kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

Şekerle çikolatanın tatlı bayram rekabeti

MELİS D. ÇALAPKULU
26.09.2008
Her ne kadar Ramazan Bayramı'na Şeker Bayramı dense de, bir zamanlar bayramların tek ikramlığı olan şekerler, artık tahtını ikramlık çikolatalarla paylaşıyor. Bayram öncesi, Türkiye'nin tanınmış bir markasından şeker ve çikolata konusunda ilginç bilgiler aldık..
İki gün sonra Ramazan Bayramı, yani 'Şeker Bayramı' başlıyor. Bu da önümüzdeki günlerde bol bol şeker ve çikolata yiyeceğimiz anlamına geliyor. Türkiye'de aslında yakın tarihe kadar şeker, bayramların baş ikramlığıydı. Ancak çikolatanın daha alınabilir fiyatlara düşmesi ve yaygınlaşmasıyla şeker, tahtını çikolatayla paylaşmak durumunda kaldı. Şimdi, bayram ikramlığında başa baş gidiyorlar. İkisinin de çeşitleri ve sevenleri her geçen gün artıyor... Türkiye'nin önde gelen markalarından Ülker'de de çikolata ve şeker açısından 'tatlı bir rekabet' var. Biz de markanın çikolatadan sorumlu pazarlama müdürü Şebnem Nasi ve üretici firması Baycan Çiklet ve Gıda Sanayi Genel Müdürü Turgut Ziyal'dan bayram öncesi şeker ve çikolata konusunda bilgiler aldık. Nasi, Türkiye'deki çikolata tüketiminin, yılda yaklaşık kişi başı 1.5-2 kilo arasında olduğunu söylüyor. Şeker de aşağı yukarı aynı miktarlarda yeniyormuş. Bu rakamlar aslında, tüketimin çok yüksek olduğu, İngiltere, İsviçre gibi bazı Batı ülkelerine kıyasla düşük. Örneğin İngiltere'de kişi başı çikolata tüketimi yaklaşık 12 kilo. Ama dünyaya paralel olarak bizde de şeker ve çikolata tüketimi giderek artıyor. Aslında bu durumun başlıca nedeni, Türk mutfak kültürünün zengin tatlı çeşitleri. Ziyal, "Biz Türkiye'de, ne zaman canımız tatlı isterse, gidip bir porsiyon baklava yiyebileceğimiz bir yer bulabiliriz. Batılıların böyle bir tatlı kültürü yok," diyor. Şeker ve çikolata tüketiminin giderek artmasının sebebi olarak da insanların sokakta daha çok zaman geçirdiği için ayak üstü yemesini ya da kilo ve sağlık endişesiyle ağır tatlılar yerine bunları tercih etmesini görüyor.

ERKEKLER NANELİ ŞEKER SEVİYOR
Ülker, şeker ve çikolata satışlarının yaklaşık yüzde 25'ini sadece Ramazan ve Kurban Bayramı dönemlerinde, yani yılın iki haftası yapıyor. Bayram dönemlerine hazırlanmak için üç ay boyunca yaptıkları üretimi stokluyorlar. Şeker ve çikolata rekabeti hakkında Ziyal şöyle diyor: "Şeker tüketimi Türkiye'de çok daha eskiye dayanıyor. Bugünkü anlamında 18. yüzyıldan beri Türkiye'de şeker üretiliyor. Dolayısıyla halkın şekerle olan ilişkisi, çikolatayla kıyasladığımızda çok daha eski. Doğumlarda, düğünlerde, mevlütlerde, taziyelerde hep şeker ikram edildi. Bir de çikolata eskiden çok pahalıydı, sadece sınırlı yerlerde bulunabiliyordu. Ama şeker Türkiye'nin her yerinde, yerel üreticiler dolayısıyla hep vardı. Onun için de şeker hep esas ikramlık olarak kullanılan tatlı ürün olarak bugüne geldi. Ta ki çikolata yaygınlaşıp, daha alınabilir fiyatlara gelene kadar..." Bu arada, Türkiye'deki şeker ve çikolata tüketim alışkanlıklarında ilginç bilgiler karşımıza çıkıyor. Mesela kadınlar daha çok meyveli, erkekler naneli şekerleri tercih ediyormuş. Bununla ilgili özel bir davranış araştırması yapılmasa da, Ziyal erkeklerin daha çok sosyal ortamlara girdikleri ve ağız kokusunu yenmek için naneli şeker tercih ettiklerini, kadınlarınsa damak zevklerine daha fazla hitap ettiği için meyve aromalıları tercih ettiğini düşünüyor. Nasi de, çikolatada da kadınların daha yoğun tatları tercih ettiğini belirtiyor.

DOĞUDA ŞEKER ÇOK TÜKETİLİYOR
Peki Türkler bitter çikolata sevmiyor mu? Nasi, bitter çikolata sevenlerin de giderek arttığını, hatta bu nedenle özel bir bitter markası ürettiklerini ve şimdiden bu markanın üç ayrı çeşidi olduğunu anlatıyor. Türkiye'de en çok sevilen çikolata türleri ise sütlü ve Antep fıstıklı. Hatta fıstıklı çikolata sadece bize özgü... Şeker türlerinden ise sert, yani bon bon denilen türe oranla toffy denilen yumuşak şekerin tüketimi daha çok artıyor. Çünkü yumuşak şekeri yemesi daha kolay ve genellikle yemeye başlandığında bir taneyle kalınmıyor. Marsh mellow gibi Batı'da yaygın olan şekerlerin neden bizde çok tercih edilmediğini soruyoruz, Ziyal şöyle diyor: "Çok bilinmiyor. Mesela 'fudge' denilen bir yumuşak şeker türü var, o da bizde bilinmiyor. Avrupa'da çok var. Helvaya benziyor. Belki de bizde zaten helva olduğu için dikkati çekmiyor." Yine şeker tüketimi söz konusu olduğunda Türkiye'nin doğusunda rakamlar artıyor. Bu da insanların soğuk iklimde daha çok enerjiye ihtiyaç duymasından ve kışın meyve çeşitliliği olmadığı için onun yerine şeker tercih edilmesinden kaynaklanıyor. Ziyal, "Bir de Doğu'da sosyal olaylar, aile birliği daha önemli görülüyor. Bayramlaşmalarda daha çok insan bir araya geliyor vs. Mesela Güneydoğu'da bir aile reisi bayramda evine 5-10 kilo şeker alabiliyor. Ama istanbul'da bir seferde bir kilodan fazla şeker alan tüketici çok az," diyor.