kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ŞİRİN SEVER

Bir kulağım ve bir bacağım diğerinden kısaymış!

Reklam yapmak gibi olmasın, 'her eve lazım' bir kuaförüm var.
Baştan uyarayım, bu yazı onun sanatını övmek üzere yazılmış bir yazı değil.
Bakın, adını da yazmıyorum ki, 'kadın kuförüne yazı döşenmiş' demesinler! Mesleğinden ziyade bir 'kişisel gelişim insanı' olmasından söz ediyorum.
Reiki, yoga, nefes terapisi bilumum icatlarla ilgilenir. Giderim otururum salonuna, şaçım yapılırken o benim depresif olup olmadığımı, canımın bir şeye sıkılıp sıkılmadığını çözer, 'hemen şu bizim bitki çayından yapın Şirin Hanım'a' diye talimat verir, tepemde durur enerji verir, çakralarımı açar, neler neler yapar...
Kuaför salonu değil, şifa dükkanı gibi.
Şu kadarını söyleyeyim; siz anlayın: Daha Türkiye'de kimseler 'The Secret'ı bilmezken, Amerika'lardan DVD'sini bulup getirtmişti. İsteyip de yapamadıklarımın beni mutsuz ettiğini düşünüp, elime tutuşturmuştu.
Az mı uğraştı nefes terapisine gitmem için. Ama öğrenci tembel n'apsın!
Tamam tamam, sadede geliyorum...
Bu 'guru insan' şimdi ne bulmuş dersiniz? İsveç'ten gelen bir Chiropractic (Kiropraktik diye okunuyor) uzmanı! 'O ne ya!' diyebilirsiniz rahatça, ben de dedim! Hayatımda ilk kez duydum çünkü.
Ama kendimi adamın elleri arasında buldum bir anda; hızlandırılmış bir seans aldım.
Önce ileriye geriye eğilmemi istedi, ayak parmaklarıma dokunup dokunamadığıma baktı, eliyle alnıma bastırıp boynumla elini itip itemediğimi kontrol etti, yüz üstü yatırıp kafamda ve sırtımda belli noktalara bastırdı.
Kontroller sonrasında, bir ayağım diğer ayağımdan ve bir kulağım da diğer kulağımdan kısa çıktı. Bir omzum da diğerinden yüksek duruyormuş.
Özürlüymüşüm meğer ben! Sonra... Boynumda belli noktalara dokunup ansızın öyle bir çevirdi ki 'gırçç' diye bir ses çıktı, duydum! Birkaç gün bu yüzden acı çekeceğimi ancak sırtımın eskisinden daha düz olduğunu açıkladı. 12-13 seans sonra vücudum forma girebilirmiş!
Nedir bu Chiropractic, araştırdım hemen...
Chiro 'el' demek, practic ise 'el ile yapılan uygulama' anlamına geliyor. Özetle omuriliği düzenlemek için elle yapılan tedavi.
Felsefesi özetle şöyle: Sinirleriniz ne kadar güçlüyse, o kadar sağlıklısınız, ne kadar sağlıklıysanız o kadar başarılısınız.
Beyinden çıkan sinirlerin tümü omurgadan geçiyor ve tüm organlara ve bedene buradan dağılıyor. Sağlık sorunlarının büyük bölümünün de, sinirlerin rahatça dolaşamaması sonucu ortaya çıktığını düşünürseniz; Chiropractic işte bu sinirlerin güzergâhı olan omurgada gerekli düzenlemeleri yapıyor ve sizi sağlığınıza kavuşturuyor.
Akupunktur tedavisi gibi bir alternatif tıp yöntemi.
Omurganın doğal yapısında olmayan bir eğrilik, şekil bozukluğu meydana geldiğinde 'beyin ile vücut arasındaki iletişim ağı'nda kopukluk meydana geliyor ve vücut, fonksiyonlarını gerektiği gibi sürdüremiyor. Chiropractic uzmanları omurgadaki doğal olmayan eğriliklere de müdahale ederek, sinir sistemi aracılığı ile vücudun fonksiyonlarını koordine ediyor.
Türkiye'de de uzmanları ve kliniği var ancak dediğim gibi ilk kez tanıştım ben bu tedaviyle.
Düşünsenize kuaföre saçımı boyatmaya gitmişim, olmadık arızalarım olduğunu öğrenmişim.
Deveye sormuşlar 'boynun niye eğri, nerem doğru ki?' demiş misali.
12-13 seans sonra şu kulak memelerim bir hizaya gelsin, anlatırım size yaşadıklarımı.