kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Haziran 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Kendimi başarısız hissettiğim oldu!

Kaan Urgancıoğlu; Ferhan Şensoy ile birlikte oynadığı 'Son Ders' filminin ardından 'Limon Ağacı' ile ekranlara döndü. Urgancıoğlu artık ne istediğini bildiğini ve güçlü olabilmenin formülünü anlattı ..
İLİŞKİLİ HABERLER
Kendimi başarısız hissettiğim oldu!
hissettiğim Hiçbir zaman oyuncu olmayı hayal etmeyen Kaan Urgancıoğlu şans ve tesadüfler sonucu geldiği noktada birçok dizi projesinin ardından bir sinema filmi ve reklam kampanyalarında rol alarak mesleğinde ilerlemeyi hedefliyor.

* Hakkınızda araştırma yaparken hep aynı hikaye karşımıza çıktı, keşfedilişiniz... Nasıl gelişti bu hikaye?
Çeşme'de geçirdiğim yazlardan biriydi. Deniz Akel, klip çekeceğini, arkadaşlarımı toplayıp gelmemi söyledi. Biz 15 kişi gittik. Bu klip çekiminden bir süre sonra bir aile dostumuzun evindeki barbekü partisine katıldım. Annem, Saadet diye bir arkadaşı ve Demet Akbağ koyu bir sohbete dalmışlardı. Şakayla karışık Saadet Abla, Demet Abla'ya klipte oynadığımı ve beni ünlü yapacağını söyledi. Klasik geyiklerdendi. Ben bu tür konuşmaları hiç önemsememiştim.

ELEMELERE KATILDIM
* İlk diziniz 'Karaoğlan'ın teklifi bu klip sayesinde mi geldi?
Klip çekiminden bir sonraki yaz yine Çeşme'deydik. Saadet Abla annemi aramış ve bir dizi için beni deneme çekimine çağırdıklarını söylemiş. Meral Okay ve Abdullah Oğuz 'Karaoğlan' dizisi için hazırlanıyorlarmış. Doğru erkeği bulamamışlar. Bunu Demet Akbağ'a söylemişler. Onun da aklına ben gelmişim.

* Hiç ummadığınız bir anda, hiç planlamadığınız bir mesleğin içinde buldunuz kendinizi...
Tabii... Kaybedecek hiçbir şeyim olmadığı için büyük bir rahatlıkla elemelere katıldım. Galiba bunun verdiği rahatlıkla da başarılı oldum.

* 'Karaoğlan'da oynamak size neler kazandırdı?
Çok uzun süren bir dizi olmadı. Çekimleri de eski dönemde geçtiği için bir hayli zor ama keyifliydi. Hiç ummadığım bir zamanda gelen bir iş teklifi hem eğlenmemi hem de para kazanmamı sağlamıştı. Sonra bir sene bekledim. O sırada röportajlar veriyor, TV programlarına çıkıyordum. Adım unutulmadan bir projede yer almam gerekirdi. Ardından 'Kampüsistan' projesi geldi. Cem karakterini oynamamı istediler. Senaryoyu okuyunca Cem'in değil de Tolga'nın bana daha uygun olduğunu fark ettim. Ama bana "O role Emre Altuğ ya da Athena Gökhan'ı düşünüyoruz" dediler. Ben de , Tolga'yı Emre Altuğ oynarsa Cem'i kabul etmeyeceğimi söyledim.

* Neden böyle bir talepte bulundunuz? Sonuçta bir sene sonra ilk kez proje gelmiş...
Çünkü Emre Altuğ ile ben aynı tarz insanlarız. Cem ile Tolga karakterini farklı tarzda insanlar oynamalı. O zaman kaybedecek bir şeyim yoktu. Reddetme lüksüm olduğuna inandım.

KAFAM KARIŞIKTI
* O günlerde oyunculuğu hayatınızın sonuna kadar yapabileceğiniz bir meslek olarak görüyor muydunuz?
Sonu olmayan bir iş bu. Hep başarısızlıktan korktum. O zamanlar nasıl bir hayatım olur sorusuna kilitlendim. Kendimi çok başarısız hissettiğim zamanlar da oldu. Şimdi geri dönüp baktığımda bunun tek suçlusunun ben olmadığımı hissediyorum. Benim kafam birçok konuda çok karışıktı ve o noktada bana cevap veremeyecek insanlarla tanıştım.

DEPRESYONA GİRDİM

* Rol aldığınız dizilerde sorunlar oldu...
Kısa dönemli dizilerde oynadım. Kadir İnanır ile oynadığım 'Azap Yolu' mesela 15 bölüm sürdü. Konu olarak tükenmişti, devam etseydi başarılı olamayabilirdi. Zaten altıncı bölümden sonra keyif almamaya başlamıştım. İşkence gibiydi. En son oynadığım 'Tutsak' dizisinde ise yönetmenle ciddi bir koordinasyon sorunu yaşadım. Bu beni depresyona kadar sürükledi. Genel olarak başarısız dizilerin zaten başarılı olacağını beklemiyordum. Ancak ekonomik açıdan kabul etmek zorundaydım.

* Ferhan Şensoy ve Ekin Türkmen ile birlikte rol aldığınız 'Son Ders' filminde utangaç birini oynadınız. Gerçek hayatta da utangaç mısınız?
Utandığım durumlar çok nadirdir. Konuşamadığım zamanları hatırlamıyorum. Ben ilk görüşte aşık olmadım hiç. Çok etkilenirim ama nedense bu etkilenme hiç aşka dönüşmedi bende. Gidip tanışırım, çekinmem. Elinizde olmayan bir şeyi kaybetmekten de korkamazsınız.

* Çok cesaretlisiniz...
Öyleyim ama pek işe yaramıyor galiba. Üzülmediğim bir ilişki yaşamadım. Her aşk farklıdır. Tek kişi yaşanmaz ki iki kişidir bunu yaşayan. Karşımdaki insana göre ben de değişebilirim ama ne yazık ki bir zaman sonra kendinizden çok özveride bulunduğunuzu fark ediyorsunuz ve tekrar eksiksiz olabilmek için ilişkiden soğuyorsunuz. Böylece başa dönüyorsunuz. Son zamanlarda kesinlikle güzel ilişkilerin iyi bir seks hayatından geçtiğine inanıyorum.

* Duygusal mısınız?
Çok güçlü olmaya çalıştım yıllardır. Duygularımla hareket etmemeye çalıştım ama fark ettim ki öyle olacak gibi değil. Çok güçlü olmak marifet değil. Her zaman benden daha güçlü beni üzecek şeyler çıkacak karşıma. Güçlü olmak yaşamı sevmek demek artık benim için.
(Marie Clarie)
Haberin fotoğrafları