kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Mart 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

'Urfa meydanında zil takıp oynasınlar'

Bülent AYDEMİR / ŞANLIURFA
Kapatma davasını açan Başsavcı Yalçınkaya'nın memleketi Şanlıurfa'da konuşan Erdoğan: Zil takıp oynayanlar, Şanlıurfa meydanları müsaittir..
Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti aleyhine açılan kapatma davasına sevinenlere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın memleketinden seslendi: "Zil takıp oynayanlar, arzu ederseniz Şanlıurfa meydanları müsaittir." AK Parti Şanlıurfa Kadın Kolları İkinci Olağan Kongresi'nde kalabalık bir partili topluluğuna seslenen Erdoğan, "Bizim yolumuz, çizgimiz bellidir. Bu yoldan dönmeyiz" dedi. Başbakan, şu mesajları verdi:

* SAYGI DUYMAYA MECBUR KALACAKSINIZ: Adeta zil takıp oynamadıkları kalanlara söylüyorum: Şanlıurfa'nın meydanları müsaittir ama yer bulamazsınız. İşte millet burada, meydanlarda, caddelerde. Kararı burası verecek. Demokraside çare yeri burası. Cumhuriyet bu, cumhur bu. Buna saygı duymaya mecbur kalacaksınız.

* ÖNEMLİ KİŞİLERİN SORUMLULUKLARI DAHA ÇOK: Bu ülkede yaşayan herkesin milletine karşı sorumlulukları vardır. Önemli görevlere gelmiş kişilerin sorumlulukları daha çoktur. Bu ülkenin bugününü, geleceğini düşünmek, uluslararası saygınlığını, istikrarını düşünmek; demokratik ve ekonomik kazanımlarını düşünmek sadece AK Parti'nin mi görevidir?

* YOLUMUZ BELLİ: Bizim yolumuz, çizgimiz bellidir. Bu yoldan yürümeye devam edeceğiz. Bundan sonra da demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin ideallerini gerçekleştirmek için çalışmaya devam edeceğiz.

* KRİZ ERBAPLARI: Siz hem gece-gündüz durmadan koşacak Türkiye'yi Atatürk'ün koyduğu çağdaş uygarlık seviyesine yaklaştıracaksanız, hem de kriz ve gerilim erbabının engellemeleriyle uğraşacaksınız. Hayırlı iş yapmak gibi derdiniz yok. Beyler, bari gölge etmeyin.

* UZUN İNCE YOLUN AZI KALDI: Ferhat gibi yola çıktık. İnşallah girdiğimiz bu uzun ince yolun, çoğu gitti azı kaldı.

* ÜÇÜNCÜ SINIF DEMOKRASİ: Antidemokratik eğilimleri alkışlama hastalığından kurtulamayanlar, ücünçü sınıf bir demokrasiyi Türkiye'ye layık görebilir ancak bunlar beyhude çabalardır.

* YASAKÇI REJİM DÜŞLEYENLER: Onların modası geçmiş, yasakçı fikirleri vardır. Onlar hukukla millet iradesini nasıl karşı karşıya getireceklerini düşünürler. Kendi içine kapanmış otoriter bir ülke peşinde koşarlar. Bizim bu ülke için bu millet için daha iyi bir gelecek hayallerimiz var.