kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Rahmi Koç

Rahmi Koç'un hamster sevgisi

ADALET CİNGÖZ
15.11.2008
Amerikan Hastanesi'ndeki sanat galerisinde açılan Sandra Mann imzalı Operasyon Odası başlıklı güncel sanat sergisini gezen işadamı Rahmi Koç, sergideki hamster kafesini görünce çok şaşırmış..
Stuttgart Sanat Müzesi'nde resimleri bulunan Ekrem Yalçındağ, 10 sergiliğine Amerikan Hastanesi sanat galerisinin küratörlüğünü yapıyor... En son yaptığı serginin adı, Gündüz Hayatı... Bunuel'in Gündüz Güzeli'ni çağrıştırıyor, evet. Galerinin hemen hastanenin solunda yer alan girişi, bir galeriden çok bir gece kulübünü andırıyor. Giriş kapısının hemen üstündeki neondan yazılmış Operasyon Odası yazısı da bu hissimizi kuvvetlendiriyor. Şu sıralar mekan, Sandra Mann'ın sergisine evsahipliği yapıyor. Mann, galerinin ortasına Marie Therese isimli bir genç kıza ait olduğunu varsayılan bir oda yerleştirmiş. Borderline sendromlu bir öğrencisinden hareketle kurduğu genç kız odasında tek kişilik bir yataktan tutun da Kirsten Dunst'ın başrolünü oynadığı filme, Kurt Cobain afişinden Starbucks kahve bardağına kadar her şey mevcut. Hatta bir Hamster kafesi bile... Serginin açılışında Rahmi Koç'un da bu kafes çok dikkatini çekti. Hatta, "Hamster'ınız yoksa benimkini getirirdim sergi için..." deyiverdi. Doğrusu Rahmi Koç'un hamster sevgisini bilmiyordum. Öğrenmiş oldum. Hastane galerisini hastane ziyaretçilerinin yanı sıra doktorlar geziyor... Önlükleri, ayaklarında sabolarıyla galerideki fotoğrafları inceleyen doktorların sayısı hiç de az değil... Zaten bu mekanın fikir babası da bir doktor: Erhan Bulutçu... Hastanede çok da yaşamla ilgili bir sergi izlemek çok ilginç bir deneyim, kaçırmayın derim... Bu sergiden çıkmış, Yargıcı'nın vitrinine göz atarken Zeliha Berksoy'a rastladım. Hemen bir kafeye gidip biraz lafladık.

BERKSOY VAKFI GELİYOR
Her zamanki gibi yorgun ama gururlu, hüzünlü ve aynı zamanda neşeliydi... Annesi Semiha Berksoy için yaptıklarını anlatmaya başladı. Rumeli caddesinde bir yer tutmuş. Zeliha Berksoy Opera Vakfı oluyormuş burası... Genç operacılara burslar vererek, konserler düzenleyerek, hem Semiha Berksoy'u yaşatacak hem de gençlerin önünü açacak bir vakıf... Zeliha Berksoy, bu vakfın yanı sıra annesi için Beyoğlu'nda bir çağdaş sanat müzesi kurmak için de kolları sıvamış. 2010 İstanbul proje departmanına bu isteğinden bahsetmiş. Onlar da, bu müze için ellerinden geleni yapacağına söz vermiş. Lakin, mutlaka bir yer gerekiyormuş. Beyoğlu'nda. Semiha Berksoy'un ruhuna yakışır bina. Bunun için de Zeliha Berksoy, Galatasaray'da uygun bir bina bulmuş. Ne var ki Beyoğlu Belediye başkanı Ahmet Misbah Demircan'a bu konuyla ilgili yardımda bulunması için ulaşamadığı gibi belediyeden başka yetkililer de Berksoy'la ilgilenmemiş. Oysa belediye uygun bir binayı tahsis etse, 2010 kültür başkenti projesi olarak müzenin içiyle ilgilenilecek Aslında bu Beyoğlu belediyesi için büyük fırsat. Zeliha Berksoy, Semiha Berksoy'un çarşaf resimlerinden tuvallerine, fotoğraflarından kendi eliyle diktiği sahne kostümlerine kadar her şeyi bu müzeye bağışlayacağını söylüyor.