kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Temmuz 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Müzikallerin en dişi dansözüydü

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
28.06.2008
Cyd Charisse'in ölümü özellikle klasik müzikal tutkunları için bir matem vesilesi sayılmalı. Gerçi 1922 doğumlu olduğuna göre 86 yaşındaydı ve zaten çok uzun zamandır görülmez olmuştu. Ama sinema, yıldızları zaman içinde tüm güzellikleriyle dondurup saklayan dev bir soğutucu değil midir? Asıl adıyla Tula Ellice Finklea, Teksas doğumluydu. Klasik dans eğitimi almış, Monte Carlo balesinde dans etmiş, Maria İstomina adlı Rus çağrışımlı takma adıyla dönemin en ünlü koreografları için sahneye çıkmıştı. 1943'te sinemaya geçtiğinde, kocasının soyadıyla Cyd Charisse olarak tanındı. MGM şirketinde, irili ufaklı, dans ettiği veya etmediği rollerden sonra, 1952'de müzikallerin şahı Yağmur Altında'da Gene Kelly'yle birlikte, filmin finalindeki ünlü rüya sahnesinde dans ettiğinde, bir yıldız doğmuştu. Perdenin gördüğü belki en uzun bacakları, esmer, eşsiz güzellikte bir yüzü, her şeyinde zarafetle karışık bir dişilik vardı. Bu onu Larousse Cinema'nın kesin deyişiyle 'müzikal film tarihinin en ünlü dansçısı' yapacaktı: Hem de Eleanor Powell, Ginger Rogers, Leslie Caron, Vera-Ellen gibi büyük rakibelere rağmen... Cyd Charisse, sinemanın Gene Kelly'si idi. Nasıl Kelly, Fred Astaire'in zarafetine ve tekniğine karşı cinsiyeti ve cinselliği daha belirgin, ayakları yere basan bir erkek tipiyse, Charisse de kadın olarak öyleydi. Bu yüzden müzikalseverler onu idol bellediler. Sombrero'dan The Band Wagon'a (Asri Aşıklar), Brigadoon'dan (Eğlenceler Beldesi) It's Always Fair Weather'a (Can Yoldaşları), Dansa Davet'ten İpek Çoraplar'a, perdeye unutulmaz estetik zirveler armağan etti. Astaire'le de dans etti, ama ideal partöneri kuşkusuz ki Gene Kelly kaldı. Oyun gücü de vardı ve bu sayede Nicholas Ray'in Party Girl'den (Gangsterin Sevgilisi) Minnelli'nin Roma'da İki Hafta'sına ciddi roller de aldı. Charisse elbette filmler varoldukça yaşayacak ve bize gerçek güzelliğin ne olduğunu hatırlatacak.
Haberin fotoğrafları