paralar kazanmaktır. (Kapitalizmin son aşaması üzerine alaylı bir gözlem!)

İFLAH OLMAZ ARABA, HIZ VE YARIŞ TUTKUNLARI
Kahramanımız Jensen Ames, işsiz kalmış ve tam o sırada çok sevdiği karısı gözlerinin önünde öldürülüp küçük kızı kaçırılmış, kendisi de katil olarak tutuklanıp Terminal Island'a getirilmiştir. O zarif kadın müdür, onun eski mesleğine, yani yarışçılığa dönmesini ve de vaktiyle dört kez şampiyon olup sonra ölen ve yüzünü hep demirden bir maske ardında gizleyen Frankenstein kimliğine bürünmesini ister. Elbette yine malum 'reyting' hesapları yüzünden...
Film, aslında ipe-sapa gelmeyen ilkel bir entrikaya dayalı. Ama bir kozu var: Yarış sahneleri ustalıkla çekilmiş. Gerçi yine o aşırı hızlı kurgu belası seyir keyfini azaltıyor, ama büyük çaba gösterildiği kesin.
Filmografisinde hepsi benzer türde filmler olan Mortal Kombat, Event Horizon, Resident Evil gibi filmler bulunan yönetmen Paul Anderson, teknik olarak becerikli bir zanaatkar. Çelik vücutlu ve ifadesiz yüzlü (ama yine de Vin Diesel'den çok daha iyi!) Jason Statham ve bir avuç uygun karakter oyuncusu, filme belli bir izlenirlik katıyorlar. Elbette başta birkaç kez Oscar adayı, Amerikan sinemasının en sağlam oyuncularından Joan Allen'ın hapishane müdiresi kompozisyonu olmak üzere...
Yine de, başta saydığım tüm ahlaki sakıncaları bir kez daha hatırlatıyor ve bu filmi ancak iflah olmaz araba, hız ve yarış tutkunlarının dışında kimseye pek tavsiye edemiyorum.

ÖLÜM YARIŞI **
(Death Race)
Yönetim ve senaryo:
Paul W.S. Anderson
Görüntü: Scott Kevan
Müzik: Paul Haslinger
Oyuncular: Jason Statham, Joan Allen, Ian McShane, Tyrese Gibson, Natalie Martinez, Max Ryan, Jason Clarke. UIP filmi.
Haberin fotoğrafları