kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Bilet satamayınca davetiye dağıtıyorlar

Biliyorum, yukarıdaki başlık birilerini kızdıracak ama olsun! Her zaman poh pohlanmakla, 'Ay ne şahanesiniz' sözlerini duymakla olmuyor bu işler çünkü. Kulaklarını eleştirilere kapayanlar gün geliyor, adlarının büyüklüğünün altında eziliyorlar. Televizyonlara bir bakın... Bir değil, birkaç şöhretin biraraya geldiği diziler, şovlar bile izlenmiyor artık. Öyleyse ne yapmak lazım? Biraz durup dinlenmek lazım. Piyasada neler oluyor diye bir bakmak lazım... 'Hep bana, hep bana' dememek lazım... "Her işi yaparım" diye atlamamak lazım. Örnek verelim... Yazın gelmesiyle birlikte Türkiye'nin dört bir yanında konserler başladı. İstanbul'da; Açıkhava'da, Hisar'da, Kuruçeşme Arena'da hemen her gece bir konser var. Yıllardır izliyorum konserleri. Ama artık bir konsere gitmek için özel bir neden arıyorum... Bir farklılık arıyorum. 5 kez izlediğim bir şarkıcının konserine 6'ıncı kez gitmek için artık sahiden de bir neden gerekiyor. Heyecanlandıracak, konserin bitiminde oradan ayrılırken, "Vay be, iyi ki gelmişim. Bu kaçırılmayacak bir şeydi" dedirtecek bir neden gerekiyor. Ama çoğunda yok öyle bir şey tabii! Binlerce kişinin doldurabileceği konser alanlarında sahneye çıkmak için kendilerini feda edenler (!) sonunda orayı doldurmak için yoldan geçen insanlara davetiye-bilet dağıttırıyorlar. Maksat; ortam kalabalık görünsün... (Ama olmuyor, olamıyor!) Böyle bir duruma bizzat ben şahit oldum; bir hanım, konserin başlamasına 10 dakika kala elinde bir tomar biletle yola çıktı ve gelene geçene biletleri vermeye başladı. Şimdi yeniden konserler başlıyor. Rumelihisarı iki yıllık bir aradan sonra tam bir konser maratonuna sahne olacak. Konserleri düzenleyen Murat Yıldırım'a "Kimlerin bilet satışı iyi?" diye sordum... "İlhan İrem ile Erol Evgin" demesin mi? Buyrun bakalım... Demek ki, oraları doldurabilmek için güzel dansçılara, medyada uzayıp giden polemiklere, 'modacısına konser için 3 elbise diktirdi' haberlerine falan ihtiyaç yok.. Varsanız, varsınız zaten. Bilmem anlatabildim mi!