kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Mart 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
İŞTE 'SAĞDUYU'NUN FOTOĞRAFI... Toplantıya şu isimler katıldı: Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Hak-İş Başkanı Salim Uslu.

'Uzlaşma için herkesin bir adım geri atması şart'

7 sivil toplum örgütünün başkanı ve 81 ildeki temsilcileri 'Sağduyu Çağrısı' yaptı. Aynı anda okunan ortak metinde "Türkiye'nin istikbalini kimsenin karartmaya hakkı yok" mesajı verildi..
İşveren, işçi, esnaf, tüccar ve sanayicileri temsil eden TOBB, TZOB, TİSK, TESK, Türk-İş, Hak-İş ve Kamu-Sen'in başkanları, dün, artan siyasi gerilime karşı toplumun bütün kesimlerine "serinkanlı" olunması için kaleme aldıkları açıklamayı okudular. Aynı anda 81 ilde de yedi örgütün temsicileri düzenledikleri ortak basın toplantılarında benzeri mesajlar vediler. Örgüt başkanları adına açıklamayı okuyan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'de yaşanan politik süreç toplumda umutsuzluğu ve karamsarlığı artırmakta; siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye atmakta, toplumun enerjisinin pozitif alanlara yönelmesini engellemektedir" dedi. "Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur" mesajıyla biten açıklamanın andından Hisarcıklıoğlu, soruları yanıtlarken "Eğer uzlaşma isteniyorsa, diyalog isteniyorsa herkes almış olduğu mevcut pozisyondan bir adım geri atmalı. Bunu yapmaya mecburuz" dedi. Çırağan Sarayı'nda yapılan toplantıda Hisarcıklıoğlu, "Uluslararası finansal krizin dalgalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde, iktisadi tedbir arayacağımıza sağduyu arıyor olmamız bir talihsizlik. Türkiye'nin bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak ve işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerekmektedir" diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa'nın başlangıç ilkelerine dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Vazgeçilmez olan bu ilkeler bütünü bizi birarada tutmakta. Bu ilkelerin varlığı dışında her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir" diye konuştu.

"KAMPLAŞMAYI BESLEMEYİN"
Siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğu vurgulanan açıklamaya Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: "Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasimizin işleyişi son derece önemlidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kuvvetler arasında uyumu sağlaması, çatışmaya neden olmaması, toplumda yaratılmak istenen kamplaşmayı beslememesi ve kuvvetlerin bağımsızlığın temin etmesi de esastır." Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu ilgilendiren gergin bir süreç yaşandığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, bunun yerine yapılması gerekenin ekonomik, siyasi ve sosyal standartları gelişmiş ülkelere ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, "Bizler memur, işçi, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayiciler olarak bu zor zamanda, sağduyu ve serinkanlılıkla temel sorunların çözümüne her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız" dedi.
Haberin fotoğrafları