kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ağustos 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Yedi yıldır İstanbul’da bulunan Luc Vogin, "Uçak İstanbul için her inişe geçtiğinde ‘Nihayet evime döndüm’ diyorum" diye konuşuyor.

'ÖSS skoru bizim için önemli değil'

Pervin KAPLAN HABER MERKEZİ
Saint Benoit Lisesi Müdürü Vogin, ÖSS baskısıyla bir öğrencilerinin intihar ettiğini belirterek, "Bizim hedefimiz mutlu gençler" dedi..
Luc Vogin, Özel Saint Benoit Lisesi'nin Fransız Müdürü. 7 yıldır St. Benoit'te görevli. Müdürlükten önce Toulouse Üniversitesi'nde karşılaştırmalı matematik dersleri verdi ve 7 yıl Fransa'da liselerde matematik öğretmenliği yaptı. Hem Fransız hem de Türk eğitim sistemi hakkında bilgi sahibi. Vogin ile hem Fransız liselerinin geçmiş yıllara kıyasla başarılarının düşüp düşmediğini hem de Türkiye'deki eğitim sistemini konuştuk. Sadece Saint Benoit Lisesi Müdürü olarak bilgi vereceğini söylese de Vogin, "Diğer Fransız liselerinin de bizden bir farkı olduğunu sanmıyorum" diyor.

ANADOLU LİSELERİ BEKLENİR
St. Benoit hem Fransız hem de yabancı liseler arasında 180 ile en yüksek kontenjanı olan kurum. Şu ana kadar okula 48 öğrenci kayıt yaptırdı, henüz 132 kontenjanı boş. Ama Vogin'e göre bu normal ve endişeye gerek yok. Vogin, velilerin tatilden geç dönmeleri ve Fen ile Anadolu Liseleri'nde kayıtlar sona erene kadar beklemelerinin her yıl "son dakikaya kadar" bu okullarda kontenjan açığına neden olduğunu söylüyor. Fransız okulları arasında Anadolu yakasında tek okul olduğu için Saint Joseph'in en çabuk kontenjanını doldurduğunu söyleyen Vogin, Avrupa yakasındaki Fransız okullarının doldurma sırasını şöyle veriyor: St. Benoit, Dame de Sion, St. Michel ve St. Purcherie. Vogin, Fransız liselerinin taban puanlarının geçmiş yıllara kıyasla düşmediğini de vurguluyor.

MUTLU GENÇ YETİŞTİRMELİ
Vogin Türkiye'de ÖSS'nin hem öğrenciler hem de veliler üzerinde büyük baskı yaptığını ve sadece "ÖSS skoru için eğitim verilmesinin de endişe verici" olduğunu söylüyor: "Veliler ÖSS'ye giriş başarısı soruyorlar. Ben onlara önemli olanın üniversiteden iki üç yıl sonrasına bakılması olduğunu anlatıyorum. Haftada bir saat ÖSS için yardımımız var. Fakat bu kurumların vizyonu sadece ÖSS'ye öğrenci yetiştirmek değildir. Ben mutlu gençler görmek istiyorum. Kendilerinin bir projeleri varsa, onlar ne yapmak istiyorlarsa onu başarmalılar. Sonuçta bizden çıkan çocuklar üniversite kazanıyor. Ama bizim için önemli olan kendi dilediği ve hedeflediği noktaya ulaşabilmesi. Öğrencinin üzerindeki bu ÖSS baskısı beni çok üzüyor. Benim bir öğrencim kaldıramadı bu baskıyı intihar etti. Çocuk ÖSS'yi kazanamadı, Fransa'ya gitti, sonra tekrar denedi ve canına kıydı. Bu ne kadar üzücü bir şey."