| 10 Kasım 2008, Pazartesi |
'Üç Maymun'un ödül almaması haksızlık!
MEHMET ÇALIŞKAN
09.11.2008
Yeni filmi 'Destere' ile iddialı bir çıkış yapmaya hazırlanan Peker Açıkalın, Antalya Altın Portakal jürisine öfkeli... Açıkalın, "Festival jürisi 'Üç Maymun'un neden ödül alamadığının gerekçelerini kamuoyuyla paylaşmak zorunda" diyor..
Sinema kariyerinin 10'uncu filmi 'Destere'de Hayrettin karakteriyle kamera karşısına geçen Peker Açıkalın, izleyiciye kahkaha ile korkuyu birarada vermeyi garanti ediyor. 20 Kasım'da gösterime girecek olan film için Açıkalın, kan olmadan da korkuyu yaşatacaklarını düşünüyor. Bu arada Cannes'da 'En İyi Yönetmen' ödülü alan 'Üç Maymun'un Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden eli boş dönmesine de bir hayli sinirlenen sanatçı, "Üç Maymun'un ödül alamamasını 'Destere'de seri cinayetler işleyen katil 'Destere' bile kabul etmez, O bile bu kadar acımasız değildir. 'Üç Maymun'a Altın Portakal verilmemesi Türk Sineması'na yapılan bir işkencedir" diyor. İşte Açıkalın'ın anlattıkları:
'ÜÇ MAYMUN' FİLMİNDEN KARELER...
* Sinemada bir gişe savaşı var. Oyuncular belirli gişe rakamına ulaşmak için kendilerini zorunlu hissediyorlar mı?
Bir filmi en azından 600-700 bin kişi izlemesi lazım ki, harcanan para karşılanabilsin. Tabii ki, kendi şahsım adına bugüne kadar bir milyon sınırına ulaşmış filmlerde rol aldım... 'Destere'nin de en az bir milyon seyirciye ulaşacağını tahmin ediyorum. Bu film, üç milyon yaparsa da hiç şaşırmam. Beş yıl önce filmlerin gişeleri üzerine bahis oynansaydı çoğu tutturulurdu. Şimdilerde bahis oynansa herkes ters köşeye yatar!
CEM, ŞAHAN VE BEN İYİYİZ!
* Sizce belli bir izleyici potansiyeline sahip meslektaşlarınız kimler?
Cem Yılmaz'ın seyirci potansiyelinin yüksekliği zaten ortada... Şahan Gökbakar 'Recep İvedik' ile hepimize bir sürpriz yaptı. Biz üçümüzün dışında, kimsenin 'Benim bu kadar izleyicim var' demesi abesle iştigal teşkil ediyor.
* Türk filmlerine gösterilen ilgi birçok yapımın ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Ne var ki, bazılarının gişesi oldukça düşük kaldı. Bu kadar çok filmin çekilmesi iyi mi, yoksa kötü müdür?
2000 sonrası izleyici, sinema filmlerine karşı sevgi-saygı dönüşümü yaşamaya başladı. Türk Sineması adına hüsrana uğrayan çok proje var. Gişe kaygısıyla yapılan işlerin ilgi görmemesi aslında en güzel cevaptır. Artık yapılan işlere özen gösterilmesi gerekir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise "Nasıl olsa insanlar Türk filmlerine ilgi gösteriyor. Bu dönemde biz de bir film çekip para kazanalım" mantığıyla çekilen filmlerdir. Sinema salonu sahipleri de oyuncular da buna dikkat etmelidir.
NURİ BİLGE'Yİ TEBRİK EDERİM!
* Artık iyice belirginleşen 'sanat filmi' ile 'popüler film' ayrımı için ne düşünüyorsunuz?
Sanatsal anlamda yapılan filmler fazla olduğu gibi komedi filmlerinde de artış var. Ne yazık ki, sektörde bir gruplaşma yaşanıyor. 'Biz sanat filmi yapıyoruz. Başka film yapmayız' ikilemi oluşturuluyor. Popüler film çekenler 'Ne sanatı kardeşim?' demiyor ama sanat filmi çekenler popüler filmleri hor görüyor. Bu yanlış! Şahsen ben, kaliteli sanat filmi çekenleri alkışlıyorum. Örneğin; Nuri Bilge Ceylan'ı tebrik ediyorum. Cannes'da ödül alarak bütün Avrupa kamuoyunda iki kelime etme fırsatı yakaladı... Bu arada, biri bana 'Üç Maymun'un Altın Portakal Film Festivali'nde neden ödül alamadığını açıklasın! Jüri üyeleri 'Üç Maymun'un neden ödül alamadığının gerekçesini kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. 'Ben öyle uygun gördüm, vermedim' havasına bürünmekle olmaz. Jürinin 'Üç Maymun'a neden ödül vermediğini açıklaması için bir kampanya başlatılması yönünde çağrıda bulunuyorum.
* Siz sanat filmlerinde rol alır mısınız?
Yavuz Bingöl oyuncu kökenli olmamasına rağmen Nuri Bilge Ceylan'ın gözüyle 'Üç Maymun'da başarılı oldu. Gerçekten iyi bir oyunculuk örneği sergiledi. Aynı rol bana gelmiş olsaydı, ben Yavuz Bingöl kadar başarılı olamayabilirdim. Sanat filmlerinde yer almak istemeyeceğim yönünde bir takıntım yok. Olursa mesleğime ihanet ederim. 'Üç Maymun' gibi bir filmde neden rol almak istemeyeyim? Aklımdan zorum mu var?
'ÜÇ MAYMUN' FİLMİNDEN KARELER...* Sinemada bir gişe savaşı var. Oyuncular belirli gişe rakamına ulaşmak için kendilerini zorunlu hissediyorlar mı?
Bir filmi en azından 600-700 bin kişi izlemesi lazım ki, harcanan para karşılanabilsin. Tabii ki, kendi şahsım adına bugüne kadar bir milyon sınırına ulaşmış filmlerde rol aldım... 'Destere'nin de en az bir milyon seyirciye ulaşacağını tahmin ediyorum. Bu film, üç milyon yaparsa da hiç şaşırmam. Beş yıl önce filmlerin gişeleri üzerine bahis oynansaydı çoğu tutturulurdu. Şimdilerde bahis oynansa herkes ters köşeye yatar!
CEM, ŞAHAN VE BEN İYİYİZ!
* Sizce belli bir izleyici potansiyeline sahip meslektaşlarınız kimler?
Cem Yılmaz'ın seyirci potansiyelinin yüksekliği zaten ortada... Şahan Gökbakar 'Recep İvedik' ile hepimize bir sürpriz yaptı. Biz üçümüzün dışında, kimsenin 'Benim bu kadar izleyicim var' demesi abesle iştigal teşkil ediyor.
* Türk filmlerine gösterilen ilgi birçok yapımın ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Ne var ki, bazılarının gişesi oldukça düşük kaldı. Bu kadar çok filmin çekilmesi iyi mi, yoksa kötü müdür?
2000 sonrası izleyici, sinema filmlerine karşı sevgi-saygı dönüşümü yaşamaya başladı. Türk Sineması adına hüsrana uğrayan çok proje var. Gişe kaygısıyla yapılan işlerin ilgi görmemesi aslında en güzel cevaptır. Artık yapılan işlere özen gösterilmesi gerekir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise "Nasıl olsa insanlar Türk filmlerine ilgi gösteriyor. Bu dönemde biz de bir film çekip para kazanalım" mantığıyla çekilen filmlerdir. Sinema salonu sahipleri de oyuncular da buna dikkat etmelidir.
NURİ BİLGE'Yİ TEBRİK EDERİM!
* Artık iyice belirginleşen 'sanat filmi' ile 'popüler film' ayrımı için ne düşünüyorsunuz?
Sanatsal anlamda yapılan filmler fazla olduğu gibi komedi filmlerinde de artış var. Ne yazık ki, sektörde bir gruplaşma yaşanıyor. 'Biz sanat filmi yapıyoruz. Başka film yapmayız' ikilemi oluşturuluyor. Popüler film çekenler 'Ne sanatı kardeşim?' demiyor ama sanat filmi çekenler popüler filmleri hor görüyor. Bu yanlış! Şahsen ben, kaliteli sanat filmi çekenleri alkışlıyorum. Örneğin; Nuri Bilge Ceylan'ı tebrik ediyorum. Cannes'da ödül alarak bütün Avrupa kamuoyunda iki kelime etme fırsatı yakaladı... Bu arada, biri bana 'Üç Maymun'un Altın Portakal Film Festivali'nde neden ödül alamadığını açıklasın! Jüri üyeleri 'Üç Maymun'un neden ödül alamadığının gerekçesini kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. 'Ben öyle uygun gördüm, vermedim' havasına bürünmekle olmaz. Jürinin 'Üç Maymun'a neden ödül vermediğini açıklaması için bir kampanya başlatılması yönünde çağrıda bulunuyorum.
* Siz sanat filmlerinde rol alır mısınız?
Yavuz Bingöl oyuncu kökenli olmamasına rağmen Nuri Bilge Ceylan'ın gözüyle 'Üç Maymun'da başarılı oldu. Gerçekten iyi bir oyunculuk örneği sergiledi. Aynı rol bana gelmiş olsaydı, ben Yavuz Bingöl kadar başarılı olamayabilirdim. Sanat filmlerinde yer almak istemeyeceğim yönünde bir takıntım yok. Olursa mesleğime ihanet ederim. 'Üç Maymun' gibi bir filmde neden rol almak istemeyeyim? Aklımdan zorum mu var?
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 10 Kasım 2008, Pazartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/11/10/gny/haber,0832AB1A3BA440D384304D6770EA8D01.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|